Adil Öksüz'ün saklanmasına yardım eden sanıkların yargılanmasına devam edildi

FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasının ardından saklanmasına yardım ettiği iddia edilen 1'i firari 4'ü tutuklu 5 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Adil Öksüz'ün saklanmasına yardım eden sanıkların yargılanmasına devam edildi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

FETÖ firarisi Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasının ardından saklanmasına yardım ettiği iddia edilen 1’i firari 4’ü tutuklu 5 sanığın yargılanmasına devam edildi.

FETÖ’nün sözde TSK yapılanmasının sivil sorumlusu firari Adil Öksüz’ün, Ankara’da 18 Temmuz 2016 tarihinde serbest bırakılarak, İstanbul’a gelmesi ve saklanmasına ilişkin 1’i firari 4’ü tutuklu 5 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar SEGBİS ile bağlanırken, avukatları katıldı.

Duruşmada tanık dinlendi. Tanık Nevzat E., “Ben Rüştü Karakaya ile Şükrü diye tanışmıştım. Yanımızda Murat Can vardı. Örgütte öğretmen konumumdaydı. Yalova’da örgütün TSK’ya soktuğu askerlere Kur’an-ı Kerim ve ilmihal dersi vermemizi istedi. Rüştü Karakaya’yı en fazla üç kez gördüm. Kendisiyle daha çok Murat Can görüşürdü. Benim askerler ile irtibatımı kuran kişi de Murat Can’dı” ifadelerini kullandı.

Tanık Nevzat E.’nin emniyette, “FETÖ kesinlikle bir terör örgütüdür. Gerçek yüzünü 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra anladım. Geçmişe dönme şansım olsa bu kez asla bunların içinde yer almazdım. Nasıl anlamamışım, kendine kızıyorum. Çok pişmanım. Allah bunların belasını versin” şeklinde ifade verdiğini söyleyen sanık Rüştü Karakaya, ifadenin ona ait olup olmadığını sordu. Tanık Nevzat E. ise ifadenin kendisine ait olduğunu söyledi.

Sanık Karakaya’nın tanığa sorduğu sorular üzerine mahkeme başkanı, “Sen burada sanıksın. Sorgu makamı gibi tanığı sorgulayamazsın. Soruların varsa sor, tanığı sorgulamaya kalkışma” diyerek tepki gösterdi.

Duruşmada savunma yapan sanık Alper Karabulut ise, “Bu vatanın evladıyım. Böyle bir eylemde bulunmadım. Eşim ve çocuklarımdan yıllardır ayrıyım. Tahliye olsam yine evime gideceğim. Hiçbir yere kaçmayacağım” şeklinde konuştu.

Beyanda bulunan diğer sanıklar ve avukatları ise tahliyeye ilişkin taleplerini dile getirdi.

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık Rüştü Karakaya’ya savunma hazırlaması için son kez süre verilmesini ve sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Rüştü Karakaya’ya savunmasını hazırlaması için son kez süre verilmesine ve eksikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, Adil Öksüz’ün Ankara’da serbest bırakılmasının ardından Sakarya Akyazı’ya geldiğini, sonrasında da 19 Temmuz’da kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım’ın kullandığı araçla İstanbul’a geldiği vurgulandı.

Öksüz’ün İstanbul’da kaldığı süreç sonrasında 4 Ağustos’u 5 Ağustos’a bağlayan gece Cihat Yıldız ve Alper Karabulut ile beraber evden çıktığının belirtildiği iddianamede, 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden Avrupa yakasına geçtiği, Esenler TEM Edirne istikametine giderken görüldüğü ve seyahat sırasında Öksüz’ün bulunduğu araca 34 EM 4517 plakalı aracın eşlik ettiğini kaydedildi. İddianamede, aracın nereye gittiğinin tespit edilemediği, ancak teknik veri incelemesinden sonra Öksüz’ün Bayrampaşa veya yakında bir adrese götürdüğü belirtildi.

İddianamede, firari Adil Öksüz’ün kayınbiraderi sanık Ali Sami Yıldırım, Hava Kuvvetleri Komutanlığı içerisinde bulunduğu tespit edilen Zafer Çay, Alper Karabulut ile firari Cihat Yıldız ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı Marmara Bölgesindeki astsubay ve uzman çavuş rütbesindeki örgütlü askerlerden sorumlu sanık Rüştü Karakaya’nın ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.