Tok bedenler aç ruhlar dünyası

Doğanın intikamı çok acı olacak. Önlem almak sorgulamak yerine dalga geçer gibi, namaz kılan domates diye gurur duyuluyor, ona biraz daha hormon verilsin daha hacca da gider o ! Peki, yaşamak istediğimiz dünya için ne yapıyoruz? Bu dünyayı hayvanlar, bitkiler bu hale getirmedi ki, onlar ne değişti ne değiştirmeye çalıştı…

Tok bedenler aç ruhlar dünyası
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hiç kimse şu anki dünyadan memnun değil!
Peki, yaşamak istediğimiz dünya için ne yapıyoruz? Bu dünyayı hayvanlar, bitkiler bu hale getirmedi ki, onlar ne değişti ne değiştirmeye çalıştı…

 Bu dünyayı biz insanlar bu hale getirdik! Şimdi bu kadar öfke, şikâyet, ah vs kime? Yaradan insan için her şeyi yaratmış ve insan her şeyi yok etmek için elinden geleni yaptı ve hala da yapmakta... Tabi Sultan Süleyman’a kalmayan dünya bize kalacak ya!
Sabah yanlarından geçen yorgun bedenlerin bir birine çarptığında “pardon” dediği ruhsuz insanları içlerine hapsedilen yitik beton yığınları…

Hazır doğal güzelliği yok edip, güzellik estetik katılması için çok camlı binalar, dans ettiği edası verilsin diye oradan oraya dikilen ve çok insana yer açacak diye aslında bizi yalnızlığımıza esi retmiş olan binalar.

Doğaya açılan bu savaşın adını güzel proje isimleriyle süslüyorlar: Yok rüyalarınızdan ilham aldık, yok nefeslenesi masal gibi bir yaşam, yaşamaktan gurur duyacağınız bir yer gibi gibi cool sözler. Sen yeşili yok et sokakta ki komşuyu yok et, mahallede ki köpek kedileri yok et, sonra da de sitenin adını sizin için huzur de !(?)

“Huzur = insanın içinde duyumsadığı rahatlık duygusu, gönül rahatlığı, iç rahatlığı, baş dinçliği, rahatlık içinde bulunma durumu, dinginlik. ?

 Biraz daha natüralizm sokmak gerek sanki dünyamıza. Öyle az değil ha.

Bakın doğal ortamdan “çalınarak”yapılmaktadır. Yeşillik alanlar kesilip tahrip edilerek. İşin ironi kısmı, hayat kalitesini artırmak amaçlı yapılanıyor denmesi. Bu aksinedir dostlar, bu kaliteyi düşürerek insanların taş binalar arasına sıkışmasına vesile olmaktır.

Allah aşkına bir insanın temel ihtiyacına bir bakılsın ya? Oksijen!

Seller su taşkınları, doğal afetler, her geçen yıl daha fazla olacak. En ufak bir yağışta perişan olmaktayız görmüyor musunuz? Bu su nereye gidecek arkadaş? Su toprak ister,suyu toprak alır döngü budur,insan buna karşı çıkıyor sonra da isyan ediyor !?

Üretim için en gerekli şey olan tarım alanlarına yapılar üretimi durduracak. Eski zamanlarda yapılan evlerde kerpiç, ahşap ve taş gibi organik malzemeler kullanılırdı. Yıkılsa bile doğa kendi içine bu malzemeleri geri alırdı. Artık tüm yapılan binalarda yeni ve doğaya zararlı malzemeler kullanılmakta. Bu gelecek nesillere geri dönüşü olmayan telafisi olmayan zararlar vermekte.

Koskoca dünyaya sığamadın ya be insan!

Almamalıyız! Talep etmemeliyiz! Ha edersek de

 “Ben çocuğum için yaptım, ben yaşamadım o yaşasın, zar zor geçinirken, sayılı kalp atışlarımız varken ölümsüzlüğü bulmuşçasına yaşıyorum demeyeceğiz”

Çocuğa en güzel miras “Huzurla yaşayabileceği bir dünyadır” en lüks ev değil.

Bedeni lüks içinde karnı en pahalı yiyeceklerle dolu olup “RUHUN AÇ VE HUZURSUZ” OLMASI kadar kötü bir şey olamaz….!

SEVGİyle kalın...Yapay değil ama "Gerçek"olanla...

Chenay Kobak