'Maden zengini olma şansımız yok'

Toplantının açılış konuşmasını Akparti İlçe Başkanı Metin Karakaş yaptı.Karakaş “Gerçekten böyle nezih bir ortamda böyle güzel bir toplantıyı yapmak son derece gurur veriyor.Ancak sözün asıl sahibi sayın Bakanımız olacağı için ben konuşmamı kısa tutacağım ve Sayın Bakanımızın bir sözü ile de konuşmama son vereceğim.Herşey üreten ve ürettiği ile büyüyen bir Türkiye için diyorum ve hepinize saygılar sunuyorum “ dedi.

Sayın Bakanımızın sadece Sanayi ve ticaret anlamında yetkililiği ve yeterliliği değil söz söyleme konusunda da çok yetkin ve yeterli bir duruşu var diyerek sözlerine başlayan Akparti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu sözlerine şöyle devam etti “2011 Haziran’ı Türkiye’deki bir demokrasi mücadelesinin finali niteliğinde bir seçim olacak diye bakıyoruz.Niye önemli ve de neden final tabirini kullanıyorum 2011 Haziran’ı ile ilgili olarak .Türkiye’de çok partili hayatla beraber demokrasi tecrübemizin bir karşılaştığı tarihi süreci göz önünde bulundurursak ve bunun rahmetli Menderesle çok partili hayatın ilk denemesinde güçlü bir iktidar ve güçlü bir iktidarla beraber ilk defa bu toplumun bir nefes aldığı bir takım özgürlükler adına pencerelerin aralandığı refahla ilgili adımların atıldığı bir süreç olarak hatırlarız ve ne yazık ki bu iyileştirmelerin hemen akabinde bugün hepimizin hatırladığında içi burkulan bir şekilde 27 Mayıs Darbesiyle bu iktidarın sonlandırılmış olduğunu görürüz.ve hemen arkasında 1961 anayasası o iktidarın sonlandıranlarca planlamış ve iktidara kim gelirse gelsin iktidarı sivil asker bürokrasi ile paylaşmayı gerektirecek bir çerçeve ortaya çıkarmış ve iktidarlar tanımlanan o çerçeve içerisinde iktidar olduklarını düşünmüşler o çerçeveyi o daireyi zorladıkları anda da yine benzer müdahalelerle karşı karşıya olmuşlar.İkinci dönem hiç şüphesiz rahmetli Özal’ın yine Türkiye’yi geniş ufuklara taşıma gayretlerinin hem ekonomik anlamda hem özgürlükler anlamında bir dönemin olduğunu görürüz,o dönemde bana göre hala ölümü üzerindeki muammanın üzerinden kalkmadığı bir şekilde rahmetli Özal’ın vefatıyla sonlanmış bir dönemdir.Rahmetli Özal’da o dairenin o çemberin dışına çıkmayı yer yer denemiş ve her deneyişinde de benzer kesimlerin müdahalelerine maruz kalmıştır ve nihayet o iktidar da sonlanmıştır.Peki Kim bunlar ve niçin o daire dışına çıkmak isteyenlere karşı onları iktidardan al aşağı edecek mekanizmaları toplum mühendisliklerini ve bu muhalefeti yapmışlar ? Akparti 2001 ağustosunda 3 Kasım 2002 de iktidara geldiğinde o iktidarlardan farklı olarak bir şey yaptı.o da o dairenin tanımayacağını deklare etmiş olmaktı.O daire içinde iktidar olmadığını ,o dairenin dışında şeylere talip olduğunu deklare eden bir iktidar olmuş olması idi ve biz o zaman siyaseti milletle beraber millet için milletin özüyle beraber ruhuyla bütünleşerek ve milletten başka bir meşrutiyet kaynağı aramadan milletten başka da bir güce boyun eymeyeceğini deklare ederek siyaset yapmaya başladı”

Toplantıda konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Hükümet olarak 8 yıldır ısrarla reel sektöre, özel sektöre, girişimciliğe, müteşebbis ruha vurgu yapıyoruz ve reel sektörün önemine dikkat çekiyoruz" diye konuştu. Bakan Ergün, "Bir ülke zenginleşecekse müteşebbisleri ile özel ve reel sektörüyle üreterek zenginleşecektir. "Biz petrol satarak, doğalgaz satarak, maden satarak zengin olma şansına sahip bir ülke değiliz. Biz çalışarak, üreterek, ürettiklerimizi dünyaya satarak zengin olabiliriz, teknoloji zengini olabiliriz. Bunu da özel sektörde girişimcilerle müteşebbislerle beraber yapabiliriz" dedi.

Türkiye'nin yolunu açmanın özel sektörün yolunu açmaktan geçtiğini söyleyen Ergün, "Bu nedenle iş dünyamızla bu gibi toplantıların vesilesiyle bir araya gelmeye de özen gösterdiklerini söyledi. Türkiye'nin artık hedefleri olan bir ülke olduğunu belirten Ergün, "2023 Türkiye'sini hesaplıyoruz. Ona göre altyapılar oluşturuyoruz. Hükümetimizin bu hedefleri sizler tarafından, özel sektörümüz tarafından da paylaşılması bu hedeflerin gerçekleşeceğine dair umudumuzun artmasına vesile oluyor. 2023 hedeflerimize ulaşmak için özel sektörümüzü daha rekabetçi bir yapıya taşımamız gerekiyor. Bu nedenle özellikle ar-ge yenilikçilik markalaşma tasarım girişimcilik gibi alanlara çok büyük önem veriyoruz. Bunlarla biz ileriye gideceğiz. Biz rekabeti gerilerde bulamayız" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin ucuz iş gücü, ucuz hammadde, ucuz enerji kaynağı olan bir ülke olmadığını belirten Ergün, "Bunlar ucuz değil, o zaman yeni bir şey yapmak lazım. Teknoloji, Ar-Ge, girişimcilik, markalaşma, yenilik, tasarım. Biz bunlarla dünyada rekabet edeceğiz. Onun için bu alanları destekliyoruz. Son 8 yıldır attığımız her adımda özel sektörün yolunun genişletilmesi ve ülkemizin rekabet gücünü araştırmanın çalışmalarını yaptık, yollarını açtık" dedi.

Türkiye'deki güven ve istikrar ortamının seçimden sonra da devam edeceğini söyleyen Bakan, "AK Parti'nin üçüncü iktidar dönemi devam edecektir. Ne yapacağız, çok güçlü bir altyapı oluşturduk, şimdi bu güçlü altyapının üzerinde Allah'ın izniyle önümüzdeki dönemde ve 2023'e kadar muazzam bir Türkiye inşa edeceğiz. O muazzam Türkiye'yi hep birlikte özel sektörümüzle STK'larla birlikte inşa etmek üzere yola çıkmış bulunuyoruz ve yabancı yatırımcılar nezdinde de risk olarak algılanan genel seçimler artık risk olarak algılanmıyor. Yabancı yatırımcılarda diyorlar ki artık Türkiye'de siyasi istikrar ve güven ortamı devam ediyor ve Türkiye'nin kredi notu güvenle yatırım yapılabilir ülkeler seviyesine bu seçimin hemen sonrasında çıkacaktır. Türkiye'nin bu genel seçimle birlikte 2023 yılı hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir geçişten güçlü bir şekilde çıkacağına yürekten inanıyorum. Bundan kimsenin endişesi olmasın" şeklinde konuştu.

Toplantı sonunda AK Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş tarafından Sanayi Bakanı Ergün Ergün ve İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu'ya Silivri yoğurdu ve çiçek takdim edildi. Silivri Sanayici İşadamları Derneği Başkanı Kadir Baran tarafından da Bakan Ergün'e plaket verildi