Yıldırım vefasızlıktan yakındı

CHP Milletvekili aday adayı ve Silivri Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Abdullah Yıldırım, Kanal 9 da yayınlanan Mert'çe Söyleşiler'in konuğu oldu. Gazeteci Mehmet Mert'in sorularını yanıtlayan Yıldırım, yerel siyasetten ülke gündemine bir çok konuda değerlendirmelerde bulunurken merak edilenleri de yanıtsız bırakmadı ve önemli tespitlerde bulundu

Yıldırım vefasızlıktan yakındı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

2009 yerel seçimlerinde ilçe başkanı olarak hayatını ortaya koyup bir yönetimi ve anlayışı iktidara taşıdıklarını kaydeden Yıldırım; ‘Daha ilk gün koltuğa oturduğunda her şeyin değiştiğini fark ettim.Bir süre partim zarar görmesin diye direndim ama baktım ki bu anlayışın değişeceği yok ve başkan yardımcılığından istifa ettim. Benim tek hesap vereceğim merci Silivri halkıdır. Bir önceki yönetimin yaptığı yanlışlar devam etmeye başlayınca ben tekrar halka döndüm. Sağduyulu Silivri halkının doğruyu ve yanlışı iyi değerlendireceğine, iyiyi ve kötüyü ayırt edeceğine inanıyorum.’ Dedi.

 

Çok büyük bir borç yükü aldık ve doğru planlanamadı

Seçim sonrasına ilişkin ilk tespitlerini anlatan Yıldırım göreve geldiklerinde beklemedikleri sıkıntılarla karşılaştıklarını söyledi. Yıldırım, "Silivri Belediyesinde imkanlar kısıtlı. Diğer belediyelere göre göreve geldiğimizde daha sıkıntılıydı. Göreve geldiğimizde önümüze çıkanlar çok sorunluydu. Borçların yeniden yapılandırılmasının yanı sıra hizmette etmek lazımdı. Çok büyük bir borç yükünün altındaydık. Bunu çözümlerken belli imkanlardan yararlanmak istedik. Arsa arazilerimizin bir bölümünü elden çıkaralım dedik ancak orada da siyaseten muhalefet engeli ile karşılaştık. Aslında bu sorunlar aşılırdı ancak bundan sorumlu arkadaşlar doğru planlama yapamadı. Ve hala bu sıkıntılar devam ediyor. Bu sıkıntıdan uzun bir süre daha kurtulamayacaklar. Defalarca hacizle burun buruna kalındı. Hesaplara tedbir konuldu" dedi.

 

"Her politikacı millet meclisinde ülkeye hizmet etmek ister"

"Milletvekilliği kararı öyle birden alınmış bir karar değil. Politika yapan herkesin bu amacı vardır. Yani yerel bazda hizmet ediyorsunuz. Bir süre sonra bunu ulusal platforma taşımak millet meclisinde Türkiye'ye hizmet etmek istiyorsunuz. Bundan bir yıl önce de bu düşüncem vardı. Kendimi şanslı görüyorum bu yolda. Ön seçim olursa kendime arkadaşlarıma partililerime güveniyorum."

 

"Türkiye'nin durumu iyi analiz edilmeli"

"Gönül ister ki CHP tek başına iktidar olsun. Beklediğim hedefte bu. CHP işi özümserse bu iş olur. Bunun için ihtiyaç da var. Ortamda hazır. CHP'nin özveri göstermesi gerekiyor. Türkiye Türkiye'nin geçmişini de bugününü de geleceğini de çok iyi analiz etmesi gerekiyor. AK Parti iktidarının ülkeyi ne hale getirdiğini halkımız iyi değerlendirdiğinde görecektir."

 

"Beldeler kapatıldığı için mutsuz     "

"Silivri'de 8 belde kapatıldı 7 tanesi bize bir tanesi de Büyükçekmece ye bağlandı. Beldelerde oturanlar iki adım yerde hizmet alıyordu. Çok rahat oluyordu bu işlemler hizmetler. Derdini belediye yönetimine çok daha rahat anlatabiliyordu. Şimdi bunların hepsi mahalle oldu. Silivri'de 10 mahalle vardı şimdi 23 mahalle oldu. Beldeler bu durumdan memnun değiller. Ben memnun olduklarını sanmıyorum. Çünkü merkez belediyeye ulaşmak bu koşullarda çok zor. Hizmet alımlarını bile etkiliyor. Şuan belde belediyelerinin yerine irtibat büroları yaptık ama buralar sadece vezne görevi görüyor. Sadece ödemeler ile ilgili kolaylık sağlıyor. İmar gibi önemli konularda yine merkez belediye ile muhataplar."

 

"Tepkilerin tek sebebi beldeler değil"

"Şuan ki iktidara oluşan tepkilerin tek sebebi belde belediyeleri değil. Şu var. Ülkenin ekonomik durumu ortada. Bunlardan etkilenen halk. Tepki göstermeleri çok doğal. Belde belediyelerinde kapanmadan önce CHP'li belediye hiç yoktu. Ancak son yerel seçimde bu beldelerin hemen hepsinde CHP 1. parti çıktı. Sadece Selimpaşa'da AK Parti çok küçük bi farkla öndeydi. Belde belediyelerindeki belediye başkanlarından da partimize katılanlar oldu."

 

"Sandığa sahip çıkarsak başarı kaçınılmaz"

"Sandığa sahip çıkarsak ve iyi çalışırsak birinci parti çıkmamamız mümkün değil. Silivri'de son seçimde sandıklarımıza sahip çıktık oylarımız çalınamadı. Kaybolamadı. Bütün ilçelerde bunu yaparsak başarı kaçınılmaz. Seçimlerin 12 Haziran da olacağını düşünürsek mayıs ayında görüntü netleşir biraz. Resmi olarak bizde henüz adaylık süreci ile ilgili bir başlangıç yok. Aday adaylarına ilişkin bir istifa süreci konuldu. Düşünen arkadaşlarımız görevden ayrıldı. Esas olan YSK'nın seçim takvimidir. Ona göre partimizde bir takvim belirleyip kesinleşmiş adaylar ortaya çıkar. Nisan gibi adayların kesinleşmesini bekliyoruz."

 

"Turan başarılıydı ama...."

"Bir önceki dönem Hüseyin Turan belediye başkanıydı. Bence kendisi iyi ve başarılı bir yöneticiydi ama bir eksikliği vardı. Silivri halkıyla kucaklaşmadı. Bir samimiyetsizlik vardı. Binalar yaparsınız. Bunlara ön ayak olursunuz ve Turan iktidarın nimetlerinden çok iyi yararlandı. Bunları biz yaptık dediler ama halk yemedi. Ha takdir etmemek mümkün değil ön ayak oldular. Ve bu küçümsenemez. Bir şey vardı kaybetmelerine neden olan. Bana göre şeffaf olmamak, kucaklaşamamak, samimiyetsizliktir bunun sebebi. İşsize iş, şeffaflık gibi onların eksik gördüğümüz bir çok konuda vaatlerimiz vardı. Biz bunları yapacağımıza inanıyorduk. Seçildikten sonra tabloyu gördükten sonra şaşırdık. Saydığınız projeler çok iyi. Biz yine de bir kısmını yapabileceğimize inanıyorduk. Ekip güzel olduktan sonra çok şey yapılır. Yapılanlarda da kadroların özverisi es geçilemez. Yaşlılar merkezinde öyle güzel hizmetlerimiz var ki bunu yaşayan biliyor. Kariyer istihdam da bir nebze çözüm üretilebiliyor. Keza gıda bankacılığında ki arkadaşlarımız müthiş bir çaba gösteriyor. Ama tabi yeterli mi değil. Yetersizliklerin nedeni ise ekonomi. Yoksa arkadaşlarımız elinden geleni yapıyor. Çalışılan iş yerinde sevgi saygı olursa başarı olur. Bu yitirilirse herşey biter."

 

"Herkes kendine yakışanı yaptı"  

"Silivri Belediyesi ile yollarımızın ayrılması süreci çok konuşuldu. Ben kendi üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum. Ben kendime yakışanı yaptım. Özcan Işıklar ile dostluğumuz bitti demek doğru olmaz ama yollarımız ayrıldı. Buraya kadarmış. İlçe başkanı olarak o zaman bir çok kişi gelip sırf size güvendiğim için oy veriyorum dedi. O vatandaşlar gelip hesap sorarsa diyecek birşeyim yok. Onlara sözler verdik. Bizi tanırlar. Bakın seçim öncesi elli ellibeş yaşlarında bir ablamızın evine gittik. Bizim için gönüllü olarak o kadar güzel çalışmalar yapmış ki. O gün onu orada görünce seçimi kazanacağımıza inandım. Çünkü o ablam partilimiz değildi."

 

"Ben ekibimden bağımsız hareket etmedim"

"Belediye başkan yardımcısı olma sebebim bizzat işin içinde olmak istememdendi. Yoksa aday da olabilirdim. Verdiğimiz sözler vardı o sözleri yerine getirmek için başkan yardımcısı oldum. Benim bir yönetim anlayışım var. Şu süreçte Belediye başkanı ile yönetim anlayışımızın örtüşmediğini gördük. Ayrıldım. Bazı arkadaşlarımız seçilince kerametin kendilerinde olduğunu sanıyorlar, havalara giriyorlar. Bunlar yanlış tabi. Ben bu güne kadar ekibim dışında hareket etmedim. Çünkü esas büyük katkı örgütümündür. Gençlik ve Kadın Kollarınındır."

 

"İftiralarını ispat etsinler istifaya hazırım"

"Şuan Selami Değirmenci ilçe başkanlığından istifa etti. Hüseyin Şahin şuan ilçe yönetimi kararı ile vekaleten görevi sürdürüyor. Henüz atanmadı. Ama şuan Şahin ile örgüt devam ediyor. Benim ilçe başkanı olduğum döneme atıfla Değirmenci döneminde hep partiyi insanlara kapattığım söylendi. Üye yapmadığım söylendi. Çok açık söylüyorum gelip üye olacağım diyerek üye olamamış olan kim varsa çıksın ortaya. Bu iftira ve yalan üzerine kurulu bir senaryo. Bu güne kadar kim CHP'ye üye olmak istiyorsa oldu. Aksini ispat etsinler çıksınlar ben anında adaylığımı bırakacağım."

 

"Partinin bugün kaç üyesi var?"

"Göreve geldiği güne kadar Değirmenci 5 ayda 5 bin üye yapacağım dedi. 1 yıla yakın görevde kaldı. Kaç üyesi var CHP'nin? Partiyi kapattı deniliyor. Partiyi kapatmış olsam seçim kazanabilir miydik? Birinci parti olabilir miydik?"

 

"Koltuğa oturunca kerameti kendisinde sanıyor"

"Belediye başkanı halktan kopuk. Halkın içine çıkmıyor deniliyor. Ben buna bir şey diyemem ne diyeyim. Seçim zamanı insanlara her türlü güler yüzü gösteriyorsunuz. Seçimden sonra koltuğa oturunca kapınızı da telefonlarınızı da kapatıyorsunuz. Hastalık gibi birşey bu. Göreve gelen kendisinde keramet var sanıyor. Göreve gelene kadar her türlü yaklaşıyorsunuz insanlara, seçimden sonra kaçıyorsunuz. E yarın gene o insanlara ihtiyacınız var. Belediyede herşey tıkırında gidiyorsa zaten vatandaş başkan a ulaşmak istemez ki. Bütün kapıları çalıp işi halledemeyince başkana ulaşmak istiyor. Ama ona da ulaşamıyor."

 

"İhalede usulsüzlüğe inanmıyorum"

"Çöp ihalesi ile ilgili konu geçen sene bana bağlıydı. Geçen sene benim dönemimde yapılan ihalede biz yaptık. Bu son olaylı ihale benim dönemimde yapılmadı. Ama gördüğüm kadarını söyleyeyim bu konuda yasa dışı birşey yok. Suç teşkil edecek bir şey görmüyorum. Herhangi bir problem yaşanmayacağını düşünüyorum. Baskın olayına gelince. Bir firma savcılığa şikayette bulunuyor. Fakat bunun yeri savcılıkta değil. Kik'e gitmesi gerekirdi. Savcılık inceleme için evrak istedi ve bu kamuoyuna baskın gibi yansıdı. Bu işten birşey çıkacağını sananlar yanılıyorlar."

 

"Türkiye'de işsizlik, İstanbul'da trafik"

"İstanbul iyi yönetilemiyor. Trafiği ulaşımı çözülemedi. İstanbul içinde yaşayanlara Allah kolaylık versin. Türkiye'nin en büyük sorunu işsizlik, İstanbul'un en büyük sorunu trafik. Kısmet olur iktidar olursak Silivri'nin ve bölgenin ne kadar sorunu varsa bunları meclise taşıyacağım ve çözümü için sonuna kadar takipçisi olacağım. İktidar olursak iktidar partisi vekilleri daha etkili olabiliyor. Ama her koşulda biz üzerimize düşen görevi fazlasıyla yerine getireceğiz."

 

"Silivri siyaseti örnek siyasettir"

Silivri siyaseti çok ender sertleşir. Silivri siyaseti hoşgörü üzerinedir. Silivri'de siyaset yapan herkes akşam lokantada, stadda, hastanede, her yerde karşılaşıyorsunuz. Avantajı ve dezavantajı çoktur. Ama avantajı ağır basar. Silivri çok güzel bir yer. Siyaseti de çok seviyeli. Bu Türkiye'nin çok az yerinde vardır. Silivri'de basın da çok etkili. Siyasette, ekonomide, cemiyette... Silivri'de basın sorunlara cevap veriyor. Yönlendiriyor. Ve halk basına itibar ediyor.

 

"Dün gel gitleri ile seçim kaybettirenler bugün yine görevdeler"

"Benim ilçe başkanlığım döneminde 1350 üye vardı AK Parti'nin 12 bin üyesi vardı seçim kaybetti. Üye sayısı önemli değil. Burada inanç önemli. Ben hayatım boyunca hiç bir zaman parti değiştirmedim. Kendi geleceğim ve kişisel menfaatlerim için hiç bir zaman ne AK Parti'ye, ne DSP'ye, ne DP'ye, ne GP'ye gitmedim. Yeri geldi partimin neferi oldum ve hep partim için çalıştım. Ama bu gidiş gelişleri CHP'ye zarar verdi. O arkadaşlar malumunuz herkes tarafından biliniyor. Ama dün git gelleri ile AK Parti'ye seçim kazandıran arkadaşlar hala ortalarda dolaşıyor. Unutulmamalıdır ki onların AK Partiye kazandırdığı seçim benim ilçe başkanlığım döneminde CHP'ye yeniden dönebildi."

 

"Onlar kendilerini belediyenin memuru sandı"

"Ben aday adaylığımı açıklarken tüm meclis üyesi arkadaşlarımı davet ettim. Hepsi de geliriz dedi. Sadece iki arkadaşımız gelmeyeceğiz dedi. Saygı ile karşıladım. Gönül koymuşluğum yok. Diğer arkadaşlarımızdan geleceğiz diyerek gelmeyenlere kırgınlığım oldu. Onlar kendilerini belediyede memur sandı sanırım. Gelene de gelmeyene de teşekkür ederim. Ama ben yola bu arkadaşlarımla çıktım."

 

"Bunlar ayıp ve yakışmayan şeyler"

"Belediye başkanı ve başkan yardımcısı baskı yapmış. Bunlar ayıp ve yakışmayan şeyler. Ne kadar mazeret sıralarsalar sıralasınlar bunlar kabul edilemez. İnsanların özgür iradesine darbedir. Ben bu partiye emek verdim alın teri döktüm. O arkadaşların hepsi ile beraber çalıştık. Hepsinde emeğim var, ayıp değil mi? Silivri'yi siz mi yeniden şekillendireceksiniz? Parti içi muhalefet miyim ben? Grup toplantısı mı yapılacak, karar mı alınacak da engel oluyorsunuz? Yakıştıramadım."

 

Yıldırım kimdir?

"1978 yılında ailem ile Silivri'ye Mardin'den geldim ve yerleştim. İstanbul'da iki sene öğretmenlik yaptım. Ekmeğimi Silivri'de kazanıyorum. Silivri'de evlendim. Emalkçılığa başladım. Gayrimenkul alım satımı yapıyorum. Ve 25 senedir Silivri'de siyaset yapıyorum. DSP kurucu üyeleri arasındayım. 1923'e kadar DSP'de görev yaptım. CHP'nin tekrar açılmasının ardından CHP'de siyasete devam ettim. CHP'nin de Silivri'de kurucu üyesiyim. Partimin verdiği her görevi yerine getirdim."