Silivri Çocuk İstismarına Dur Dedi

Silivri Belediyesi’nin projelendirdiği ve Proje Yönetim Kurulu’nda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Birimi, İlçe Müftülüğü, İlçe Toplum Sağlık Merkezi, İlçe Jandarma Komutanlığı ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin yer aldığı Bedenimi ve Ruhumu Koruyorum projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Yaşar Kemal Sergi Salonu’nda düzenlenen toplantıda projenin tanıtımı ve bugüne kadar yapılan çalışmalar anlatılarak, çocuğun sağlığı, yaşamı, gelişmesi veya onuru açısından fiili veya potansiyel zararla sonuçlanan her türlü fiziksel, duygusal, kötü muamele ve cinsel istismar davranışları ile ilgili bilgi verdi.
 
ÇELİK: “SORUMLULUĞUMUZUN FARKINDAYIZ”
Silivri Belediyesi Toplum Destek Merkezi Psikoloğu İrem Keskin Çelik, konuşmasında şu bilgileri verdi: “Çocuğa yönelik istismar, şiddet uygulamaları dünyada son dört yılda % 90 arttı. Tahminen % 5 ortaya çıkarken, % 95 gizli kalmaktadır. Adalet Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre Adli Tıp Kurumu’na her ay yaklaşık 650 çocuk cinsel istismar vakası ile gönderilmektedir. Yapılan araştırmalara göre, istismar amaçlı seçilen çocukların anne ve babaları boşanmış, vefat etmiş, eğitim ve sosyal ekonomik düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır. Çocukların iyilik hallerini korumak ve cinsel istismarı önlemede aktif rol almak toplumların sorumluğundadır, bizler sorumluluğumuzun farkındayız.”
 
SOYKAL: “ÇOCUK DESTEK BİRİMLERİNİN SAYISI ARTMALI”
İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Görevlisi Profesör İlkay Soykal, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “TÜİK verilerine göre, illere göre genç nüfusun oranı en fazla güney doğuda karşımıza çıkıyor. Silivri bölgesinin Güneydoğu Anadolu Bölgesine göre daha az oranda genç nüfusa sahip olduğu gözlenmekte. Ülke genelinde dağılıma göre çocuk destek birimlerinin sayısının daha da artması gerektiğine inanıyoruz.”
 
EROL: “SESSİZ KALMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR”
Silivri Baro Temsilcisi Avukat Nuran Özmen Erol, konuşmasında şunları söyledi: “Projemizin oluşmasında Belediye Başkanımıza ve Silivri Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz. Farkındalık yaratmak çok önemli. Toplumda ciddi yeri olan bu tür olaylara karşı hepimizin farkındalığının sağlanmasında aracı oldukları için tekrar teşekkür ediyorum. Hukuki olarak biz özellikle bu projede rehber öğretmenlerle yaptığımız çalışmalarda gördük ki hukuki boyutunda başvurursak netice alamayacağız. Olay sonrası neler yapılmalı? Aile izin vermezse? Okul müdürü umursamazsa? İhbarı yapmamak, yani bir çocuğun istismar yaşaması sonrası adli mercilere bildirmemek, suça ortak olmak, suçlu konumuna gelmelerine neden olacaktır. İnsanlar nerelere başvuracak? Ciddiye alınmaları için hangi yolu izlemeleri lazım bu konular üzerinde çalıştık. Hukuki farkındalık yaratmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
VEHİD: “BU HASSASİYETİN ÖRNEK OLMASINI DİLERİM”
İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Doçent Doktor Suphi Vehid, Silivri’de başlatılan projenin diğer ilçelere de örnek olmasını temenni ederek; “Dünya Sağlık Örgütü sağlığın tanımını yaparken, sadece hastalık veya sakatlığın bulunmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden de tam bir iyilik hali olarak tanımlamıştır. Sağlığı etkilemesi düşünülmeyen birçok olay veya davranışın, sağlığı çok derinden etkileyebileceği görmekteyiz. Toplantımızın konusu olan çocuk istismarı, sağlığın bozulmasına yol açan benzer olaylardandır. Kısaca tanımına bakacak olursak, çocukların kendisine bakmakla yükümlü kişiler ve diğer yetişkin kişiler tarafından fiziksel, duygusal, zihinsel veya cinsel gelişimlerini engelleyen ya da beden, ruh sağlığına zarar veren kaza sonucu olmayan, istekle yapılan durumlarla karşı karşıya bırakılması şeklinde tanımlanmaktadır. Bir halk sağlığı uzmanı ve öğretim üyesi olarak toplumsal sağlık sorunlarına ilgi duyan ve çözüm arayan, ortak çabanın içerisinde yer almaya çalışan Silivri Belediyesi’ne teşekkür eder, gösterilen hassasiyetin diğer belediyelere de örnek olmasını dilerim” şeklinde konuştu.
 
IŞIKLAR: “ÇOCUKLARIMIZIN GÖZLERİNE NASIL BAKACAĞIZ”
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İşe yaratıcı şehirler yaratmaktan başlamak lazım. Şehirler insanlar için, insanlar şehirler için derler, bu bir medeniyetin tanımından geliyor. Biz Kurtuluş Savaşını Çanakkale’de verirken 320 bin kişi sadece bir yerde şehit verdiğimizde Ermeni, Yahudi, Rum çocuklarının da bizimle beraber savaştığını, bizim şehitlerimizin adının yazıldığı taşlarda gördüm. Memleketi korumak, kurtarmak, yaşamak için kendi ideali, kendi milli duygularına inanarak, tarihinde eşine ender rastlanan bir kurtuluş mücadelesi vermiş. Benim halkım, benim polisim, benim memurum… Ben lafını kullanarak yaşayan, gittikçe az kişinin olan bir memleket halinde geldik. Okuryazar oranı Türkiye genelinde ilkokul 4 seviyesine denk geliyorsa ve “Okuryazar oranı artıkça, beni afakanlar basıyor” diyen bilim adamları oldukça, biz çocuklarımızın gözlerine nasıl bakabiliriz? Sevdiğim bir söz vardır, “Umutsuzluğa kapıldığınızda bir çocuğun gözlerine bakın der ünlü bir şairimiz. Onda karşılıksız sevgiyi, küçük şeylerle mutlu olabilmeyi, inandığı ve istediği bir şey için ısrarla, inatla ondan vazgeçmeyip direnç gösterdiğini görürsünüz.
 
“HUKUKEN SUÇ, AHLAKEN AYIP, DİNEN GÜNAHTIR”
Şimdi bir çocuğun gözüne bakıp o sevgiyi, yaşam sevinci olan o gözlere bakıp o istismarı yapacak düzeye nasıl gelebilir bir toplum?  Bu verilen eğitimlerin yanı sıra çok daha büyük ve geniş düşünülmesi gereken bir konu. İstismar hukuken suç olabilir ama ahlaken ayıp, dinen günahtır. Üretmeyen, analitik düşünüp eğitmeyen ve üretmeden yaşayarak kabulcü, ön koşullarını hiç düşünmeden biat kültürüne boyun eğen, sadakayla, lütufla beslenen anlayıştan daha farklı bir şey bekleyemezsiniz. Üreten kendi iradesini, özgürlüğünü hem bireysel, hem toplum özgürlüğünü kuran milletler, toplumlar birbirine önce yaşanacak evler kurar ve içinde birbirine hoşgörü ile bakabilen sevgiyle, saygıyla yetiştirir. Biz, çok büyük bir milletiz. Cumhuriyet değerlerimize, demokrasiye sahip çıkarak, bilim ve akılla bu sorunlarımızı aşacağımıza inanıyorum” dedi. Başkan Işıklar projeye destek sunan Psk. İlkay Soykal, Doç. Dr. Suphi Vehid, Av. Nuran Özmen Erol, Ali Öztürk, Özer Demir, Murat Karaipçin’e plaket takdim ederek teşekkür etti.
 
PROJE KAPSAMINDA NELER YAPILDI? NELER YAPILACAK?
Çocuk istismarına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla, nisan ayından bu yana eğitim çalışmaları devam Bedenimi ve Ruhumu Koruyorum Projesi kapsamında ilçe genelindeki tüm ilköğretim, ortaöğretim ve liselerde görev yapan Rehber Öğretmenlere, İstanbul Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Görevlisi Profesör İlkay Soykal tarafından eğitimler verildi. Yıl boyunca devam edecek eğitim çalışmaları kapsamında din görevlilerine, muhtarlara, Silivri Belediyesi personeli ve birim müdürlerine, Silivri Belediye Mahalle Evi kursiyerlerine, anasınıfı ve özel kreş eğitmenlerine, Silivri Kadın Girişimciler Derneği’ne, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile Silivri Şoförler ve Otomobilciler Odası’na program dâhilinde eğitimler verilecek.