Keleş 'Düşünmek yetmez eylem gerek ,eylem'

Merhaba Mehmet Bey sizi biraz tanıyalım mı?

Merhaba, elbette.

Ben Silivri’nin genç adaylarından bir tanesiyim 1987’de Altındağ'da dünyaya geldim. Aslen Kastamonulu olup annem babam emekli öğretmendir.3 çocuğu olan orta gelirli bir ailenin 2. Çocuğuyum. İlköğrenimimi, orta, lise öğrenimimi Kastamonu'da tamamladım. Üniversite öğrenimimi Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladım. 2010  yılında üniversiteyi bitirdikten sonra 2011 yılında da avukatlık ruhsatımı alıp 2011 yılında staj eğitimimi tamamladıktan sonra 2011 yılının Kasım ayında avukatlık ruhsatımı aldım ve bu tarihten beri avukatlık mesleğimi icra etmekteyim.2015 yılında hem meslektaşım hem de okul arkadaşım olan Belma hanımla evlendik ve Almina Hayal isimli iki buçuk yaşında bir kızımız var.

Mesleğiniz olmasına rağmen neden siyaset? Neden CHP?

Neden siyaset neden CHP? Benim esasta siyasete girme nedenin aslında şudur; Ben kendimi bildim bileli siyasetin içindeyim. Annem babam öğretmen olup devlet memuruydular onlar hiçbir zaman siyasetin içinde olmamı istemediler. Küçüklüğümden beri siyaset hep ilgi alanımdı aslında. Hiç bir zaman siyasete ya da ülke sorunlarına kayıtsız kalmadım, hep takip ederim. Siyasetten uzak durmamı istiyorlardı. Ama tabi ben onları dinlemedim. Anne  babasını dinlemeyen çocuk gibi,dediğim gibi siyasete küçüklük yıllarımdan beri hep  ilgi duydum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Asıl  önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur” sözü beni bu konuda kamçılayan ve siyasete girmemin, yani suskunluğu benimsemememin tetikleyicisidir.İçerde bir cephe olarak susmamaya karar verdim.Devamında ise aldığım hukuk eğitimi,ülkemizde yaşanan sorunları daha net bir şekilde görmemi sağladı ve daha çok daha yüksek sesle bağırmam gerektiğini,kitleleri harekete geçirmem gerektiğini anladım.Hukuk eğitimi alan insan günümüzde her ne kadar hukukun değeri itibarı biraz düşmüş olsa da hani iyi eğitim görmekte...Niye CHP çünkü bugün ülkemizde iktidarda sorunu var.Muhalefet şuan iktidarın güçlü muhalefet yapabilen parti CHP ve CHP'nin belli ilkeleri belli hedefleri var.Benimde hedeflerim ve ilkelerim aynı olduğundan dolayı CHP'deyim.

Halka hizmeti geçerek, gerçekten neden bu göreve talipsiniz?

Ülkemizde dar ve orta gelirli insanların seslerini duyurması, sorunların çözüme kavuşturması her zaman zor olmuştur. Bende yaşadığım çevrede orta gelirli bir ailenin çocuğu olarak bu durumdan sıkça nasibimi aldım. Biliyorum ki seslerini kolay duyuramazlar, sorunlarını kolayca aktaramazlar, etkin ve hızlı çözüm bulamazlar. Bu nedenle, ben de Silivri’de yaşayan ve bu sorunları iyi bilen ve Silivri’yi çok seven bir kişi olarak, Silivri’de yaşayan herkesin hayatına dokunabilmek, her kesimden insanın yerel yönetim hizmetlerine kolaylıkla erişmesini sağlamak, yaşam standartlarını ve seviyesini arttırmak, Silivri’de yaşayan halk arasında eşitlik ve adaleti sağlamak için aday adayıyım.

 Bir tane örnek verebilir misiniz? Bu orta gelirli ailelerin en temel sorunu nedir sizce?

En temel sorunu mesela Silivri de yaşayan orta gelen ulaşım sorunudur. Belli yerlerde yaşayan insanlar Silivri merkeze gelip gidemiyorlar. En  basit en temel sorunları bu. Yani sesini duyuramıyor. Belediyeye gidip benim böyle bir sorunum var dediğinde çözüm alamıyor. Ya da şoförler odasına gidip bir dilekçe bile verse buna dönüş yapılmıyor. Bunların sorunlarını ben hem siyasetçi hem yerel yönetimde bir insan olarak çözüm getirmeyi hedefliyorum. Yanı birde şu var ki hukukçu olarak ta mesleğinin bana getirdiği bazı hükümlülükler var. Şimdi anayasamızın 2.maddesi der ki ;”Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laiklik, sosyal bir hukuk devletidir “. Yani demokratik sosyal hukuk devleti olmanın gerekliliği nedir? En temel gerekliliği, hesap verilebilmek hesap verilebilir oluşudur. Yani yöneticiler, yerel yöneticiler hesap vermesi esastır bunların. Yaptığı her faaliyetten dolayı sorumlulukları vardır. Ve bu sorumluluklara göre hukuk çerçevesinde hesap verirler. Yani bende bir avukat olarak Silivri’yi çok seven bir insan olarak Silivri’nin halkı adına yönetimin içerisinde bulunup, halk adına karar alma mekanizmalarını denetlemek istiyorum. Bunun için elimi taşın altına koydum.

Hazır  demokrasi denilmişken Mehmet Bey, yerel demokrasi açısından çok önemli bir görev meclis üyeliği aday adaylığı. Parti belediye meclis üyeliği kazandığınızda ilk neyi dile getirmek istiyorsunuz?

Ben belediye meclis üyeliğini kazandığımda Silivri’nin baktığımızda birçok sorunu var. Tabiki belediye elindeki kaynaklarla en geniş çözümlere ulaşmaya çalışıyor ancak yeterli kalmadığı noktalar elbet var. Kendimizi eleştirmemiz de lazım belli noktalarda. Silivrinin en büyük sorunlarından biride İstanbul'un en hızlı gelişen ve büyüyen ilçesi olması.

Nüfus açısından mı? Fiziksel yapısından mı?

E tabi, bu da birtakım sorunları beraberinde getirmektedir. Silivri’nin öncelikli sorunu rant kavgalarına kurban edilmeye çalışmasıdır. Bugün baktığımızda İstanbul da ki tarım arazilerinin yaklaşık 6’da 1’i şuan Silivri de, dolayısıyla insanlar buraya kaymak istiyorlar. Silivri Belediyemiz bu konuda büyük mücadeler verdi. Bizlerde bu konuda Silivri Belediyesinin yanında olduk.” Silivri de yaşamak güzeldir”. Evet, Silivri de yaşamak gerçekten güzeldir. Biz de mottosunun sürdürülebilmesi için bu mücadele de her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz, bunun için çalışmak istiyoruz. Dolayısıyla burada kavgalar olmasın istiyoruz burada tarım arazileri kurban edilmesin. Bunun dışında dediğim gibi ulaşım sorunları, iletişim sorunları yani Silivri Belediyesinin şunu yapması gerekiyor bence. Belirli insanlara belirli kısımlara ulaşabildiği için ya da belli insanların onlara ulaşabilmesi için halkla iletişim merkezleri kurması lazım. Bugün Silivri de yaşayan her halkın sorunu bu. İletişim merkezlerine işleyebilmesi ve bu iletişim merkezlerinin bu sorunu analiz edip çözüm getirmesi lazım. Bende bununla birlikte, iletişim ve ulaşım sorunlarını çözmek için ürettiğim projeleri hayata geçirmek istiyorum. Silivri halkının yerel yönetime ve hizmetlere en hızlı çözüm üretmek adına. Bunun dışında, Silivri’de aş evinin ve barınma evinin olmasını çok isterim. Bunu kurmak içinde mücadelemi vereceğim.

Yoksul aile yokmuş Silivri de Mehmet Bey, sizce?

Yoksul aile olmaması mümkün değil ki. Ülkemizin sorunu zaten yoksulluk. Şimdi doların 7 liraya ulaşmasının altında yatan bazı gerçekler var. Fabrikalar kapanıyor, insanlar işsiz kalıyor. Silivri de dahil kaç tane fabrika kapandı. Ekonomik kriz yüzünden kapanıyor. Şuan mesela iktidar ekonomik kriz yok deniyor lakin gözle görülebilir nitelikte ekonomik kriz var ülkede. Hayat pahalandı.Dün aldığımız askeri maaş 1604  lirayla bugün aldığımız 1604 liranın alım gücü aynı değil.Bugün bir markete girdiğinizde zaten bunu net görebiliyoruz. Bugün ülkemizdeki yoksulluk sınırı 3 bin civarında 1600 lirayla markete girdiğinizde insanlar gıda ihtiyacını karşılayacak çocuğu varsa bez, mama ihtiyacını karşılayacak. Bunları karşılaması mümkün değil. İnsanları bir yerde sosyal devlet olmanın gerekliliğidir aslında buda burada ortaya çıkıyor. İnsanlara bir yerde destek olmak gerekiyor. Yerel yönetimler insanlara sosyal yardımlaşma ile destek olabilir. Sosyal yardım doğrudan evine gidip işte kömür yardımı yapmak değildir. İnsanların ihtiyacı olan siz gerekli kurum ve kuruluşları oluşturursanız insanlar buraya ulaşacaktır zaten. İhtiyaçlarını orda dile getirecektir.

Silivri’deki tarım araziler için düşünce ve görüşünüz?

Silivri belediyesi tarıma, tarım projelerine önem vermekte ve bu alanda çalışmak isteyen grupları oldukça desteklemektedir. Bende bu konuda gereken gayreti göstermeye, bayrağı bir ileriye taşımaya hazırım.Örneğin,çiftçi kredileri desteklenmeli.Bankalarla yapılan anlaşmalarla daha uygun faiz ve vade de çiftçi kredilerinin verilmesi sağlanmalı ve faiz desteğine bulunmamız gerektiğini düşünüyorum.Ancak,burada önemli olan nokta şudur;Devletin teşvik  ve kredi desteği gerçek üreticiyi kapsamıyor.Bizde aynı yan ılgaya düşmemeliyiz.Bu desteğin gerçek üreticiye ve küçük üreticiyi kalkındırmaya vermeliyiz.Bu alanda gerekli gayreti göstermeye bu bayrağı ileri taşımaya talibim.Bununla ilgili projelerde geliştirilebilir.Mesela devlet belirli teşvik ve krediler veriyor.Ama bu verdiği teşvik ve krediler aslında gerçek üreticiye değil yani büyük üreticilere teşvik ve kredi veriyor.Halbuki tarımdaki büyük sorunu küçük ve gerçek üretici yaşıyor.Ama gerçek üreticiye ulaşan kredi desteği yok.Silivri belediyesi bu alanda çalışmalar yapıp bankalarla anlaşma yapabilir , faiz desteği verebilir.Benim çalışmalarım bunlar olabilir.

Mesela diğer projem Silivri de eğitime ve teknoloji adına alanlar yok eğitim ve teknoloji alanları oluşturulmalı. Tekno parklar yapılmalı. Bu tekno parkları bir ofis oluşturup 4 tane bilgisayar koyup mantığıyla değil. Gerçekten gençlerin, çocukların faydalanabileceği, bilgileneceği teknoloji alanları ve bilgisayar alanları oluşturulması ve eğitim alanlarında oluşturulması gerekiyor. Benim düşüncem 4 duvar arasında değil. Bunu desteklememiz gerekiyor. Silivri’nin en büyük sorunlarından biride yeşil alanın az olması. Silivri de çıktığımız zaman gidip oturabileceğimiz, kuşların sesini dinleyeceğiniz pek fazla yer yok. Evet, çay bahçeleri var ama onlarda yeşil alan değil. Daha büyük geniş alanlar olmalı, insanların üzerinde yürüyüş yapabileceği çocukların üzerinde oynayabileceği ve etrafta ağaç olan yeşil alanlar olsun ve bu ağaçların içerisinde o tekno parklar olsun eğitim alanları kurulsun burada çocuklar eğitim görsün.

Eğitim derken? O parklarda ki eğitimden kastınız ne?

Örneğin; Bir kitap okuma alanı, çocuklar buraya gelip yeşil alanda kitap okuma alışkanlığı edinilebilir. Yani eğitim alanından kasıt, çocuklara Cumhuriyet değerlerinin öğretilmesi. Biz CHP belediye olarak bir görevimizin olduğunu düşünüyorum Cumhuriyet değerlerimizi onlara öğretmemiz aşılamamız gerekiyor, öyle bir alan oluşturulabilir. Çocukların mikroskop kullandığı, robotik çalışmalar yaptığı teknoloji alanları oluşturulabilir. Silivri’nin en büyük sorunlarından biri bugün ormanlar Silivri de yok oluyır. Silivri de ağaçlar ormanlar yok olmasın. Çocuklar betonun içinde hastalanıp ölmesin. Günümüzde bir sürü hastalık arttı, o kadar ki küçük yaştaki çocuklar kanser olmaya başladı artık. İşte bunların sebebi bizim doğal ortamdan uzak durmamız. Doğal ortamdan kopmamamız lazım daha fazla orman olması lazım. Henüz yok olmadı, henüz diyorum çünkü ormanlar yok olmaya yüz tutmuş durumda. Eğer müdahale edilmezse bir önlem alınmazsa üzülerek belirtmek isterim ki Silivri’nin ormanlarında yok olacak. Özellikle kum ocakları ormanlarımız mafetmekte. Bizler bunlara dur demeliyiz. Silivri’nin ormanları korunmalı fazla yeşil alan oluşturmalıyız.Silivri’nin her yeri dolaştığınız sokakların geçtiğiniz caddelerin yürüdüğünüz sahilin ağaçlarla çevrili olduğunu ağaç dalların birbirini kucaklaştığı yürüyüş yollarında gezdiğinizi hayal edin. İşte ben Silivri’nin böyle bir yer olmasını istiyorum. Silivri deyince insanların aklına mavinin yeşille kucaklaştığı yer mi sorusunun gelmesini istiyorum.

Ben aynı zamanda Silivri tarım temsilciliği üyesiyim, bu alanda da çalışmalar yapmak istiyorum. Silivri denilince akla güzel şeyler gelsin Silivri belediyesinin büyümesi ve gelişmesi için yatırım yapması gerekiyor ben Silivri’nin ceza evinle anılmasını istemiyorum.

Peki, Mehmet Bey bütün bu olması gerektiğini düşündüğünüz projeler için belediyenin bütçesi yeterli olur mu sizce?

Elbette yeter. Bunun için büyük bir çabaya gerek yok zaten, bu kendiliğinden gerçekleşecektir. Bir ülkede yanlış hatırlamıyorsam Japonya’ydı yapay zekânın denendiği park oluşturmuşlar. Yeşil alan içinde ve burada yapay zekâyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Biz teknolojide dünya devri olabiliriz istesek.

Silivri’de eksik gördüğünüz başka neler var?

 Silivri de eksik gördüğüm turizm alanında da eksiklik var. Silivri de turizmle ilgili çalışma yok, bu alanda güzel çalışmalar olmasını istiyorum. Silivri’nin aslında Türkiye’nin teknolojiye yatırım yapması gerekiyor. Teknoloji birimleri kurulması gerekiyor.

Peki, buraya gelen turistlerin ağırlanabilecekleri yer ve mekânlar yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Yani şuanda yok ama bulunabilir. Kurulması için engel yok. Örneğin Klasiss vardı kapandı bunlar canlandırılabilir. Her şey hayal etmekle başlar inanmakla gerçekleşir diyorum ben her zaman. Silivri belediyesinde hayal edilebilen hayal ettiğini gerçekleştirmek için inancı olan azmi olan çalışma becerisi olan kişiler ve toplum örgütüyle hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum.

Meclis üyeliği bir kamu görevi olup ve parası az sorunu çok olan siyasi bir görevdir. Buna hazırımsınız?

Evet,  hazırım siyaset zaten günümüzde her ne kadar insanların rant kapısına dönüştürülmeye çalıştığı bir kurum olarak kabul edilse de aslında hazırım. Siyasetin temelinde yani oluşturulduğunda siyasetçiler zaten para almazdı. Siyasetçiye para ödenmesi gerekmiyor aslında çünkü siyaset para için değil toplum için yapılması gereken bir kurumdur. Siyasetçinin az para değil hiç para almaması gerektiğine inanıyorum.

Sizce bir meclis üyesi nasıl olmalıdır?

Çalışkan olmalı. Birincisi azimli insanlar bir hedef için yola çıkarlar. İkincisi çalışkan insanlar azmi sürdürür ve başarmak için gerekli çabayı sürdürür.

Peki, bilgi sorumluluk donanım?

Şimdi bir insanın her şeyi bilmesi mümkün değil, tabi ki yardım alacaksınız. Ben bir hukukçu olmama rağmen hukukun her alanına hâkim olamam mesela. Bu da böyle. Ben genç kuşakların heyecan verici bir umut olarak görüyorum. Siyasetin artık yorulmuş, monotonlaşmış kişiler üzerinden yapılmasından ziyade enerjisi yüksek, azimli ve kararlı gençler tarafından ele alınmasını istiyor, genç nüfusun temside daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyorum.

Peki, Mehmet Bey mevcut olan işiniz biraz engel olacağını düşünüyor musunuz?

Hayır, engel olmaz aksine faydası olur. İşim bu konuda katkı sağlayacaktır. Çünkü hukuk insanların bakış açısını değiştirebilen bir meslektir.

Meclis üyesi partici olmamalıdır, elbette ki herkesin bir siyasi görüşü vardır, lakin bunu hissettirmemesi gerekiyor desem katılırımsınız?

Şimdi zaten bütün meclis üyeleri adayları belediye başkanları parti tabanlıdır. Bizim içimizde partimize duyduğumuz sevgi duyduğumuz inanç bunlar ayrı bir yer taşıyor. Parti gözetilerek hizmet yapılması mümkün değildir. Ama hissettirilmemesi gerekiyor.

Peki, meclise girdiğinizde gençler için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

 Ben Silivri’de bir anti tiyatro yapılmasını çok isterim. Tiyatro salonu var ama yetersiz daha geniş alanda olup daha fazla kişiyi sığdırması gerekiyor. Sanata yakın olması gerekiyor gençlerimiz. Sanata yakın olan insan kötülük etmez. Gençlerimize bunları sunmak zorundayız. Ondan siyasete genç insanların yer verilmesi gerektiğini söylüyorum. Genç insanlar daha azimli daha dirençli daha çalışkandırlar. Gençlerin siyasette daha aktif rol almasını istiyorum.

Eğitimle ilgili ne düşünüyorsunuz? Silivri de eksik gördüğünüz ya da yapmak istediğiniz bu konuda ne var?

Sorunlar çok fazla var. Örneğin; üyesi olduğum sivil toplum kuruluşları gerektiği gibi sunum yapamıyorlar, prosedürler izinler vs…oysaki amaç sadece bireyleri bilgilendirmek.Eğitim her alanda her platformda şart olduğunu savunuyorum. Seminer düzenlenmek istediğinizde bu süreç çok zor gelişiyor. Buna belediye mutlaka öncü olması gerekiyor. Belediye bununla ilgili çalışma yürütebilecek bir komisyon kurabilir ve sistemli olarak kolaylık sağlanabilinir.

Üyelik deyince başka farklı derneklerde üyeliniz var mı?

 Tabi, ben 2008 yılından beri Kastamonular Dayanışma Derneği( KASDER) üyesiyim.

2009-2010 yılları arasında Genç Beyinler Topluluğuna üyesiyim.

2010-2012 yılları arasında Genç Hukukçular Birliği Derneği başkanlığı görevini yürüttüm.

2010- 2014 yılları arasında Hukuk Cephesi dergisinde yazarlık yaptım.

Silivri’de Tema temsilcisi üyesiyim.

Yine Silivri’de Haykur ( Hayvan hakları koruma derneği) üyesiyim.

2014 yılından beri Silivri Rotary kulübü üyesiyim,2017-2018 dönem kulüp sekreterliği görevini yürüttüm.

2011 yılından beri Cumhuriyet Halk Partisi Seçim ve Hukuk işleri biriminde görev almaktayım. Bu yıldan beri de Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Teşkilatında üye olarak çalışmaktayım.

Kastamonu deyince siz bir Kastamonulu olarak, Kastamonular hak ettikleri yerdeler mi?

Öncelikle bir Kastamonulu olmaktan gurur duyuyorum. Şehit Şerife Bacıyı bağrından çıkarmış yiğit gönüllerin şehridir Kastamonu. Silivri’de yaklaşık 3.000 Kastamonulu yaşamaktadır. Kastamonular Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği bu anlamda birleştirici bir rol oynamaktadır Silivride. Bende bir Kastamonulu olarak her bir hem şehrimin yüreğine dokunmak, onları Belediye Meclisinde temsil etmek isterim.

 Peki, parti teşkilatında çeşitli görevleniriniz var mı Mehmet Bey?

Evet, var. Parti teşkilatında 2010 yılından beri komisyonda görev alıyorum. Mesleğimden dolayı bir avukatın yapabileceği işleri yönetiyorum.2016 yılından beri Silivri ilçe bütünlüğü üyesiyim.

Yerel seçimler yaklaştıkça siyasi hareketlilikte başladı.30 büyük şehir olmak üzere 2950 belediye seçime gidecek, önemli bir seçim.  Sizde bu heyecan var mı?

Tabi ki çok heyecanlıyım. Bu seçimin ülkeye çok şey katacağını düşünüyorum. Ülkenin kaderini değiştireceğini düşünüyorum. O yüzden bu yerel seçimi çok önemsiyorum…

 Hem mutlu hem heyecanlıyım. Kendimi tanıtma fırsatı verip zaman ayırdığınız için teşekkür ederim siz Silivri Haber Ajansına.

Mehmet bey ajans olarak biz teşekkür ederiz.

Sizi tanımaktan bizde mutlu olduk. Hukukun değeri ve kutsallığı tartışılamaz, bir hukukçu olan sizin bu göreve geldiğinizde Silivri’ye çok şey katacağınızı belirtmek isterim. Artık bazı şeylerin kesinlikle değişmesi ve bu konuda radikal kararların verilmesi gerektiğini bende savunuyorum. Gençlerin siyasete girmesi gerektiğini belirtmek isterim.

Yaşı ilerlemiş olması çok bilgili ve çok donanımlı olduğu anlamına gelmediğini, yapılan işlerle çok fazla görmekteyiz. Beyin hücreleri belli bir yaş sonrası yavaşladığından yaşlı kişilerde yeni bir şey öğrenmek biraz daha fazla zaman gerektirir demişti Nöroşirürji alanında olan doktoru arkadaşım. Dolayısıyla aynı anda birden fazla işle meşgul olmak daha zor hale gelir. Ayrıntılara olan ilgi azalır. Yaşanmış bir olayın gerçekleştiği yeri ve zamanı hatırlamak zorlaşır. Görsel-mekansal işlem yapmak daha güçleşir. Bilişsel işlem yapma hızı daha da yavaşlayarak yeni bilgi öğrenme veya karmaşık zihinsel işlerde uzmanlaşmak daha da zorlaşır. O yüzden fiziki görünüş, dik duruşla kahramanlığa gerek yok, kabullenip görevi taze fikirli global düşünebilecek kapasitede olan genç beyinlere teslim etmek gerek, zira bazı doğa olaylarına karşı çıkıp direnmek sadece zaman kaybıdır. Bu görevlerde bir dakikanın bile önemi vardır. Halk sizlerden hizmet bekliyor.

Meclis, fizyoterapi merkezi değildir, kol egzersizi yapılan…

Bu güzel heyecanınız daim olsun diyor başarılar dilerim. Seçilir veya seçilmezsiniz lakin böyle beyinlerin var olduğunu bilmek bile umut verici…

Bir saatlik adaletlik, yetmiş yıllık ibadetin yerini tutmasıdır benim inancım…

Yolunuz açık olsun…