Gezi Parkı ile Çarşı davasının birleşmesinin ardından ilk duruşma başladı

Yargıtay tarafından bozulan Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesince bozulan Gezi Parkı davasının birleştirilmesinin ardından görülen ilk duruşma başladı.

Gezi Parkı ile Çarşı davasının birleşmesinin ardından ilk duruşma başladı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yargıtay tarafından bozulan Çarşı davası ile İstinaf Mahkemesince bozulan Gezi Parkı davasının birleştirilmesinin ardından görülen ilk duruşma başladı.

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı dava, İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanmıştı. Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında verilen beraat kararları ise Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay, bozma kararında Gezi Parkı ile Çarşı davasının arasında hukuki bağlantı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştı. İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, davaların birleşmesine onay verdiğini belirtmişti. Davalar 30 Temmuz’da birleştirilmiş ve sanık sayısı 52’ye çıkmıştı.

Birleşme kararının ardından ilk duruşma başladı. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Osman Kavala Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, Ayşe Mücella Yapıcı ile Can Atalay’ın da aralarında bulunduğu tutuksuz sanıklar ve avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada, CHP Milletvekilleri Ali Şeker ile Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ile Zeynel Özen, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ABD, İngiltere, Hollanda, Danimarka, Fransa, İsviçre, Almanya konsolosluk yetkilileri, Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanya Sorumlusu Milena Büyüm ve Kavala’nın eşi Ayşe Buğra Kavala izleyici olarak katıldı.

Duruşma sanık yoklaması ile başladı. Mahkeme başkanı, Gezi Parkı davasının birleştirme kararı ile kendi mahkemelerinde görülen Çarşı davasına gönderildiğini kaydetti. Duruşmada sanıklar ile avukatlarının savunmaları alınıyor.

Olayın geçmişi

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında işadamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 sanığın ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020’de karara bağlanmıştı. İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatına, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora’nın ise dosyalarının ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın yerel mahkemenin kararını istinafa taşımasının ardından İstanbul Bölge Adliye 3’üncü Ceza Dairesi 22 Ocak 2021’de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.

Bozma kararının ardından İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021’deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi’nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile CIA eski danışmanı Henri Barkey’in FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ‘Anayasa’yı ihlal’ ve ‘Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme’ suçlarından İstanbul 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.

Öte yandan, Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesince verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, ‘örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesi’nin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı.

Davalar, verilen bozma kararlarının ardından İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmişti.