Dokunmak kalbi besler
Dokunmak bağları güçlendirir, his ve duyguların aktarılmasını sağlar. Fakat bu mükemmel ilgi gösterme şeklini ne yazık ki olması gerektiği kadar kullanmıyoruz.
Klasik 5 duyu anlayışından daha fazlası. Dokunmak, düşüncelerimizin, çevremizle iletişimimizin ve hislerimizin temelinde yatıyor.
Dokunarak okşamak ilgi göstermenin ve bir ilişkiyi güçlendirmenin yollarından biridir. Duyguların, hislerin ve temel zevk duyularının harekete geçmesini sağlar. Uzmanlara göre,vücudumuz öfkeyi azaltan, mutluluk hissini artıran ve bağları kuvvetlendiren çok sayıda reseptör içerir.
Dokunma teninizin en alt tabakasında başlıyor. En alt tabakada bulunan merkel hücreleri, bir cisme ya da bir canlıya dokunduğunuzda titreşimsel hisleri algılayıp beynin merkez sinir sistemine gönderiyor. Vücut, bu sinyallere salgıladığı hormonlarla cevap veriyor. "Sarılma hormonu" olarak da bilinen oksitsin sayesinde, doğru dokunuşu hissediyorsunuz. Araştırmanın sonuçları oldukça açık. Dokunma bilimi üzerine yapılan yeni çalışmalar, inanılmaz duygusal ve fiziksel sağlık faydalarını da beraberinde getiriyor. NYU Langone Medical Center Koordinatörü Jeanne Abate Marco Dokunma bilimi için , "Dokunma vücudun en eski ve en büyük duyusu ve iletişim ağıdır. İnsan deneyiminin tamamlayıcısı." diyor.
Dokunma bir yandan da sahiplenmenin göstergesi. Kalabalık bir ortamda bir kadının erkeğin terini silmesi, yakasını kravatını düzeltmesi, erkeğin üstündeki hayali bir ipliği tozu alması erkeği sahiplenme işaretidir.
Çevreye karşı bu adam benim bundan uzak durun demiş olur. Yine aynı şekilde erkeğin kadının saçını düzeltmesi, belinden kavraması vs. kadını sahiplendiğinin göstergesi olduğunu biliyormuyduk?
Bir annenin bebeğini okşayarak sakinleştirmesini, bir kişinin arkadaşına gösterdiği destek dokunuşunu ya da bir partnerin sevgilisine gösterdiği sevgi ve ilgiyi belli eden dokunuşlarını hayal edin...
Güzel düşünelim, çünkü güzel düşünce güzel bir şekilde davranışlara yansır...!
Sevdiklerinize Sevgiyle Dokunarak Kalın...
Chenay Kobak
