Kadınlardan CHP'ye yoğun ilgi

Mahalle ziyaretlerine devam eden Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Örgütü, Ortaköy'de gerçekleştirdiği kahve toplantısında kadınlardan yoğun ilgi gördü.

Kadınlardan CHP'ye yoğun ilgi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yaklaşan seçim sürecinde parti politikalarını anlatmak üzere mahalle ziyaretleri gerçekleştiren Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Örgütü, geçtiğimiz akşam Ortaköy Mahallesi’ndeydi. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayları Selçuk Müsnat Hazinedar ve Zeynel Emre’nin konuşma yaptığı ziyarete Ortaköylü kadınlar yoğun ilgi gösterdi. 

Hazinedar: “Bozmadıkları, kirletmedikleri hiçbir alan kalmadı”

CHP 3. Bölge Milletvekili Adayı Selçuk Müsnat Hazinedar gerçekleştirdiği konuşmasında şunları söyledi: “Cumhuriyet bu hale gelmemeliydi. 20 milyon insan işsiz, aşsız, emeklisi, taşeron işçisi, öğrencisi, genci, yaşlısı çok büyük kısmı aylık 1000 TL ile geçinmeye çalışıyor. Şeker üreten bir fabrika burada ürettiği şekeri satamıyor çünkü yasaklanmış. Ülkemiz satılmış, ülkemiz işgal edilmiş. Çiftçi perişan, üretici perişan, sağlık bitmiş. Bozmadıkları, saldırmadıkları, kirletmedikleri hiçbir alan kalmadı. Bir ülkenin partisi, kendi partisi, kendi çocukları bir ülkeye nasıl ihanet edebilir. Sanki Müslümanlık bunlarla başlamış, Türklük bunlarla başlamış, bu devlet bunlarla başlamış! 1400 yıldır Müslümanlık var. Türkler ve Anadolu halkları 3-5 bin yıldır burada var. Türkü, kürdü, alevisi, sunisi kardeşlik içerisinde yaşıyoruz ne oldu da birbirimizi sorgular olduk? Birbirimize yan bakar olduk? Ülke bölündü. Hem içeride, hem de dışarıda yalnızlaştık. Bu herhangi bir seçim değil, inanın cumhuriyeti oyluyoruz. Bu seçim başka. Ya cumhuriyeti kurtaracağız, ya da Suriye ve Yugoslavya gibi olacağız.” 

Emre: “Bu ülkeye sosyal demokrat iktidarı kuracağız”

CHP 3. Bölge Milletvekili Adayı Zeynel Emre ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “CHP olarak büyük bir ciddiyetle bu seçim dönemine hazırlandık. Ülke sorunlarının tespiti için parti tabanının, sonra bu ülkede yaşayan geniş kesimlerle farklı kitlelerle görüştük. Uzmanlardan, akademisyenlerden görüş alındı. Bu ülkedeki sorunları A-Z kadar çözümü nasıl olur diye bir seçim bildirgesi hazırladık. Yaşanacak bir Türkiye için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu ülkede bugüne kadar 50’ye yakın hükümet kuruldu, farklı siyasi partilerden başbakanlar oldu. Ancak bu yaşadığımız dönem farklı bir dönem, ülkedeki insanlar kutuplaştırıldı. Kadını bu toplumda ikinci sınıf bir vatandaş olarak ilan ettiler. Kadın evde oturur, kocasının yardımcısıdır, en az üç çocuk yapar, ruj sürmez. Maalesef iş cinayetlerinde dünyada birinci sıradayız. Çocuk işçiler de yok pahasına çalıştırılıyor. Artık bu düzenin bitmesi gerekiyor. Bizim oylarımız sürekli yükselişte, rakibimizin oyları da o oranda düşmekte. Biz yürekten inanıyoruz bu iktidarı göndereceğiz, bu ülkeye sosyal demokrat iktidarı kuracağız. Bu ülkenin yeni başbakanı 8 Haziran’da Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır.” 

Işıklar: “Koydukları yasaklar bize engel olamayacak”

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Ortaköy’de gerçekleştirdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de ilk yasakladıkları şey insan özgürlüğü! Konuşma, adaleti yok et, belediyeleri kapat, beldeleri kapat, düşünme! 7 Haziran’da bu yasakların hiçbiri bize engel olamayacak. Buna inanıyoruz. Bizim yüzyıllardır oluşturduğumuz ilmek ilmek dokuduğumuz bir yaşam biçimimiz var. Bu coğrafyanın üzerinde biz kiracı değiliz. Kendi içerimizde bizleri atomize ederek, kimliksiz, kişiliksiz, sindirerek, korkutarak teslim alma anlayışındalar. Ancak demokrasinin beşiğinde büyür, adalet, eşitlik, insana olan saygıyı sağlarsak o zaman barış ortamını sağlamış oluruz. Toplumun yaralarını doğru tespit etmiş, çözümünü doğru koymuş bölüşmeyi, adaleti, eşitliği, refahı topluma yaymayı düşünmüş ve bununla ilgili somut çözümleri ortaya koymuş anlayışa bu şansı vermeniz lazım. Yaşadığımız gelenek ve göreneklerin yok edilmesine izin vermeyelim. Birlik içinde, varlık içinde ama özgür biçimde beraberce yaşayacağız. Kuvayi Millîye ruhunu yaşamış bir milleti diz çöktürmeye, yok etmeye çalışamazsınız. Kendi oyumuz namusumuz, vicdanımız. Vicdanımızı, namusumuzu sandığa emanet ediyoruz. Devlete emanet ediyoruz ve sandıktan çıkaramıyoruz. Bundan daha acı bir şey olamaz! Korkuyoruz ‘Benim verdiğim oy sandıktan çıkacak mı’ diye Bu korku ve sindirilmişliğe hep birlikte 7 Haziran’da son vereceğiz.”