Buğday ekip mısır biçemeyiz

Bir satış görevlisine öfkelenmeniz ile birkaç saat sonra komşunuzdan köpeğinizin

Buğday ekip mısır biçemeyiz
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hayatımızın her anında VERDİĞİMİZİ GERİ ALIRIZ dostlar...

Bir satış görevlisine öfkelenmeniz ile birkaç saat sonra komşunuzdan köpeğinizin havlamasıyla ilgili bir şikâyet telefonu almanız arasında bağ kurmazsınız.

Öğle yemeğinde buluştuğunuz arkadaşınızla ortak bir arkadaşınızı çekiştirdikten sonra işyerinde önemli bir müşterinizle sorun yaşamanız arasında bağ kurmazsınız.

Sokakta yere bir şey düşüren bir insana yardım etmek için durmanız ile on dakika sonra market kapısının önünde park yeri bulmanız arasında bir bağ kurmazsınız.

Akşam çocuğunuzun ödevine seve seve yardım etmeniz ile ertesi gün vergi iadesinin beklediğinizden fazla gelmesi arasında bağ kurmazsınız.

Bir arkadaşınıza iyilik etmeniz ile aynı hafta başka arkadaşınız size iki maç bileti ya da konser davetiye vermesi arasında bir bağ kurmazsınız.

Oysa hayatımızın her anında VERDİĞİMİZİ ALIRIZ…

Siz arada bir bağ kursanız da kurmasanız da bu da bir gerçektir. Ne ekersek onu biçeriz…

Ağzımızdan çıkan kelimelerin etkisi o kadar büyük ki, mesela “Geç kalmak istemiyorum ”yerine “Zamanında gitmek istiyorum ”denmeli.

Evreni sipariş verebileceğiniz bir katalog gibi düşünün, zaman çekim yasası olduğunu unutmayalım.

Yaşama dair çok şeyi bizlere anlatan çok değerli Joseph Murphy ’nin sözlerini hatırlatıyorum;

O derki:

Yaptığınız her iyilik, sergilediğiniz kibarlık, gösterdiğiniz sevgi ve iyi niyet bize pek çok farklı şekilde size geri dönüyor!

Sakladığınızı sandığınız düşünceler sesinizle mimiklerinizle ve beden dilinizle yayılır.

Başkalarının başarısından, terfisinden, şansından keyif alın. Bunu yaparsanız sizde şansı kendinize çekmiş olursunuz.

Başkalarını affetmek, zihinsel huzur ve sağlık için gereklidir. Eğer sağlıklı ve mutlu olmak istiyorsanız sizi incitmiş olan herkesi affetmelisiniz.

Hayat kimseyi kayırmaz, kimseye torpil yapmaz…

Onun için kimse özel değildir, sağlık, keyif, huzur prensiplerinin safına geçtiğinizde size iyilik yapar.

Hayat hiçbir zaman hastalık, rahatsızlık, kaza ya da acı göndermez.

Ne ekersen onu biçersin yasasına göre, bunları başımıza olumsuz ve yıkıcı düşüncelerimizle kendimiz getiririz.

Suçluluk duygusu hayata dair yanlış bir kavramdır der Murphy.

Hayat sizi cezalandırmaz ya da yargılamaz. Bunu yanlış inançlarınızın, olumsuz düşüncenizin ve kendinizi yargılamanızın bilinçaltı etkileri ile siz kendinize yaparsınız.

Eğer biri sizi eleştirirse ve bu hatalar sizin içinizdeyse sevinin, teşekkür edin ve yorumları takdir edin.

Bu size hatayı düzeltme fırsatı verir. Rehberlik ve doğru eylem için dua ettiğinizde geleni kabul edin. Bu durumda kendinize acıma, eleştiri ve nefret için hiç neden kalmaz”.

Lütfen deneyin bu çekim yasasını! Göreceksiniz olumlu düşüncenin ne kadar hayatımızda ve günlük işlerde bize rahatlık ve kolaylık sağladığını… Ne kaybederiz ki denersek?

Bir yılı daha arkamızda bırakıyoruz, acısıyla tatlısıyla kaybımız ve kazancımızla, üzüntü ve sevinçlerimizle… Mevsimlik değiştirdiğimiz gardırobumuz gibi lütfen zihnimizi

Değerleyip toparlayalım derim. Bu yıl düşünmek istemediğimiz her ne varsa eski yılda bırakalım, tıpkı bahara girerken montlarımızı toplamamamız gibi…

Güzel,huzurlu, bereketli,bol kalp kazançlı bir hafta diliyorum dostlar...Güzel düşüncelerin güne ve haftaya yansımasıyla...

Haydin şimdi kahve içelim.

SEVGİyle kalın…

Chenay Kobak