1 Kasım 1928 kültür devrim haftası kutlu olsun

Atatürk, 9 Ağustos 1928 Perşembe akşamı, Sarayburnu Parkı'nda düzenlenen aile eğlencesine katılır. Orada bulunan bir bayanın defterinden kopardığı yaprağa bir şeyler yazdıktan sonra ayağa kalkarak:

1 Kasım 1928  kültür devrim haftası kutlu olsun
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Arap harfleriyle okuma-yazma öğrenilmesi çok zor olduğu için Osmanlı döneminde olduğu gibi Cumhuriyet'in ilk yıllarında da okur-yazar oranı çok düşük düzeyde kalmıştır. Yeni Türk harflerinin kabul edilmesiyle beraber ülke adeta büyük bir okul halini almıştı. Devletin ve çeşitli kurumların büyük çabası, yeniliğe açık Türk ulusunun olağanüstü ilgisi ve isteği sonucunda okur - yazar oranı bir çığ gibi arttı. Önceleri %1 Olardan, % 30'lara; son zamanlarda ise %80, 90'lara kadar ulaştı.

Başlangıçta görülen karışıklıklar, karşılaşılan zorluklar bir bir aşıldı. Yüzyıllar boyu aydınlar tarafından terk edilen Türkçe gittikçe gelişmeye, işlek ve zengin bir dil olmaya başladı.

Okuma-yazma oranının artması doğal olarak eğitim, bilim ve kültür alanında da büyük gelişmelere zemin hazırladı. Okulların sayışı çoğaldı, üniversiteler açıldı, Türkçe bilim ve sanat yapıtları yazılmaya başlandı.

Bütün bunlar aslında bir kültür devrimidir. Çünkü Türk ulusu, yeni harflerle eski kültürün olumsuz tüm etkilerinden sıyrılmış; ileriye dönük, çağdaş, modern bir kültür hareketinin içine girmiştir.

Atatürk'ün Türk Dil Devrimi'nin müjdesi olarak 9 Ağustos 1928 akşamı Sarayburnu Parkı'nda söylediği:

"Bizim zengin ve ahenkli dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir." sözlerindeki yargı artık gerçekleşmiş; Türk dili bir bilim, sanat, kültür dili olarak bütün uygar dünyaya kendini göstermiş, kabul ettirmiştir.

Atatürk, 9 Ağustos 1928 Perşembe akşamı, Sarayburnu Parkı'nda düzenlenen aile eğlencesine katılır. Orada bulunan bir bayanın defterinden kopardığı yaprağa bir şeyler yazdıktan sonra ayağa kalkarak:

      "Yurttaşlar, Sevgili arkadaşlarım,

Sevinçliyim, duyguluyum, mutluyum. Bu durumun bana esinlediği duyguları karşınızda ufak notlar halinde saptadım. Bunları içinizden bir yurttaşa okutacağım."

Gazi, elindeki notları orada bulunan bir gence verir. Genç, kâğıda göz gezdirirken Gazi, kâğıdı yeniden alarak şu sözleri söyler:

 Çok söz, uzun söz bir şey için söylenir: Gerçeği anlamayanları gerçeğe getirmek için... Ben bu dönemleri geçirdim.

Şimdi sözden çok iş zamanıdır. Artık benim için, hepimiz için çok söz söylemeye gereksinme kalmadı, kanısındayım. Bundan sonra bizim için çalışma, eylem ve yürümek gerekir. Çok işler yapılmıştır, ama bugün yapmak zorunda olduğumuz son değil, ancak çok gerekli bir iş daha vardır:

Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu yurtseverlik, Ulusçuluk ödevi biliniz. Bu ödevi yaparken düşününüz ki, bir ulusun, bir toplumun yüzde onu okuma yazma bilir, yüzde sekseni bilmez türdendir, bundan insan olarak utanmak gerekir.

Bu ulus, utanmak için yaratılmış bir ulus değildir; övünmek için yaratılmış, tarihini övünçlerle doldurmuş bir ulustur. Ama ulusun yüzde sekseni okuma yazma bilmiyorsa bu yanlış bizde değildir. Türk'ün öz yapışım anlamayarak kafasını birtakım zincirlerle saranlarındır.

Artık geçmişin yanlışlarını kökünden temizlemek zamanındayız. Yanlışları düzelteceğiz. Yanlışların düzeltilmesinde bütün yurttaşların çalışmasını isterim.

 En çok bir yıl, iki yıl içinde bütün Türk toplumu yeni harfleri bütün yurttaşların çalışmasını isterim. En çok bir yıl, iki yıl içinde bütün Türk toplumu yeni harfleri öğreneceklerdir. Ulusumuz yazısıyla, kafasıyla bütün uygar dünyanın yanında olduğunu gösterecektir."

Ulu Önder Atatürk'ün Sarayburnu Parkı'nda yaptığı bu konuşmadan kısa bir süre sonra

 1 Kasım 1928 tarihinde yeni Türk harfleri kabul edilerek Türk ulusunun önüne yeni ufuklar açılmıştır.

İllerde valiler, tahta basında memurlara ders veriyorlardı. Diğer devlet daireleriyle birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı da kurslar açmış, yeni harflerle yazışmaya başlamıştı.

Yurdun pek çok yerinde kurslar açılmaya başlandı. İstanbul Hattat Okulu, yeni Türk harfleri için bir ders açtı. İstanbul Belediyesi telefon rehberinin gelecek yıl yeni harflerle basılması için emir vermişti. Ticaret Odasında 15 Ağustos'tan itibarca imzalar yeni harflerle atılmaya başlandı.

İstanbul ve Ankara'da bazı devlet daireler kurslar açmış, Adalet Bakanı Mahmut Esat (Bozkurt) Kasım ayında verilecek hukuk diplomalarının yeni harflerle hazırlanmasını emretmişti. Eğitim müfettişleri için kurslar açılmıştı. Bu kurslarda yeni Türk harflerini öğrenen müfettişler bunları öğretmenlere, öğretmenler de halka öğreteceklerdi.

Bütün bu yoğun çalışmaları gözleyen Atatürk, yurt gezisine çıktığı Tekirdağ'da büyük bir mutlulukla şöyle diyordu:

"Az zaman sonra, yeni Türk harfleriyle gözler kamaştırıcı Türk manevî gelişmesinin erişebileceği gücün ve yaygınlığın uluslararası düzeyini, gözlerimi kapayarak şimdiden o kadar parlak görüyorum ki, bu görünüş beni kendimden geçiriyor”

TÜRK HARF DEVRİMİ HAFTASI KUTLU OLSUN