Eğitim-Bir-Sen, yılın son divan toplantısını yaptı

Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube, 2021 yılının son genişletilmiş il divan toplantısını gerçekleştirdi. Başkan Ramazan Acar, elde edilen başarıları anlatırken, süren çalışmalar hakkında divan üyelerine bilgiler verdi.

Eğitim-Bir-Sen, yılın son divan toplantısını yaptı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube, 2021 yılının son genişletilmiş il divan toplantısını gerçekleştirdi. Başkan Ramazan Acar, elde edilen başarıları anlatırken, süren çalışmalar hakkında divan üyelerine bilgiler verdi.

Merinos AKKM’de gerçekleştirilen toplantıya, şube yönetimi, ilçe yönetimleri, şube delegeleri, şube denetleme kurulu üyeleri, şube disiplin kurulu üyeleri, şube kadın komisyonu üyeleri, engelli komisyonu, şube emekli Memur-Sen komisyonu ve Genç Memur- Sen komisyonu üyeleri katıldı. Eğitim ve sendikal gündemin değerlendirildiği, şube olarak yıllık faaliyetlerin teşkilât ile paylaşma imkânı bulduğu il divan toplantısında, şube başkan yardımcıları ve komisyon başkanları da birer konuşma yaparak sorumluluk alanlarıyla ilgili bilgi verdiler.

“Tehdit dili değil, tenkit ve teklif dili kullanan bir sendikacılık yapıyoruz”

Toplantıda önemli mesajlar veren Başkan Ramazan Acar, “Aynı yerde kalmak için bile çok hızla koşmaya mecbur olduğumuz bilincindeyiz. Mevcut ile yetinmeyip zirveden yeni ufuklara yelken açmaya devam edeceğiz” dedi. Tehdit dili değil, tenkit ve teklif dili kullanan bir sendikacılık yaptıklarını söyleyen Ramazan Acar, “Ülke ve toplum yararına olan her konuda elini taşın altına koymaya hazır olduklarını, 15 Temmuz gibi geçmişte bunu ispatladıklarını, her zaman ülke ve toplum yararını öncelediklerini” ifade etti.

“Ek zam 15 Ocak maaşına yetiştirilmelidir”

Son dönemde meydana gelen ekonomik dalgalanmanın ülkedeki her vatandaş gibi kamu görevlilerinin de alım gücünü düşürdüğünü vurgulayan Ramazan Acar, şunları söyledi:

“Bilindiği gibi geçen günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile Genel Başkanımız görüşmüş ve kamu görevlilerine kayıpların telafisi için bir ek zam yapılması konusunda mutabakata varılmıştı. Ek zammın rakamsal boyutunun belirlenmesi çalışılmaları halen sürüyor. 15 Ocak tarihine kadar bu konunun çözüme kavuşmasını bekliyoruz. Memur maaşlarını yükseltmek için, seyyanen zam, refah payı, oransal zam, matrahları yükseltme, vergi muafiyeti gibi birçok seçenek bulunuyor. Enflasyona ezdirmemek, gerçek enflasyonu görmek, enflasyonu gerçekten ezen ek zam vermekle olur. Piyasa Beklentileri Anketi Aralık ayı verilerine göre yıl sonu enflasyon oranı yüzde 23,85 olarak belirlenmişti. Asgari ücretteki 50,4 oranında artış enflasyon verilerinin üzerinde gerçekleşti. Hedeflenen enflasyonun değil, reel enflasyonun dikkate alınması emekçilerin yüzünü güldürdü.”

“Vergi muafiyeti uzun zamandır gündemde tuttuğumuz bir konuydu”

Vergi muafiyeti uzun zamandır gündemde tuttuğumuz bir konuydu diyen Başkan Ramazan Acar, “Kamu çalışanlarına asgari ücret miktarı vergi muafiyeti gelmesi kamu çalışanlarını bir nebze rahatlatacak. Eğitim çalışanlarının vergi yükü ya yüzde 15 olarak sabitlensin veya maaş dışı ek ödemeler emeklilikte sayılmadığı gibi vergi diliminden de sayılmasın önerimiz kısmen karşılık bulmuş oldu.” İfadelerini kullandı.

“3600 ek gösterge talebimiz kazanıma dönüşme aşamasında”

Uzun süredir mücadelesini yaptığımız her vesileyle gündemde tuttuğumuz 3600 ek gösterge talebimiz kazanıma dönüşme aşamasına ramak kaldı şeklinde konuşan Ramazan Acar, “3600 olarak kamuoyuna mal olan ek gösterge konusunda biz aslında sendika olarak tüm kamu çalışanlarına artı 600 ek gösterge verilmesini talep etmiştik. Eğitim çalışanları 3000 ek göstergede olduğu için ve artı 600 aldığında 3600 olacağı için kamuoyunda ismi bu şekilde kaldı. Ayrıntılar henüz netleşmedi süreç devam ediyor.” dedi.

“Okul bazlı bütçe uygulamasına geçilmelidir”

Ramazan Acar, “Okulların öğrenci sayıları, nitelikleri vs. gibi parametrelerden oluşan bir bütçe planlaması yapılabilir. Okul müdürlerinin en önemli meşguliyetlerinden olduğu, okul yöneticilerinin bu konularda harcadığı enerjiyi, eğitim konularına odaklanarak harcamaları halinde eğitim öğretim niteliğinin artacağı bilinen bir gerçektir.” dedi. Öğrencilere yemek verilmesini de gündeme getiren Acar, her öğrenciye okullarımızda öğle yemeği verilebilir. Bunun mümkün olduğunu ve birçok kamusal yarar taşıdığını biliyoruz.” diye konuştu.

“Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmene destek kanunu olmalıdır”

Meslek kanunu için uzun süredir verdikleri mücadelenin, Kasım ayının başında 81 ilde yaptıkları eylemlerin karşılıksız kalmadığını dile getiren Ramazan Acar, “Öğretmenlik Meslek Kanununun öğretmene destek kanunu olması ve eğitimciye şiddeti caydıran bir düzenleme de dahil, memnuniyeti daha da yükseltecek hususlar için kanunda boşlukların oluşmaması önemlidir” dedi. Millî Eğitim Bakanlığı’nın Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağına ilişkin bazı başlıkların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından daha önce kamuoyuyla paylaşıldığına dikkat çeken Acar, “Taslak beklentileri karşılayacak şekilde güçlendirilerek bir an önce meclise sunulmalıdır. Uzman öğretmenlik için ilave 1000 TL ve başöğretmenlik için ilave 2000 TL verilmesinin planlanması, ilave birer derece verilmesinin vaat edilmesi, kontenjan sınırının olmaması, kariyer geçişlerinde yüksek lisans ve doktoranın karşılığının olması, adaylık kaldırma sınavının kalkacak olması güzel adımlardır. Okul yöneticilik görevlerinin kadro unvanı olarak tasarlanması, öğretmen alımında mülakatın kaldırılması, istihdamda güçlük çekilen yerlerde mali özendirme, uzman öğretmenlikten başöğretmenliğe geçişte süre sınırının esnetilmesi, doktoranın özendirilmesi için başöğretmenlikte sınav muafiyeti dışındaki hususlar yeniden değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

“Örgütlü olan ile olmayan arasında bir fark ortaya koyduk”

Toplu sözleşme ile elde edilen kazanımlara da işaret eden Şube Başkanı Ramazan Acar, en önemli kazanımlardan birinin de toplu sözleşme ikramiyesi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Toplu sözleşme ikramiyesini 134 TL’den 2022 yılı için 400 TL’ye çıkararak bir makas oluşturduk. Bu kazanım ile örgütlü olan ile olmayan arasında bir fark ortaya koyduk. Yıllar geçtikçe toplu sözleşme ikramiyesiyle memurun cebine giren miktar artacağı gibi, sendikalı ile sendikasız arasındaki fark da artmış olacak.”