Engelli olmak madem ki zor.O zaman biz de zorluğa engel oluruz.

'Bağımsız şekilde hayata katılması, akranlarının düzeyine ya da yakın bir noktaya erişmesi.'

Engelli olmak madem ki zor.O zaman biz de zorluğa engel oluruz.

Özel eğitime gelen birçok bireyin ek bir amacı vardır."Bağımsız şekilde hayata katılması,akranlarının düzeyine ya da yakın bir noktaya erişmesi".

Biz özel eğitimciler ve bu hizmeti ihtiyaç sahiplerine ulaştıran aracılar olarak, 8+4 seansı yetersiz bulurken, öncelikle ders sürelerimiz 40 dakikaya düşürülmüş, ardından zaten yetersiz olan eğitimimizin içi boşaltılmaya başlanmıştır. Bizler çocuklarımız için gelecek planlamaya, hatta günlük yaşama hazırlamaya çalışırken birilerinin onların geleceği ile oynamasına razı değiliz ve olmayacağız.

Özel desteğe ihtiyacı olan bireylerimiz özel gelişim göstermesinden dolayı özel eğitim alıyorlar, bu onların en büyük hakkı. "Bireylerin bireysel farklılıklarına göre " yapılmasına yöneticilerimizin de destek olmasını bekliyoruz. Bu sebeple faaliyete geçirilen sistemin doğuracağı sorunları görmeli daha uygun bir denetleme mekanizması getirmeliler. Millî Eğitim Bakanlığı’nın 1 Eylül 2018 tarihi itibari ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine getirmiş olduğu kamera sistemi bu açıdan önemli…

Yeni sistem öğrencilerimiz, velilerimiz ve biz sektör çalışanları açısından ciddi sorunlar teşkil ediyor.

Bu sorunları maddeler halinde sıralarsak:

 1.Kurumlar öncelikle destek alan bireyleri kurumlara getirmeye odaklanacaktır. Bireylerin aldığı eğitimin içeriğinden ziyade sadece gelmelerine odaklı bir sistem ise, başlı başına özel eğitim inançlarına aykırı olacak ve eğitimin kalitesi düşecektir.

2.Aynı ay içerisinde bile birçok kez eğitimci değişikliği olabilecektir. Bu da yine bireylerimizin belirlenen 8 seansı tamamlamasıdır.

3.Bireylerimiz hasta olduğunda ve herhangi bir acil iş durumunda dersleri telafiye ayırma durumumuz zorlaşacaktır…

4. Bireylerimiz okul saatlerinde (okula gitmiyor olsalar bile okul kayıtları var ise (ki) özel eğitim alabilmek için yaptırmak zorundalar ) kesinlikle o saatlerde özel eğitim hizmetinden faydalanamayacaklardır. Bu konuda kurum olarak yaptığımız esneklik ortadan kalkmış olacak.

5. Bireylerimizin öğrenmeye en uygun olduğu zaman diliminde değil, sistemin en uygun olduğu zaman diliminde özel eğitim hizmetlerinden faydalanacaktır.

6. Çocuklarımız, bireylerimiz hiçbir örneği bulunmayan bir şekilde yüzlerini kameraya dönüp teşhis edilebilecek bir halde eğitim almak zorunda bırakılacaktır.

7. Verdiğimiz grup eğitimleri ya kalkacak ya da homojen olamayan yapıda karşılarına çıkacak.

8.Eşitli bölgelerde oluşan ve değişik iklim koşullarının yaşandığı ülkemizde birçok çocuğumuz ve bireylerimiz bu sistem ile mağdur olacak, eğitimleri aksayacaktır. Çünkü ne sebeple olduğuna bakılmaksızın devamsızlık hakları ellerinden alınmış olduğu için özel eğitim hakları sona erecektir.

9. Çocuklarımızın, bireylerimizin metalaştırılmasının önü açılmış olacaktır.

10. Denetlemenin başka türlü yolları bulunabilecek iken, çocuklarımız, bireylerimiz ve bizler rencide edilerek bu iş yapılmaktadır.

Anayasamız “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idari makamları bütün işlemlerinde kanun önünde EŞİTLİK İLKESİNE uygun olarak hareket etmek zorundadır “der! Engelli çocuklarımız haricinde hiçbir eğitim sistemi çocuğu kamera sistemiyle kontrol etmezken, sadece engelli çocuklarımız için reva görülen sistem, bu yanıyla anayasamıza bile aykırıdır!

 Ülkemizde bizim çocuklarımız için yapılan hiçbir işte doğrudan ya da dolayı fikrimiz alınmıyor.

 Bizim çocuklarımız adına başkaları karar veriyor ama bu işin içinde biz varız! Aksayan yönlerini biz görüyoruz.

Bu yazdıklarım tamamen çocuklarımızın, velilerimizin açısından doğan sıkıntıların bir kısmı. KURUMLARIN yaşadığı sıkıntılara değinmeyeceğim bile çünkü bu yola çıktığımızda da yola devam ederken de kendimizden önce hep öğrencilerimiz, bireylerimiz, velilerimiz oldu önceliğimiz. Hep de öyle olacak! Görevimiz de misyonumuz da budur. Dertlerini derdimiz, ihtiyaçlarını ihtiyacımız bilmek, geliştirilen, büyüyen, etkin, kaliteli eğitim sunmak.

O yüzden Devlet Büyüklerime sesleniyorum.

Zaten hayata geriden başlayan, hayat yarışını yakalamak için azami bir çırpınış içerisinde olan çocuklarımızın, bireylerimizin ve bizlerin şevki ve azmi, başta anayasada sonra uluslararası sözleşmelerde ve hukukta hiçbir zemini olmayan bu gibi uygulamalar ile kırılmamalıdır. Hayata bu şekilde başlamak ne çocuklarımızın ne de ailelerinin tercihi ama rencide etmeyen ve özüne uygun bir denetim mekanizması kurmak sizlerin tercihi olacaktır ve biz bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz…

Seda Şahin Silivri Özel Aktif Çağrışım Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkez kurucusu