Debreli Hasan Türküsü

Haksızlık, gelmeye görsün insanoğlunun başına, coşar deli yürek eşkıyalığı ilan eder. Dedem derdi ki: Bu Balkanlar'da insan:

Debreli Hasan Türküsü
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Haksızlık, gelmeye görsün insanoğlunun başına, coşar deli yürek eşkıyalığı ilan eder. Dedem derdi ki: Bu Balkanlar’da insan, ya sevda ya haksızlık ya da zulüm gelirse çıkar dağlara. Dağları dolanır. Geceleri dalar zifir karanlıklara, ilikler üşür zemheri ayında. Yeter ki haksızlığa uğramasın bu yürek, işte o zaman eşkıyalık yaraşır bu dünyaya…

Hasan’ın, Yunanistan’ın Selanik ili Kayılar kasabası Debre köyünde doğduğu söylenir. (Tahm

ini olarak 1870-1925 yılları arasında) Kayılar, Drama, Serez, Kavala-Sarışaban yörelerinde yaşamıştır. Uzun askerlik zamanında komutanı tarafından haksızlığa uğrar, dayak yer; bu zulme dayanamaz çeker silahını vurur komutanı, kaçar askerden. Gelir memleketi Debre’ye …

Müfreze arkasında… Duramaz memlekette… Bilir ki yakalanırsa sonu darağacı…

Pişman olsa da neye yarar, olan olmuştur bir kere. Alır martinini eline, çıkar Balkanlar’a. Ant içer: Zulme uğrayana, yoksula, garibana yardım edecek, zenginden alıp fakire verecek. Namı yürür “Bizim Hasancık” diye.

Nasıl biridir diye sorarsanız? Samsunlu araştırmacı Baki Sarısakal’a göre: Orta boydan biraz kısa, kemikli ve değirmi bir yüz, şeftali kırmızı yanaklar, Orta Asya tipi çekik gözler, parlayan kapkara göz bebekleri, dik başının tepe kısmı ustura tıraşlı, bıyıklar pala. Üzerinde bürümcü gömlek, köşeleri işlemeli kuşak, potur pantolon, ayağında mest pabuçlar, elinde yanke tüfeği. Hakiki adı Peady-Martin

-Henry olan, bizim kısaca “Martini” dediğimiz tüfek…

Ve Hasan Eşkıya olur. Yanında bir tek Kara Kedi dediği arkadaşı vardır. Debreli Hasan eşkiya olur; ama bildiğimiz eşkıyalardan değil. Halkın parasını çalanlardan hiç değil. Debreli Hasan, o dönem milleti soyan, haksız yere milletin parasını alan, sırtından geçinen zenginleri soyar. Paraları halka dağıtır. Topladığı paralarla Drama Köprüsü’nü yaptırdığı söylenir. Söylence böyle olmasına rağmen, Drama‘da böyle bir köprünün olmadığı görülmüştür. Drama Köprüsü’nün, Drama köyleri Nusretli ve Kozlu köy arasında bulunan bir su kemeri olduğu son yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır.

Gücü yetmeyip de evlenemeyen sevdalıların kavuşmasını sağlar. Evlenmek için İskeçe pazarına danasını satmaya götüren gence, yardım ederek danasını sattırmaz. Ve onu evlendirir. Rum zenginlerinden Yargo Çorbacı’yı soyar. Yargo,”Bıktım şu dağdaki Hasan eşkıyasından bir türlü İzmir’e mallarımı götüremiyorum,” diye söylenir. Etraftaki esnafın, “Be… Yargo, Balkanlarda Debreli’den kaçarken, İzmir dağlarında Çakırcalı Mehmet Efe’ye rastlarsın,” diye söyledikleri bilindiğinden. Debre’li Hasan’ın Çakırcalı ile aynı zaman diliminde yaşadığı tespit edilmİştir.

Bacısı Esma, Kayılar kasabası Erdumuş köyünde oturmaktadır. Arada onu dolaşmaya gittiği bir gün müfreze, Debre’de köye tuzak kurar. Yareni, arkadaşı, kızanı, Kara Kedi yakalanır. Drama Mahpusanesi’ne gönderilir. Depreli’nin sevdalandığı vardır, Drama Kozlu köyünde. Anlatılanlara bakılırsa Debreli, bu köyde bir kızla nişanlıymış. Lakin daha sonra dağa çıkınca, “Ben bu kızla evlenirsem ona kötülük yaparlar,” diye düşünüp evlenmekten vazgeçmiş. Genç kız, uzun bir müddet onu beklemiş. Hatta şöyle bir türküyle haber verir, sevdiği Hasan’ına:

Kozlu köy gülleri, de bre Hasan ilkyazın açacak,

İzin ver bana sevdiğim vaktim(iz) geçecek.

Debreli, en sonunda kızcağıza “Artık beni bekleme, başkasına varıp evlen,” diye haber göndermiş. Düğününe de gizlice gelip yedi tane bilezik (veya beşibirlik) takmış. Anlayacağınız, böyle de sevdasını yüreğine bastırıp ayrılabilecek kadar da delikanlıymış. Balkan Günlüğü araştırmacının dediğine göre, Bafralı Hüseyin Erdoğan’dan dinlediği, Debreli Hasan türküsüne ek olarak bazı yörelerde söylenmektedir:

Kozlu köy deresinde bre Hasan (üç) silah patladı.

(Te be) koşun bakın Debreli Hasan kimi hakladı.

At martiniyi bre Hasan dağlar dinlesin.

Kozlu köy deresinde bre Hasan Kara Kedi dinlesin.

Makedon dağlarının Debreli’si sonunda padişah affına uğrar. Veya söylentiye göre mübadelede, güvenlik güçlerinin elinden kaçmayı başarır ve Türkiye’ye göç eder.

Debre’li Hasan hakkında anlatılanların ortak özelliği, hiç kimsenin tam olarak nereli olduğu , ne zaman ve nerede öldüğü, mezarının nerede olduğu bilinmemesidir. Samsun Bafra ilçesinde Nebyandağı’na yerleştiği, araştırmacı Rahmi Özen tarafından rivayet edilir. Ama ne olursa olsun, Yunan çetelerinin baskısına karşı Türk köylerini savunmuş ve kahramanlaşmıştır. “Dramalı Hasan” türküsü onun adına yakılmış, söylenmiştir. Kısaca Rumeli Türklerinin gönlüne yerleşmiştir, efsanesiyle Debre’li Hasan türküsü. Kaynak olarak Reşit Salim ve Osman H. Arda tarafından bulunan hatta ilk söylencesi de Rumca olduğu bildirilmektedir. Drama’dan getirilen bu güzel türkünün dilden dile, nesilden nesile aktarılarak gelmesinde büyük rol oynadı. “ Debreli Hasan” olarak mı, yoksa “de bre Hasan” olarak mı söylenmesi gerektiği hakkında hem fikir olunamamaktadır.

(Araştıran Ferhat GÜNDOĞDU)

“Drama Köprüsü” ya da “Debre’li Hasan “türküsü, TRT radyosu sanatçılarından kimi mahalli sanatçı ve gruplara kadar çok sayıda müzisyenin ilgisini çekti yıllar boyunca ve birçok kereler, birçok farklı yorumla kayıt altına alındı.

“Debreli Hasan” türküsünün bir güzel tarafı da mahpushanede ki dostlarına umut veren yanıdır. Yaşama, doğru bakmanın, dostluğun, arkadaşlığın ve umudun türküsü de diyebiliriz buna.

Her fırsatta bu türküyü söyleyin olur mu? Dağ başlarında, yaylalarda, gençlik masasında, akşam ateşinin karşısında… Her yerde… Hem de yumruğunuzu sıkarak…

BU SOĞUK YAPAY ÇAĞDA TÜRKÜLERE YAKIN OLUP RUHUNUZU ISITIN,ÇÜNKÜ ÜŞÜYEN BİR RUHU DÜNYAVİ ŞEYLER ISITAMAZ...!

ÖZÜMÜZ TÜRKÜLERİMİZ...

SEVGİYLE VE TÜRKÜLERE YAKIN KALIN...

Chenay Kobak