RAP müziğin Silivri'deki ismi: KEZZO

Mühendislikten 'RAP'e uzanan yolun yolcusu. Silivri'deki gençlerin sıklıkla ismini duyduğu bir rapçi. Alt yapılarını kendi hazırlıyor, sözlerini kendi yazıyor, klibini kendi çekiyor. Rap onun için bir yaşam tarzı. Amaçları da hep bu yönde… Silivri Haber Ajansı olarak Kezzo ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

RAP müziğin Silivri'deki ismi: KEZZO
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kezzo kimdir? Kezzo’nun anlamı nedir?
Kezzo Silivri’de müzik yapan rap müzik yapan bir sanatçıdır. Aynı zamanda bilgisayar mühendisidir. Sizin gibi insandır. Çeşitli dizi, ufak reklam filmlerinde böyle ekstradan müzikler de yapıyoruz. Müziği seven bir adamdır Kezzo. Sokakta takılan, sizler gibi çay bahçesinde çay içen öyle bir adamdır.     
Kezzo’nun kelime anlamı aslında hiçbir şey. Mesela günümüzde rapçiler şöyle yapıyor. Kesinlikle süper bir isim bulmam lazım ve bu ismin bilmem neredeki piramitleri keşfetmiş bir bilim adamının bilmem ne kaleminin ucu olmalı anlamı falan filan ya da şu şiirin şu dizesindeki şu kelimenin gittiği yer olmalı benim ismimin anlamı diye düşünüyorlar ama ben öyle bir şey düşünmedim hiçbir zaman. Bu sadece bana üniversitedeki arkadaşlarımın taktığı bir lakaptı. Hiçbir kelime anlamı yok Kezzo’nun…

Ne zamandır ve ne için rap müzik ile uğraşıyorsun?
2005 yılından beri… Aslında o zamanlar sadece bir eğlence olarak başlamıştım ama şu anda ciddi anlamda insanlara bir şey anlatmak, bunun yanında da bir maddi beklenti oluştu artık çünkü artık Türkiye’de işler değişmeye başladı. Artık rapçiler de para kazanabiliyorlar sosyal medya sayesinde, dijital platformlar da…  Başlarda 17-18 yaş aralığında olsa da şimdi daha farklı yaş aralığındaki insanlara bir şey anlatmak için yapıyorum.

Bu sektöre girerken kendine öncü olarak seçtiğin birisi veya birileri var mı?
Kendime rap müzikte idol olarak seçtiğim birisi yok ama müzikte seçtiğim birisi var o da Barış Manço… Çok evrensel ve barışçıl bir adam olması sebebiyle… Parçalarında evrensel bir sürü şey buldum. Hatta yaş ilerledikçe eskiden anlamadığım şeyleri de parçalarında bulmaya başladım. Barış Manço’yu bir sanatçı olarak kendime idol alıyorum. Sanatçı duruşu olarak diyeyim. Onun gibi bir iz bırakmak isterim. Tabi bu çok büyük bir hayal ama gençlerin beni öyle hatırlamasını isterim en azından. Benim Barış Manço’yu hatırladığım gibi…

RAP müzik sence de gerçekten Amerikan müziği tanımıyla uyuşuyor mu?
Rap müzik, Amerika’da doğmuş bir müzik olabilir ama Amerika müziği değildir. Çünkü bunu oradaki siyahî insanlar yapmaya başladılar ve şu anda Amerika’da bizim ülkemizde pop müzik nasıl yaygınsa Amerika’da da rap müzik aynı şekilde yaygın. Bir rap parçası üç yüz dört yüz milyon hatta milyar dinlendiği oluyor. Türkiye’de bu yeni yeni milyonlara ulaşıyoruz. Türkiye’de böyle bir algı var: Amerikan müziği o, onu dinlemeyelim. Dinlediğimiz pop müzik ne o Amerikan müziği değil mi yani? Rap müzik bence Amerikan müziği değil yani rap müzik bence siyahîlerin sadece bulduğu ve geliştirdiği bir müzik.

Türkiye’de dinlenmesi ve kabul görmesi zor bir müzik türüyle uğraşıyorsun. Bugüne kadar tepkiler nasıldı senin için?
Gençken bol giyinirdik. Şimdi bile normal insanlara göre bol giyiniyorum ama bundan on sene önce bu daha zordu, insanlar daha farklı tepkilerle daha farklı gözlerle bakıyordu. Sokaklarda tedirgin yürüyorduk ama bu şimdilerde biraz daha kırıldı. İnsanlar 40 yaşındaki adamlar bile gizli gizli bu müziği dinliyorlar. Şu anda ben de mutluyum açıkçası.
 
Şarkılarını genelde hangi ruh haliyle yapıyorsun? Şarkılarının sözlerinde yatan asıl duygu ne oluyor? Ya da bir başka deyişle yakın zamanda çıkardığın 5. solo albümünün ismi ‘Kafamın İçi’ gerçekten nedir bu kafanın içindekiler?
Bugün dünyada veya benim hayatımda kötü bir olay oldu diyelim. Onu hemen o gün yazmıyorum. Zaten istesem de o gün yazamıyorum. Şarkılarımı kafam rahatken yazabiliyorum. Şarkılarımın temelinde de her zaman bir adaletsizlik ve haksızlık, denge bozukluğu, terazinin bir kaymışlığı var yani. 1 ay önce yaşadığım bir olayı bugün kafam rahatken kâğıda döküyorum. Bu parçaları bize yazdıran alt yapılar da çok önemli. Kimi insan sözü yazıp sonra alt yapıyı yaptırır. Ama ben önce alt yapıyı yapıp onun üzerine bana ne hissettirirse onu yazmayı tercih ettiğim için alt yapının bana hissettirdikleri de çok önemli bu konuda.

Sosyal medyada seninle ilgili ‘Kafamın içi albümüyle hiçbir parçayı boş geçmemiş, alt kültürün resmini başarıyla çizmiştir.’ şeklinde bir yorum var. Gerçekten sosyal sorunlara inme gibi bir amaç var mı şarkılarında?
Var tabii ki. Temel düşünce, temel nokta bu zaten: Sosyal problemleri anlatmak. Dedim ya derdim benim anlatmak. Rap müziğin bir amacı vardır. Eğlendiren müzikler de yapılmalı elbette ama ben boş mermi atmak istemiyorum. Her yazdığımın bir şeyi açıklamasını bir şeyi anlatmasını, durumu çok iyi olan refah seviyesi çok yüksek olan insanların da aşağıda neler olduğundan haberdar olmasını istiyorum. O yüzden sosyal sıkıntılar benim temel noktam.

Yerel tabanda düşündüğümüzde yaşadığın yer olan Silivri’de çalışma ortamın nasıl? İstediğin ve beklediğin tepkileri burada alabiliyor musun?
Silivri’deki çalışma ortamım Allah’a şükür çok güzel. Kendi stüdyomuz var, etrafımızda iyi müzisyenler var. Şarkımıza istediğimiz anda canlı enstrüman çaldırabiliyoruz. Sokakta tabi istediğimiz tepkileri bundan 1-2 sene önceye kadar alamıyorduk. Şu anda da tam anlamıyla istediğimizi aldığımız söylenemez. Şu anda atıyorum mahallenin marketi bile ‘Bu kıyafet ne!’ derken şu anda ‘Ya senin parçanı internette gördüm, Facebook’ta gördüm ne kadar güzel olmuş klip çekmişsiniz, klibini televizyonda gördüm ne kadar güzel olmuş’ diye tepkiler alınca insan mutlu oluyor tabi. Kendi şehrinde olunca daha da güzel oluyor. Sokakta gelip çocuklar fotoğraf çektirmek istiyorlar. Tanıyorlar ve biliyorlar artık. O yüzden de güzel oluyor. 

Ulusal tabanda katıldığın etkinlikler neler? Ulusal boyutta istediğin seviyeye ulaşabildin mi?
İstanbul’un merkezine doğru gittikçe de tanıyanlar daha çok oluyor çünkü Silivri’deki insanlar rap ile çok alakalı insanlar değiller. Şehir dışına çıktıkça tepkiler daha farklı daha güzel oluyor. Bütün Türkiye’yi gezdik neredeyse. Ankara’ya, Sivas’a, Kayseri’ye gittik. Karadeniz’e Akdeniz’e gittik. Zaten Silivri’de de çok fazla rap etkinliği olmuyor. Gezmeye devam edeceğiz hatta yurtdışına gideceğiz. Almanya’ya 3 şehre konsere gideceğiz. Daha şehirler kesinleşmedi ama Eypio ile beraber. İnşallah bir gün Silivri’de de bir etkinlikte görüşeceğiz.

Milli Takım için yazılan Eypio ve Burak King ortaklığındaki ‘Ay Bizim Yıldız Bizim’ şarkısında da senin parmağın varmış. Nedir çalışmalardaki ortaklık düzeyiniz?
3-4 senedir Eypio Ağabey ile beraber çalışıyorduk. Beraber düet yaptık, alt yapı yapıyoruz, beraber iş çıkartıyoruz. Kayıtlarını bizim stüdyomuzda yapıyor. Parçanın bütün prodüksiyonunu Ozan Ağabey yaptı. Şarkının biraz daha rape çevrilme kısmında prodüksiyonu biraz ben düzelttim, parçanın miksini ben yaptım. Şu anda da 4 milyon tık aldı. Milli Takım biraz daha ileri gitseydi durum çok daha başka olacaktı aslında ama sıkıntı yok, bir dahaki kupaya hazır bir şarkı var yani.

Kişiselden genele doğru bir soru olacak bu ama… Türkiye’de rap müzik ne derecede sence?
Türkiye’de bir müzik pastası var diyelim. O pastanın yüzde 2 yüzde 3 kısmı rap müziğin o pastanın. Diğer müziklere göre az dinlenen bir müzik ama sosyal medyanın da gelişmesiyle insanlara daha fazla ulaşmaya başladı. Bence geleceği olan bir müzik... O pastadaki pay yakın zamanda yüzde 15-20’ye varacaktır. Dünyada saygın bir yerde olan müzik Türkiye’de yeni yeni ilgi görüyor.

Özellikle son zamanlarda televizyonlarda yayınlanan yarışmalardaki rap müzik yayılması hakkında ne düşünüyorsun?
Bu iyi bir şey. Televizyona çağırılmak, televizyonda kabul görmek… Bahsettiğiniz programlarda ilk çıktığında bir rapçi oraya gitseydi ona diyeceklerdi ki: ‘ Bu bir ses yarışması ve sen sanatçı değilsin.’ Ama şu anda onlar da sıkıldılar bazı şeylerden. Artık çorbaya biraz da tuz atalım dediler ve o yüzden rapçiler de orada kabul gördü ama biraz daha özgür bırakılmalı rapçiler. Daha önce de hatta direk rap yarışması olmuştu ama devamı gelmedi. İnsanlar bunu talep ediyorlar Türkiye’de. Daha güzel olacak yani.

İnsanlar bundan böyle KEZZO ismini duyduklarında ne düşünmeliler? Gelecekteki planların, projelerin neler?
Hali hazırda yapmış olduğum parçalar var ve onlara klip çekeceğiz. Yaptığımız klipler de var dört yüz bin beş yüz bin izlenen. Dream TV’de çıkan işlerimiz var. Onları yapmaya devam edeceğiz. Hazırda parçalarımız var. İnsanlar ‘gerçek’ diye düşünmeliler. Sokak diye düşünmeliler.

Seni takip eden çok sayıda küçük yaşlarda hayranın var. Onlara neler söylemek istersin?
Bu müzik Türkiye’de daha popüler olmadı. Ben onların sadece bilinçlenmelerini istiyorum. Bu müziğin geçmişini ve hangi evrelerden geçtiğini araştırsınlar. Bizi ondan sonra diğer müzik türünde uğraş veren sanatçılarla kıyaslamalarını istiyorum çünkü şu anda çok fazla şu tepkiyi alıyoruz: ‘Ya ağabey siz niye bu kadar az dinleniyorsunuz?’ veya ‘Niye konserlerinize az kişi geliyor?’ Bu da insanların Türkiye’de rap müziğe bakışlarıyla alakalı. Takip etmelerini istiyorum. Şimdi nasıl takip ediyorlarsa, her yaptığımız iş bir öncekine göre bir tık üzerinde olacak, takip etsinler.