Silivri'deki Alevilerden Reyhanlı ziyareti

Alevi Kültür Dernekleri Silivri Şubesi 11 Mayıs günü Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleştirilen terör saldırısı nedeni ile Reyhanlı'ya gitti.

Silivri'deki Alevilerden Reyhanlı ziyareti
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

 “Yasları yaslarımızdır ve onlar asla yalnız değildir, yalnız bırakılmayacaktır” diyen Dernek Başkanı Coşkun Aksoy yazılı bir basın açıklaması da yaptı. Derneğin Silivri şubesinin de katıldığı ziyarette Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı, Merkez yürütme kurulu, Alevi Kültür Derneklerinin 22 şube başkanı, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ve Hacıbektaş Veli Dergâhının en yüksek makamı olan Postnişin görevini yürüten Veliyettin Ulusoy da katıldı.

 

Reyhanlı programı kapsamında ekip Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi ve Reyhanlı Kaymakamlığını ziyaret etti. Bunun yanı sıra ziyaret programında yakınlarını kaybeden aileler de baş sağlığı ve taziye için ziyaret edildi.

 

Alevi Kültür Dernekleri Silivri Şube Başkanı Coşkun Aksoy yaptığı basın açıklamasında “Yaralı kardeşlerimize de acil şifalar dilerken, bu alçakça ve hain katliamı yapanları, yaptıranları, bundan çıkar bekleyenleri nefret ve şiddetle kınarken, bunun bir vahşet ve insanlık suçu olduğunu, bunun unutulmayacağını bir kez daha söylüyoruz. Bizler bu acıları yaşarken ülkemizdeki siyasal iktidar ve hükümet yetkililerince, bizleri hiç ikna etmeyen açıklamaları bizleri derin bir dehşete düşürmekte, ülkemizde toplumsal barış ve huzurun bozulmasına neden olabilecek tehlikeleri barındıracak sonuçlara yol açmasından endişe etmekteyiz. Yetkililerin sorumluluğu olayların üstünü örtmek, halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek değil, güzel şehrimizde huzuru ve güvenliği sağlamaktır. Huzur ve barışa hizmet etmeyen bu tutum ve davranışları şiddetle kınıyoruz. Ülkemizdeki 76 milyon insan için arzuladığımız ve Hatay 'da yaşayan 1,5 milyon yurttaşımızın, Türküyle, Arap'ıyla, Kürt'üyle, Ermeni'siyle, Çerkez'i, Alevi'si, Sünni'si, Hıristiyan'ı, Musevi'si ile kadim zamanlardan beri yaşadığımız huzur, barış ve kardeşlik ortamımızın devamı için, siyasal iktidar ve hükümetten talep ve önerilerimiz şunlardır. Bizleri derinden sarsan bu acıyı, bugüne kadar yapılmayan ama yapılması gereken tüm yurtta ulusal yas ilan edilmesi. Halkın gerçekleri öğrenme hakkına saygılı olmanın ifadesi olarak, basın üzerinde kurulan baskı ve sansürün kaldırılması.
Ülkemizin sınırları devletin namusudur. Bugün kevgire, yol geçen hanına dönen Suriye ile sınırlarımız, olması gereken ciddiyet ve sorumluluğa uygun olarak denetim altına alınmalı, gelen, giden katiller sürüsü engellenmeli. Ancak iç savaşta yaşama korkusuyla gelip sığınan insanlar Birleşmiş Milletler ve ilgili Uluslararası kuruluşların hukuk kurallarına uygun olarak kayıt altına alınıp, sıkı denetim altında olacağı kamplara yerleştirilmelidir. İlimizin başta Antakya, Reyhanlı, İskenderun, Altınöz, Yayladağı… gibi ilçelerinde yerleşen, gezen, dolaşan, ne olduğu belli olmayan serseri mayın gibi sağa sola savrulan, ve iç-dış her türlü provokasyona müsait olan insanlar derhal kontrol altına alınarak ilimizde uzaklaştırılmalıdır.
Ulusal ve Uluslararası basında yer aldığı gibi ilimiz ve diğer illerimizde var olduğu söylenen silahlı eğitim kampları derhal kapatılmalı. Ülkemiz, bizim olmayan bu kirli savaşa, asla bulaşmamalı, halkları inançsal ve etnik yapılarına göre bölerek, birbirine boğazlatmak isteyen ABD emperyalizmi, İsrail Siyonizm'i ve diğer batılı emperyalist güçlerin piyonu ve taşeronu olmamalıdır. Ülkemiz, halkların kanı üzerinden yürüyen bu savaşa ve hiçbir savaşa girmemelidir. Komşusundaki yangını körükleyen kendi evindeki yangını söndüremez.
İlimizde yaşayan Türk, Arap, Kürt, Çerkez, Ermeni, Süryani, Alevi, Sünni, Hıristiyan, Musevi'siyle ve ülkemizdeki 76 milyon insanımızla bir arada, eşit, kardeşçe, huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz” dedi.