Covid-19 aşısının kısırlık tedavisine olumsuz etkisi bulunmuyor

Kısırlık tedavisinde Covid-19 aşılarının herhangi ir olumsuz etkisi bulunmuyor.

Covid-19 aşısının kısırlık tedavisine olumsuz etkisi bulunmuyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kısırlık tedavisinde Covid-19 aşılarının herhangi ir olumsuz etkisi bulunmuyor.

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları, Kadın Doğum Kliniği Eğitim Görevlisi

Doç. Dr. Gülşah İlhan, Covid-19 aşılarının sperm ve yumurta kalitesini olumsuz etkilemediğini ve kısırlığa yol açmadığını söyledi.

Kısırlığın, oldukça karmaşık bir konu olmakla birlikte kısırlıkla ilgili doğru bilinen pek çok yanlış bulunduğunun altını çizen Gülşah İlhan, "Bazı çiftler, ebeveyn olmayı çok istedikleri için gebeliğin sağlanması adına duydukları her şeye inanma eğiliminde olur. Özellikle en çok duyulanlardan biri de Covid-19 aşısının kısırlığa neden olduğudur. Bu tür asılsız haberler insanlarda korkuya, paniğe ve dolayısıyla aşı karşıtlığına sebep olmaktadır. Covid-19 aşıları sperm ve yumurta kalitesini olumsuz etkilemez ve kısırlığa yol açmaz. Tüp bebek tedavisi, aşılama tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç duyulduğunda öncesinde veya sonrasında güvenle aşı olunabilir. Hatta tedavi sürecinin daha sağlıklı geçmesi için mutlaka aşı olmaları tavsiye edilir" dedi.

Her 100 çiftten 10-15’inde kısırlık görülebileceğini belirten Doç. Dr. İlhan, "Kısırlığın nedeni, kadına veya erkeğe ait olabileceği gibi yüzde 10-15’lik hasta grubunda tüm araştırmalara rağmen bir neden bulunamaz. Kısırlık nedenleri genel olarak erkek ve kadınlar arasında yüzde 50- yüzde 50 paylaşılmıştır. Kadının yaşının ilerlemesi ile doğurganlık şansı ciddi olarak azalır. Erkeklerde yaşın etkisi kadınlarda olduğu kadar belirgin değildir. Kadınlarda en sık rastlanan sebepler tüp tıkanıklığı, endometriozis (çikolata kisti), yumurtlama bozuklukları, polikistik over sendromu, erken menopoz gibi nedenler iken erkeklerde en sık rastlanan sebepler anormal sperm üretimi, fonksiyonu ve sperm morfolojisinde bozukluktur" dedi.

Tanı koymak amacıyla erkek ve kadının birlikte değerlendirildiğini kaydeden İlhen, "Erkekler için bu tetkiklerden biri semen analizidir (spermiogram). Semen analizi ile sperm sayısı, hareketliliği ve yapısı hakkında bilgi edinilmektedir. Kadınlarda ise ultrason ile rahim ve yumurtalıklar değerlendirildikten sonra, adetin 2 ila 5. günleri arasında FSH, LH ve östrojen düzeylerine, yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi için ise AMH düzeylerine kan testi ile bakılabilir. Tüplerin açık ya da kapalı olması HSG olarak adlandırılan bir röntgen filmi ile kontrol edilebilir. Tüp bebek en çok bilinen kısırlık tedavisidir. Tüp bebek tedavisinde dışarıdan verilen hormon ilaçları ile yumurtaların sayı ve boyutunun artması hedeflenmektedir. Anestezi altında toplanan yumurtalar, laboratuvar koşullarında döllendirilip kadın rahmine yerleştirilmektedir. Aşılama tedavisi ise yumurtlama döneminde, spermlerin basit bir yöntemle rahim içine yerleştirilmesi ile uygulanmaktadır. Hangi yöntemin uygulanacağı kararı çiftin yaşı, ne kadar süredir gebelik uğraşı içinde olunduğu gibi bilgilerin eşliğinde, tüplerinin durumu ve yumurta kalitesi ile erkeğin sperm değerlendirmesi sonrasında verilmektedir" dedi.