İstanbul'un sapığı hala sokaklarda

Kayseri'deki olay gibi İstanbul'da da üç çocuk, bayram günleri öldürüldü. Üstelik bu seri cinayetleri işleyen katil halen dışarıda.

İstanbul'un sapığı hala sokaklarda
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kayseri’nin Talas ilçesinde bir bayram günü kaybolan çocukların akıbeti 1.5 yıl sonra belli oldu. Kamuoyu tam bir buçuk yıldır bu davaya ilgisini kaybetmemişti. “Ailelerin düşmanı var” dendi, organ mafyası olabileceği söylendi… Hatta üç çocuğun çocuk tacirlerince kaçırıldıkları bile iddia edildi. Hiçbiri doğru çıkmadı. Doğrusu, yanıbaşlarındaki katilin üç çocuğu bir bayram günü, el öpüp şeker toplamak için dolaşırken yakalamış olmasıydı.

Şimdi Türkiye yakalanan katili konuşuyor. Oysa en az Kayseri’deki üç çocuğun katili Uğur Veli Gülışık kadar acımasız bir katil daha var. Kimliği bilinmiyor… Ve cinayet işlemeye devam ediyor.

Katil İstanbul’da yaşıyor, Bahçeşehir, Halkalı, Beylikdüzü üçgeninde cinayet işliyor. Öldürmek için o da bayramları seçiyor. Şeker için gelen kız çocuklarını eve alıyor. Öldürüyor, tecavüz ediyor, sonra kendince çöplükte bir sahne kuruyor ve kurbanlarının cesedini bu sahnenin tam ortasına yerleştiriyor…

İlk cinayet 2003’te
2003 yılı Ramazan Bayramı’nın ilk günü Büyükçekmece’de 9 yaşındaki G. S. şeker toplamak için sabah evden ayrıldı. Aile uzun bir süre küçük kızın yokluğunu fark etmedi. Saat 14.00 civarında G.S.’nin iki ablası kardeşlerini aramaya başladı… Gören yoktu. Yalnızca mahalle bakkalı öğle namazı sırasında dükkâna geldiğini hatırlıyordu. G.S.’nin annesi, hemen Gürpınar Polis Karakolu’na koştu… Ama polise göre “24 saat geçmeden arama yapılamazdı.”

Bir gün sonra 9 yaşındaki kızın cesedi sazlık alanda bulundu. Tecavüz edilip öldürülmüştü… Cesedin etrafına çöplükten toplanan objeler daire şekilde yerleştirilmişti…

Katil, küçük kurbanının cesedine, şifrelerini kendisinin bildiği bir sahne kurmuştu. Cinayet masası polisleri, ancak bir uzman göz tarafından fark edilebilecek bir manzarayla, karşı karşıyaydı… Ve katilin olay yerinde yaptığı düzenleme cinayetlere devam edeceğini gösteriyordu.

Bu kez Kurban Bayramı
İlk cinayetten tam iki buçuk ay sonra, takip eden Kurban Bayramının ilk günü, bu kez Halkalı’da 11 yaşındaki D. Ç. ortadan kayboldu. Ailesine göre, saat 11.00’de akrabalarıyla bayramlaşmak için evden çıkmış ve bir daha bulunamamıştı. En son gören babasıydı. Öğle saatlerinde evin önünden geçerken görmüştü.

Ertesi sabah küçük bedeni O-2 Otoyolu Tahtakale mevkiinde bulundu. İple boğulmuş, tecavüz edilmiş ve ilk çocuk gibi düzenlenmiş bir olay yerine bırakılmıştı.

İkinci cinayet üzerine cinayet masası ve adli tıp uzmanları harekete geçti. Uzmanlar bayramlarda çocuk öldüren bir seri katille karşı karşıya olduklarından artık emindi.

Halkalı-Beylikdüzü-Bahçeşehir üçgeni mercek altına alındı. Sabıkalılar, şüpheliler, yalnız yaşayanlar, akrabalar tek tek incelendi. Ama binlerce ev ve yüz binlerce insanı içine alan bölgeden sonuç çıkmadı.

Katil Fransa’dan mı geldi?
Katilin profilinin çıkarılması ve çemberin olabildiğince daraltılması gerekiyordu. Çocuk cinayetlerinde ve seri cinayetlerde dünyaca ünlü bir Fransız suçlu profilcisinden yardım istendi. 3 binden fazla dosyayı çözen uzmanla birlikte olay yerleri ve fotoğrafları tek tek incelendi. Fransız uzmanın verdiği bilgi ilginçti. Bu iki cinayet ve cesetlerin bırakılma şekli Fransa’da 1990’larda işlenen cinayet serisiyle tıpatıp aynıydı.
O dönem Fransa’daki katil üst üste cinayet işlemiş ve sonra ortadan kaybolmuştu. Fransız polisi katilin öldüğünü ya da ülkeyi terk ettiğini düşünmüştü. Bu tespit, cinayet masası için şu soruyu akla getiriyordu: “Katil Fransa’da yaşamış ya da çalışmış, sonra da yurda dönmüş bir Türk olabilir miydi?” Bölge bir de bu bilgi ışığında tekrar incelendi. Ama sonuç çıkmadı.

2006’ya kadar ara
Polis, bir sonraki yıl bayramları bekledi… Ama katil susmuştu… Ta ki, 26 Mart 2006 ’ya kadar. 12 yaşındaki N. S. iki blok ötedeki arkadaşına giderken kayboldu. İki gün sonra, evine 300 metre uzakta bir çöp konteynerinde cesedi bulundu.

Kayseri’deki cinayetlerin zanlısı Uğur Veli Gülışık artık adalet önünde. İstanbul’daki katil ise hâlâ dışarıda… Ve suskun! Fransa’yı terk ettiği gibi İstanbul’dan ayrılmadıysa tabii… Ya da hepsi farklıysa, kaç kişiler?

(RADİKAL)