Selimpaşa'da lezzetli festival

Selimpaşa'da 34 yıl aradan sonra yeniden başlatılan Silivri Belediyesi Topatan Kavunu ve Bamya Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Festivalin En İyi Bamya ve Kavun Üreticisi Yarışması çekişmeli geçerken, bu yıl ilk kez gerçekleşen Bamya Yemeği Yarışmasına da ilgi yoğundu.

Selimpaşa'da lezzetli festival
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, ilçenin yerel ürünlerini markalaştırmak ve üretimini arttırarak bölgeye ekonomik ve sosyal katkı sağlamak amacıyla düzenlediği tarım festivallerini sürdürüyor. Yoğurt Festivali’nin ardından, Selimpaşa Topatan Kavunu ve Bamya Festivali de renkli görüntüler ve yoğun katılımla gerçekleşti. Festival alanında Doğal Kent Silivri pazarının, Silivri Kent Konseyi Üreten Kadınlar ve el emeği stantlarının yer aldığı festivalde, Selimpaşa Epivates Bigados Derneği mahallenin tarihi fotoğraflarının yer aldığı bir sergi açtı.

Işıklar: “Tarım ürünlerimiz paha biçilemez zenginliklerimiz”

Festivalin açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Işıklar, şunları söyledi; “Yıllardır süre gelen bir geleneği birlikte yaşatmak, kadını, erkeği, genciyle, hep birlikte bu meydanlarda bir araya gelmek ve bu güzellikleri ileriye taşımak bizleri çok mutlu ediyor. İşte Selimpaşamızın bir değeri olan Topatan Kavunu ve Bamya festivalini her yıl bir arada yapıyoruz. Bu ürünlerimiz son derece kısıtlı, sezonu kısa ve kıymetli ürünlerimiz. Türkiye’mizin üretim anlamında paha biçilemez zenginlikleri var. Maalesef bu ürünlerimizin üzerine eğilmediğimiz için ülkemiz yakın bir gelecekte kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olma statüsünü kaybetmiş durumda olacak ve hatta açlıkla karşı karşıya kalma tehlikesiyle burun buruna yaşadığımızı üzülerek söylemek istiyorum. Bunu sadece ben değil, bu konuyla ilgili kafa yoran onlarca bilim insanı sürekli olarak dile getiriyor. Maalesef toprakları sürekli rant baskısı altında ezilen, maydanozun tohumunu bile ithal eder duruma gelen bir ülke olduk.

“Demire ve betona direniyoruz”

İstanbul’un hemen yanı başında, betona ve demire direnen bir kent durumundayız. Tam da bu noktada festivallerimiz ile üretimi destekleyerek, kendi tohumunu korumak, marka ürünlerini, zenginliklerimizi ortaya çıkararak çocuklarımıza gelecekte bu toprakları korunmuş bir şekilde miras bırakmak isteyen ve bunun için Tarım Kolejini hayata geçiren bir kent, bir belediyeyiz. Silivrimizin neredeyse asırlık ürünü Selimpaşa Mahallemizde yetişen Topatan Kavunumuz. Bu kavunumuz sadece bu bölgede, bu coğrafik şartları altında, denizin eksi kotunda bulunan kumsal topraklarda, tuzlu suyla yetişerek bu lezzetini ve aromasını elde ediyor. O bu bölgeye has özellikleriyle var olan bir ürünümüz. İşte bu ürünlerin, sadece bu özellikleriyle ünlenmiş ürünlerin yetiştiği topraklar özeldir. Bunun için her zaman dile getirdiğim bir konuyu tekrar burada söylemek istiyorum. Ayasofya nasıl Tarihi Sit Alanı ise kentimizin bu toprakları da Tarımsal Sit Alanı olmalıdır. Kadıköy’ün Karpuzu, Değirmenköy’ün Domatesi, Selimpaşa’nın Bamyası ve Kavunu, Silivri’nin Yoğurdu. Şimdi ise Silivri’nin Lavantası ve Adaçayı ile bu kent, bu Allah vergisi bereketli topraklara sahip Silivrimiz bir tarım kentidir.

“Akıllı, kent ve kent çevresi tarımını planlıyoruz”

Peki, biz nasıl bir tarımı konuşuyoruz, nasıl bir tarımı şekillendirmeye çalışıyoruz? İnovatif dediğimiz ve ürettikleriyle farklılık yaratan, mahsulü ile kazançlı bir tarımı projelendirmek için çalışıyoruz. Akıllı tarımı, kent ve kent çevresi tarımını planlıyoruz. Okullarını kurarsanız, üniversitelerini kurarsanız, işin içine teknolojiyi katarsanız topraklarınızı korur, bu konuyla ilgili hizmet sektörlerini geliştirir ve kenti refaha ulaştırabilirsiniz. Bu şekilde kentinizi betona teslim etmez ve kent rantını eşit bir şekilde paylaştırırsınız.  Bir karış toprağı olmayan İsrail’in, dünyaya kanser ilacı satan firmasından aynı zamanda tohumda alırsanız sağlıklı bir geleceği inşa edebilir misiniz?  Tohumu satan firmanın, tarım ilacı satan firmanın, aynı zamanda da kanser ilacı üreticisi olması sizce tesadüf mü? İşte bu noktada artık biraz daha bilinçli olmamız lazım. Tarımımızı geliştirmezsek, tohumumuzu üretemezsek, o bir karış toprağı olmayan ülkelere milyarlarca liramızı akıtırsak geleceğimizi de karartmış oluruz.

“Bu kente ihanet etmeyeceğiz”

Tüm bu nedenler ve bilinç ile çalışmaya devam edeceğiz. Bizler bu kente ihanet etmeyeceğiz. Bu kentte yaşayanlar başlarını gökyüzüne kaldırdığında beton blokları değil, güneşi görmeye devam edecekler. Osmanlı imar anlayışında “Komşunun rüzgârını kesme, güneşini kapatma” der. Bugün geldiğimiz bu noktada geçmişimizin her şeyini örnek almak için heveslenenler, kentlerinde bu imar anlayışını neden görmezden geliyor ve bu olmazsa olmaz maddeyi örnek almıyorlar. Biz geleceğimizi karartmayacağız. Yıllardır arkadaşlarımız ile bu kenti yaşanabilir olarak tutmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. O sebeple bu festivallerimizi yapıyoruz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz. “Aktarmak Gelişmektir.” Biz geçmişimizin değerlerini yaşatarak, geleceğimizi de koruyup, var olacağız. Biz bu toprakların kiracısı değil ev sahibiyiz ve birbirimizin ötekisi değil, tamamlayıcısıyız. Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, hoşgörü ve kardeşlik içerisinde bu topraklarda yaşayacağız.

“Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın festivallerimiz”

Bu vatan bizim, bu bayrak bizim, bu vatanın kurtarıcısı, büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyet Bizim. Bizi birleştiren en büyük varlıktır Cumhuriyetimiz. Farklılıklarımız olabilir ama bu farklılıkların tamamını tek bir şemsiyenin altında toplayandır Cumhuriyet. Hepimiz onun altında bir arada olacağız.  Bu güzelim şemsiyenin altında çalışarak, üreterek ona sahip çıkacağız. İşte İslam Coğrafyasına bakınız. 57 ülke içinde modern ve demokrasi içerisinde yaşayan kaç ülke var? Böylesine bir arada yaşayan bir kardeşlik fotoğrafını kaç Müslüman ülkede görebilirsiniz? Onların hepsi Türkiye’mize gıpta ile bakıyorlar. İşte bunu sağlayan Cumhuriyet’in kıymetini bileceğiz, Büyük Atatürk’ün kıymetini bileceğiz. Bizi var eden değerleri, geçmişimizdeki zenginliklerimizi ileriye taşıyarak daha çok çalışacağız. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Türkiye, Yaşasın Silivri, Yaşasın Selimpaşa, Yaşasın Festivallerimiz, Geleneklerimiz ve Göreneklerimiz. Hepinize konuğumuz olduğunuz için teşekkür ederim. Hoş geldiniz, iyi eğlenceler diliyorum.”

 42 Bamya ve 25 Kavun üreticisi birincilik için yarıştı 

Festivale katılan Selimpaşalı 32 bamya ve 25 kavun üreticisi birincilik için yarıştı. Rengine, iriliğine ve şekline göre birçok kategoride değerlendirmeye alınan Bamya ve Topatan Kavunu Yarışması çekişmeli anlara sahne oldu. Yarışmada jüri üyeliğini; İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Ziraat Mühendisleri Yasemin Gönenç ve Bülent Atabey, Silivri Ziraat Odası Ziraat Mühendisi Erkan Öztürk, Silivri Önder Çiftçi Derneği Ziraat Mühendisi Ramazan Şenol ve Silivri Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü Gözde Göçmen Öztürk yaptı.

En iyi bamyayı Mehmet Erdinç üretti 

Jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu seçilen En İyi Bamya Üreticisine ödülünü Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar takdim etti. En İyi Bamya Üreticisi birincisi Mehmet Erdinç oldu. Yarışmanın ikinciliğini Yasemin Doğan kazanırken, üçüncü de jüri üyelerinin oylarıyla Hacer Talı oldu. Birinciye tam altın, ikinciye yarım altın ve üçüncüye de çeyrek altın hediye edildi. Bamya ve Kavun Üreticilerine ödülleri, sahnede Başkan Işıklar tarafından takdim edildi.

Kavun üreticilerinin birincisi Halil Altaş oldu

Festivalde En İyi Topatan Kavunu üreticisi ise Halil Altaş seçildi. En İyi Kavun Üreticisi birincisi Anıl Özkan, ikincisi Şevket Solak ve üçüncüsü de Nedim Ülkü Seven oldu. Birinciye tam altın, ikinciye yarım altın ve üçüncüye de çeyrek altın ve çeşitli hediyeler verildi. Dereceye giren bamya ve topatan kavunu üreticilerine Silivri Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Ercan ve Selimpaşa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Özgür ve Kooperatif Başkan Yardımcısı İbrahim Elmaslı tarafından da hediyeler takdim edildi.

En lezzetli yarışma ; Bamya yemeği yarışması

Bu sene festival kapsamında ilk kez Bamya Yemeği Yarışması düzenlendi. 16 ayrı bamya yemeğinin yer aldığı yarışmada jüri üyeliğini; Silivri Kent Konseyi Başkanı Oğuz Özyaral, İstanbul Rumeli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Haydar Şahin, Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Saliha Memiş, Sarı Ev Yemekleri Sahibi Zerrin Otman, Saint Raven Catering Baş Şefi Gökhan Karakaya yaptı. Yarışmada birinci Fatma Karacaova, ikinci Refiye Doğan ve üçüncü Muzaffer Taşkınay olurken, dereceye girenlere sırasıyla yarım, çeyrek ve gram altın hediye edildi.

Çılgınlar Kulübü'nden topatan kavununu tam not

Festival sahne programına danslarıyla renk katan Selimpaşa Epivates Bigados Derneği bünyesindeki Bigados Halk Oyunları Ekibi ile Kültür Merkezi Tango Topluluğu’nun muhteşem dans gösterilerinin ardından, Gazeteci-Yazar Halil Erem Yerli bağlaması ve şiirleriyle geceye renk kattı. Festivalin sahne programında ise kendilerine Çılgınlar Kulübü ismini veren Eda- Metin Özülkü, Yeşim Salkım ve Ferda Anıl Yarkın sahne aldı. En sevilen şarkılarını Selimpaşalılar için söyleyen gruba, Başkan Işıklar Topatan Kavunu ikram etti. Kavunu çok beğenen ekip, tabaktaki ikram edilen kavunların tamamını yedikten sonra konsere devam etti. Işıklar, Çılgınlar Kulübü’ne samimi diyalogları ve festivale katılımları için teşekkür etti.