Çekiciden düşerek hayatını kaybeden Leyla teyzenin davasında karar çıktı

Kadıköy'de 2020 yılında çekiciden düşerek yaralanan ve geçirdiği ameliyatlar sonrasında hayatını kaybeden Leyla Çetinkol'un çekiciden düşmesine ilişkin 2 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. 1 buçuk yıla kadar hapsi istenen çekici operatörü ve polis memuru hakkında para cezası verildi. Duruşmada söz alan Çetinkol'un kızı, 'Annemin düşmeden önce hiçbir sağlık problemi yoktu. Bu olay sonucu vefat etti' dedi.

Çekiciden düşerek hayatını kaybeden Leyla teyzenin davasında karar çıktı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kadıköy’de 2020 yılında çekiciden düşerek yaralanan ve geçirdiği ameliyatlar sonrasında hayatını kaybeden Leyla Çetinkol’un çekiciden düşmesine ilişkin 2 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. 1 buçuk yıla kadar hapsi istenen çekici operatörü ve polis memuru hakkında para cezası verildi. Duruşmada söz alan Çetinkol’un kızı, “Annemin düşmeden önce hiçbir sağlık problemi yoktu. Bu olay sonucu vefat etti" dedi.

Kadıköy’de 13 Ocak 2020 tarihinde çekiciden düşerek yaralanan ve geçirdiği ameliyatlar sonrasında hayatını kaybeden Leyla Çetinkol’un çekiciden düşmesine ilişkin trafik polisi Yusuf K. ile çekici operatörü Celal Keser’in “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 1 buçuk yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı dava karara bağlandı. Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, çekiciden düşen ve 11 ay sonra hayatını kaybeden Leyla Çetinkol’un kızı Çiğdem Çingi katılırken, sanık polis memuru Yusuf K. ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.

“Panikleyerek aracın kapısını açtı”

Duruşmada savunma yapan sanık polis memuru Yusuf K., “Olay günü cadde üzerinde her zamanki gibi görevimizi yapıyorduk. İETT durağının karşısına terk edilmiş vaziyette park edilmiş aracı gördük. Aracın dörtlüleri de yanmıyordu. Araca yanaştık ve kaldırmaya başladık. Vatandaşlar, ‘abi teyze düştü’ diye bağırdılar. Araçtan indik ve teyze yerdeydi. Panikleyerek aracın kapısını açtığını düşünüyoruz” dedi. Bunun üzerine söz alan sanık avukatı, “Suçlamaları kabul etmiyoruz. Müvekkil üzerine düşen yükümlülükleri ifa etmiştir. Aracın arkası karanlık cam filmle çevrili. Maktulü görmesi mümkün değildir. Baktığı zaman maktulü göremiyor. Maktul bu olaya kendisi sebebiyet veriyor. Panikleyerek kendini atması sebebiyle bu olay meydana geliyor” diye konuştu. Çekici operatörü Celal Keser’in avukatı ise, “Müvekkilimin araçtan inip arabayı kontrol etme gibi bir görevi yoktur. Tek görevi arabayı kullanmak. Memur polisin talimatını uyguluyor” diyerek müvekkilinin beraatini istedi.

“Annem bu kaza sonucu vefat etti”

Duruşmada söz alan Leyla Çetinkol’un kızı Çiğdem Çingi, annesinin ölümüyle kaza arasında illiyet kurulamadığına dair gelen raporu kabul etmediğini söyleyerek yeniden rapor aldırılmasını talep etti. Çingi, “Annemin düşmeden önce hiçbir sağlık problemi yoktu. Bu olay sonucu vefat etti” dedi.

“Çok dramatik bir tabloyla karşı karşıyayız”

Çingi’nin avukatı Eray Yılmaz ise, “Arabadan hiç inmeden araba kaldırılıyor. Çok dramatik bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu hepimizin başına gelebilecek bir şeydir. Sanık arabadan inmeyerek tamamen kusurlu olduğunu ikrar ediyor. Müvekkilimin annesinin düşme neticesinde kalçası kırılıyor ve ameliyatlar sonrasında hayatını kaybediyor” diyerek sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.

Savcı hapis cezası istedi

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, olay tarihinde sanıklar Yusuf K.’nin polis memuru ve Celal Keser’in de çekici operatörü olarak 13 Ocak 2020 tarihinde görev yaptığını belirtti. Sanıkların Leyla Demirkol’un içinde bulunduğu otomobili, içinde bir şahıs bulunup bulunmadığını kontrol etmeden çekmeye başladıkları kaydedildi. Demirkol’un düşmesine neden olarak kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaraladıkları aktarıldı. Bilirkişi raporunda her iki sanığın da kusurlu oldukları vurgulandığı mütalaada, sanıkların “taksirle yaralama” suçundan 1 buçuk yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Mahkemeden para cezası

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Celal Keser’i “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 5 bin 240 lira, sanık Yusuf K.’yı ise aynı suçtan 7 bin 860 lira adli para cezasına çarptırdı. Sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum edilmemiş olmasını da dikkate alan mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.