Bölge çiftçisinin sorunları masaya yatırıldı

Silivri Kaymakamı Faruk Bekarlar'ın talimatlarıyla, Silivri İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından Silivri Belediyesi'nin destekleri ile gerçekleşen Silivri Tarım Çalıştayı başladı.

Bölge çiftçisinin sorunları masaya yatırıldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Silivri Kaymakamlığı, Silivri Belediyesi ve Silivri İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleştirilen Silivri Tarım Çalıştayı başladı. İlk gün protokol ve paydaş konuşmalarının gerçekleştiği çalıştayın ikinci gününde, çalışma grupları üreticilerin sorunlarını ve çözüm yollarını tartışacak.

Çalıştayın ilk gün programına; Silivri Kaymakamı Faruk Bekarlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Daire Başkanı Ali Çakıroğlu, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, İstanbul İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Vekili Nazif Koca, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Lütfü Dursun, Silivri İlçe Tarım, Gıda ve Hayvancılık Müdürü Kemal Benli, Silivri Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, Silivri Önder Çiftçi Derneği Başkanı Metin Oral, Silivri Müftüsü İdris Çatmakaş, İstanbul Bayrampaşa Sebze, Meyve Hali İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Dayan, İstanbul Ticaret Odası Sebze, Meyve Meslek Komitesi Üyesi Abdulmuti Baran, CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil ve Yönetimi, MHP Silivri İlçe Başkanı Şenoğlu Türkyılmaz ve Yönetimi, DP Silivri İlçe Başkanı Halide Avlu, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nuray Koçer, Silivri Sanayi Sitesi Başkanı Ercan Çalışkan, Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Ercan ve muhtarlar, CHP ve AKP Silivri Belediye Meclis Üyeleri, Silivri Belediye Başkan Yardımcıları ve bölge üreticileri katıldı.

 

Benli: “Daha verimli kaynak kullanımı ve yüksek hasat için inovasyon diyoruz”

Silivri İlçe Tarım, Gıda ve Hayvancılık Müdürü Kemal Benli gerçekleştirdiği konuşmasında şunları söyledi: “Silivri Tarımının masaya yatırılacağı, derinlemesine analizinin yapılacağı, kaynakların nasıl daha verimli kullanılacağının belirleneceği bu çalıştayımızda Tarımsal hasılatımızın daha da yükseltilmesi ve milli ekonomiye katkımızın artışının nasıl sağlanacağı konusu, çalıştayımızın ana amacıdır. İnovasyon ile pazarda yerimizi almayı hedeflemekteyiz. Pazarlama sorunları olmayan inovatif ürünlerin üretimi ile metropol şehrimize ürünlerimizi arz etmek hedeflenmektedir. Üreticilerimizin girdi maliyetlerini azaltmak, pazarlama sorunlarını aşmak, ürünlerimizi daha karlılıkla üretmek, teknolojideki yenilikleri tarım sektörümüze uygulamak, kendimize has bitkisel ve hayvansal ürünlerimizin üretimine teşvik etmek ve insanlarımıza güvenli gıda sunumunu yerelden başlatmak amacındayız. Çalıştayımızda bitkisel üretim, hayvansal üretim, balıkçılık, su ürünleri ve güvenli gıda konuları detaylı olarak Sayın Yöneticimiz Profesör Doktor Tayfun Özkaya hocamızın yönetiminde swot analize tabi tutulacak olup, çalıştay sonunda bir çalıştay raporu oluşturularak kitap haline getirilecek. Çalıştay raporumuzu, tüm ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımız ve sektörümüzün paydaşları ile paylaşacağız. Çalıştayımızın ilçe ve ülke tarımına hayırlar getirmesini dilerim.”

 

Işıklar: “Türkiye’nin kurtuluşu tarım topraklarında”

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Yerel Kalkınma Ajansının yerel yönetimlerdeki rolü ve önemini anlattığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bir kentin yerel yönetiminin görevi; o kentin geçmişinde ve hafızasında ne varsa onu alıp geleceğe modernize ederek, bilimle, akılla, düşünce ile beraber yaşatılmasını sağlamaktır. Önce swot analizi ile başladık. Topraklarımızın korunmasının bizim için bir vicdan ve namus borcu olduğunu, çocuklarımıza sağlıklı bir geleceğin, bölgesel refahın, Türkiye’nin kurtuluşunun bu topraklarda olduğunu görmek çok zor değil. Bir mavimiz var 42 km.. İlk defa burada kıyı balıkçılığı sempozyumu düzenleyerek, gece korkarak gidemediğiniz kıyıların halka açılmasının yanı sıra, 300’e yakın balıkçı esnafının tekrar hayat kazanmasını sağladık. Balıkçı kooperatifinin yeniden işlemesi bölgemizin zenginliklerinin yoğrulması ile mümkün olabilir. Bunu yaparken asıl amacımız bir yerel kalkınma birimi kurmaktı. Bunun zemini nasıl olabilirdi bunları araştırdık. Bu konuda bilimsel olması açısından görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

 

Yerel Kalkınma Ajansı’nın prototipini oluşturduk

Dünyada yaşanan ekonomik ve politik etkileşim bazı ülkelerin belli bölgelerinde iyileşme sağlarken, bazı ülkelerde ise aynı sınırlar içerisinde bile farklı gelişme düzeylerinin görülmesine yol açar. Bu negatifliği ortadan kaldırmaya yönelik ülkeler farklı modeller uygulamıştır. Ülkemizde, yaşanan benzer problemleri ortadan kaldıracak temel politika aracı Avrupa Birliği’nin de telkinleri ile kalkınma ajanslarının kurulması olarak belirlenmiştir. Uluslararası ekonomik ilişkiler ve uluslararası ekonominin bütünleşmesi, büyük ölçüde hızlanması; sermayenin, mal ve hizmetlerin akışkanlığındaki artış ile ülkeler arasındaki bağların güçlenmesi, küreselleşme ile birlikte bölgeselleşme ve bölgesel kalkınma kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Bu negatifliği ortadan kaldırmaya yönelik ülkeler farklı modeller uygulamıştır. Ülkemizde, yaşanan benzer problemleri ortadan kaldıracak temel politika aracı Avrupa Birliği’nin de telkinleri ile kalkınma ajanslarının kurulması olarak belirlenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen “Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkındaki Kanun” ve Bakanlar Kurulu kararı ile 2006 yılında İzmir ilini kapsayan “İzmir Kalkınma Ajansı”, Adana ve Mersin illerini kapsayan “Çukurova Kalkınma Ajansı” ilk kurulan Bölgesel Kalkınma Ajansları olmuştur. 2015 itibarı ile bu ajanslar ülkemizde 26 adettir. Uluslararası ekonomik ilişkiler ve uluslararası ekonominin bütünleşmesi büyük ölçüde hızlanması; sermayenin, mal ve hizmetlerin akışkanlığındaki artış ile ülkeler arasındaki bağların güçlenmesi, küreselleşme ile birlikte bölgeselleşme ve bölgesel kalkınma kavramlarını ortaya çıkarmıştır.  Bu kavram ülkelerin kalkınma planını şekillendirilmesinde ve kalkınma temelli bölge kavramlarının oluşmasında temel etken olmuştur. Bu konudaki tezimiz ulusal ajansların yanı sıra yerel ajansların oluşturulmasına yönelik yapılmasından yanadır. Her ne kadar ‘tez’ olarak nitelesem de bu uygulamayı Silivri ilçemiz de başlatmış ve ‘Yerel Kalkınma Ajansı’nın prototipini oluşturmuş bulunmaktayız.

 

Nedir Yerel Kalkınma Ajansı?

Bir bütünü oluşturan coğrafi koşulların aynı olduğu, demografik yapının çeşitlilik göstermesine karşın, ekonomik olarak birkaç başlık altında toplanan, belirli fiziki koşullar çerçevesinde yaşam sürülen, kendi gibi, birkaç özelliği bir arada toplamış olan ve bölgeyi oluşturan çekirdeklerden her biri. Yerellik, kent ve metropol alandan, çok geniş kırsal bölgeye kadar çeşitli boyutlardadır. Bir kısmı ekonomik, sosyal, kültürel açıdan homojen mekân parçası iken, diğer bir kısmı işlevsel açıdan bütünlük gösteren birimlerden oluşur yerellik. Yerel Ajans ise, yerel sınırlar içerisinde yer alan insan topluluklarının daha iyi yaşam koşullarına sahip olması için; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, bölgesel ve ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak yerel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, ilçeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak üzere oluşturulan bir sistemdir. Silivri Yerel Kalkınma Ajansımıza göre yerellik sınıflandırması, uygulanacak planlamanın etkinliğini güçlendirmektedir. Yerel kavramının kapsamı, bölgenin büyüklüğü ve özellikleri, bölge planlama açısından önem arz etmektedir. Uygulanacak bölgesel planlamanın başarılı olabilmesi için, planlama açısından ele alınacak bölgenin içeriğinin anlaşılması ve planlamanın odaklanacağı “yerellik” türünün iyi belirlenmesi gerekmektedir. Yerel planlama; mekânsal olarak sınırlı bir alanın ekonomik, sosyal ve fiziksel kaynaklarının entegre yönetimi olarak tanımlanmalıdır. OECD’ye göre bölgesel planlama ise; bölgelerde istihdam ve refah yaratıcı ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi suretiyle bölgesel farklılıkların azaltılma çabası olarak görülmektedir.

 

Çalışmalarımıza envanter çıkararak başladık

Silivri Yerel Kalkınma Ajansı adı altında toplanan hizmetlerimize kısaca göz atmak ve siz değerli katılımcıları bilgilendirme adına Yerel Kalkınma Ajansımızın işlevselliğini kısaca anlatmam yararlı olacaktır. Yerinde ve yerinden yönetimin en temel ilkesi bir Kent Envanteri’nin belirlenmesi ile mümkündür. Yerel Kalkınma Ajansı; her bölgenin kendi coğrafi koşullarının ayrı ayrı tanımlanarak ve ayrı projelendirerek bir kalkınma modeli olarak düzenlenmesi demektir. Kalkınmaya yönelik çalışmalarımıza envanter çıkararak başladık. Sanayi Envanterini çıkaran ilk belediyelerden birisiyiz. Bir Tarım Envanteri, Din ve Kültür Turizmi Envanteri, İstihdam Envanteri çıkararak kentimizi en ince ayrıntısına kadar tanımayla işe başladık. 2009 ve 2010 yıllarında bölgemizdeki sektörel dağılımı, işsizliği, engelli yapısını, turizm potansiyelini, tarımı, hayvancılığı; kısaca bölgemizin swot analizini çıkararak yani güçlü ve zayıf yanlarını tespit ederek projelendirme çalışmalarının ilk basamağını tamamladık. Yerel Kalkınma Ajansımız bölgemizin büyük bölümünün Tarım arazisi olması ve çiftçilik ile uğraşan yurttaşlarımızın topraklarından daha çok yararlanmaları, daha çok kazanmaları ve arazilerini satmalarına engel olmak üzere Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi’ni kurduk. Geleneksel Tarımın yanında, geleneksel tarımdan çok daha fazla kazanç elde edecekleri alternatif bitki yetiştiriciliğine yönlendirilmesine ilişkin çalışmalar başlattık. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Bezm-i Alem Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile yaptığı protokoller çerçevesinde bölgemizde yetişebilen ve kazancı geleneksel tarımın en az 10 katı olan Aromatik Bitki yetiştiriciliği konusunda halkımıza eğitimler vermekte ve tarım arazilerinin yok olmasına yönelik önlemler alma çalışmalarını 4-5 yıldır sürdürmekteyiz.

 

Bir sosyalizasyon projesi hayata geçirdik

Tarım Politikasından, İhtiyaç sahibi yurttaşlarımızın temel ihtiyaç malzemelerinin karşılanmasına, Zihinsel ve Bedensel Engelli yurttaşlara sahip olan ailelerimize maddi ve manevi destek sağlamayı, mesleksiz ve işsiz aile bireylerinin önce meslek sahibi olmaları, ardından da iş sahibi olmalarına yönelik çalışmaları yürütüyor olabilmesini “Yerel Kalkınma Ajansı” çalışmalarına borçludur. Yerel kalkınmayı oluşturmak için, ilçemizin güçlü ve zayıf yanlarını tespit edip onları izole etmek, sosyalize etme çalışmalarını sürdürdük.   Bu çalışmaları Mahalle Konseyleri’ni kurarak sağladık. Dezavantajlı grupların belirlenmesi ve aralarındaki uçurumu kapatma çalışmalarını başlattık.  Beraberinde Temel yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaları yürütmek üzere Silivri Gıda Bankası’nı kurduk. Kariyer İstihdam Projesi, Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi, Gıda Bankası ve Tarım Projesi aynı dönemde hizmet vermeye başladı. Neden?  Çünkü hepsi birbiriyle bağlantılı. Her bir projenin zayıf yönleri tespit edilip güçlü yönlerinin öne çıkarılarak dezavantajı ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaları hızlandırdık. Bu bir sosyalizasyon projesi!  Mahalle Konseyleri, Engelli Yaşlı Koordinasyon Merkezi,  Kariyer İstihdam Ofisi, Gıda Bankası, TÜRAM, Din ve Kültür Turizm gibi işte bu 6 sosyal projenin de bir arada olması bir sosyalizasyon projesidir. Mahalle Konseyleri; karar alma süreçlerine katılma, Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi; envanter çıkarılarak zayıf yanlarımızın sosyalizasyonu ve dengelenmesi. Kariyer İstihdam ile istihdama ve iş gücüne katılmanın nitelikli hale getirilmesini sağlamak, Gıda Bankası; bir kent yoksulluğunu ortadan kaldırma,  Din ve Kültür Turizmi ve TÜRAM; bölgedeki imkânların ve fiziki gücün tanınması ve maksimum düzeyde fayda sağlamasına yönelik teknolojik girdilerle desteklenip, bilimsel çalışmalarla bu zenginliğin yerel kalkınma aracı haline dönüştürülmesi amaçlanmıştır.

 

Silivri çok güzel bir model

Bir kentin sosyal, kültürel gelişmesini yerel yönetimler sağlar ifadesinin tam karşılığı bu olarak karşımıza çıktı. Model olarak ta bölgesel kalkınma ajanslarındaki yapıyı buraya taşımaya çalıştık. Kentin 6 ayağı olarak bir modele dönüşsün, bölgesel kalkınma ajansı haline gelebilsin diye bu çalışmalara başlamıştık. En önemli yapısı öncelikle bir kentte envanter sağlanması. Bilmek yönetmektir. O kentte yerin üstünde ve altında ne varsa sayılması o kavramların bir bütün içerisinde analitik şekilde sorgulanarak, bilginin bir yerde toplanıp çok yerde kullanılmasını sağlayacak bir modele dayandı. Öncelikle kent yoksulluğunu, kentte beraber, bir arada yaşamanın, birbirine tahammül edebilecek sınırların genişletilmesinin sağlanması üretimle olabilir. Dezavantajlı gruplarda neresi zayıfsa canınız oradadır. Bu yüzden öncelikle her evde bir sigortalı olabilecek düşüncesi ile 13.000 kişiye yerel kalkınma ajansının ayağı olarak işe yerleştirdik. 426’ya yakın işletmenin olduğu bir yerde o iş gücüne katılmayı nitelikli hale getirerek kurslar yapılması, eğitimli iş gücü yaratılmasına dönük çalışmalar yapılmaması çok büyük bir eksiklik olurdu. Gıda Bankası ile yardımlaşmanın sadaka kültüründen çıkartılıp bir sosyal dayanışma içerisinde toplanması ve dağıtılması ayrı bir amaç taşımaktadır. İstihdam açığı olanlara, engelli olanlara ulaştık. Daha çok üreterek, barış içerisinde yaşayan hoşgörüsünü, gelenek göreneklerini bozmaya kalkan anlayışı böyle def edebileceğimizi gördük. Burada akılla üretmekten başka çaremiz yok. Bu şehir çok güzel bir model.”

 

Koca: “Silivri gelişmeye ne kadar açık olduğunu gösterdi”

İstanbul İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Vekili Nazif Koca: “Dünya nüfusunun hızlı artışına paralel olarak artan gıda ihtiyacını karşılayabilmek için sürekli azalan tarım topraklarının daha verimli kullanılması ve daha fazla ürün alınmasını sağlayacak yol ve yöntemlerin bulunması tüm ülkeler için olduğu gibi ülkemiz içinde öncelikli konulardandır. Sürekli artan gıda ihtiyacı tarımın yaşadığımız yüzyılın en stratejik sektörlerinden biri haline getirmektedir. Yeni yüzyılda ülkemiz tarımı hayata geçirilen reformlarla Türkiye’nin değişim ve dönüşümüne en hızlı yaşayan ve yaşatan sektörlerin başında gelmiştir. Ülkemizde tarım sektörü son 10 yılda büyüyerek 50 yılın en istikrarlı dönemine ulaşmıştır. Dünya tarımsal üretiminde 31 üründe ve ihracatta ise ilk 5 te yer almaktadır. Uygulanan etkin istikrarlı politikalarla tarım ekonomimiz Dünyanın yedincisi Avrupa’nın 1. si konumundadır. Tarımsal ihracatımız her yıl artışla 2014 yılında 18. 7 miyar dolara ulaşmıştır. Bugün ülkemizin gıda ve tarımının ürünlerini 190 ülkeye ihraç edilmektedir. Tarım ve hayvancılık konularında ilimizin en önemli ilçelerinde biri olan Silivri 2012 yılından itibaren uygulanmakta olan tarımsal yenilikler ve yaygınlaştırma projeleri ile buğday ve arpa demonstrasyon çalışmaları ve çeşitli tarımsal festivaller ile tarım konusunda yeniliklere ve geliştirilmeye ne kadar açık olduğunu gösterdi. Çalıştay sonuçlarının Silivri tarımına ve tüm İstanbul’a, ülkemize çok yararlı olacağına inancım sonsuzdur” dedi.

 

Çakıroğlu: “Pazarlama alanında yanınızda olma arzusundayız”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Daire Başkanı Ali Çakıroğlu, konuşmasında şunları söyledi: “Meyve, sebze ile alakalı olarak ürünlerimizi pazarlama olarak hallerde bulunmanızı arzu ediyoruz. Biz de özellikle pazarlama alanında ama üretimi de destekleyerek yanınızda olma arzusundayız. Şunu görüyoruz ürün pazarlama konusunda karşılaştığımız bazı problemler var, üretimden kaynaklanan. Bu sorunlar buradaki çalıştayda zaten ele alınacak. Üretilen ürünlerin yanlış ambalajlanması, uygun olmayan araçlar ile meyve sebze hallerine taşınması gibi değişik konularda sorunlarımız var. Bu durumlar bizim pazarlanacak malımızın fiyatını aşağıya çekiyor. Ülkemizin ekonomik kaybı olarak ortaya çıkıyor. Yaklaşık 80 milyar tl civarında ticari hacmimiz söz konusu. Bunun yüzde 25 kadarını tüketicinin çatalına gelene kadar çöpe atıyoruz. Müjde sayılabilir bir çalışma da yaptık. İstanbul’da çok büyük bir gıda merkezi ile alakalı alt yapı hazırlıkları yapıldı. Bu tesislerimizden faydalanan 2500 civarındaki sektör paydaşlarımız ile et, süt, kuru gıda, su ürünleri, üreten ve satanlar ile kesme çiçek satan 6 sektörü analiz etmiş olduk.  Böyle büyük tesisleri kurmak ve ürün desteği sağlamak kaliteyi belli seviyede yukarı çekmek çok önemli. Bu çalıştayın bu manada etkili olmasını temenni ediyorum.”

 

Bekârlar: “Tarımın yapıldığı en büyük ilçelerden birisi olmamız İstanbul’a zenginlik katmaktadır”

Silivri Kaymakamı Faruk Bekarlar, gerçekleştirdiği konuşmasında şunları söyledi: “Bilindiği gibi yenilikçilik, yenilik anlamına gelen inovasyon farklı fikirler geliştirmeyi ve bunları uygulamayı ifade eder.  833 km2 yüz ölçümü ile 39 ilçesi olan İstanbul’un en büyük ikinci coğrafyasına sahip olan ilçemizin, yaklaşık yarısına tekabül eden bölümü tarım arazisi olup mera alanlarıdır. İstanbul gibi tarih, kültür, sanayi, medeniyet şehri olan bir dünya metropolünün ilçesi olmak, Silivri’mize nasıl ayrıcalık katıyorsa, tarımın yapıldığı en büyük ilçelerden birisi olma özelliğimizde İstanbul’a zenginlik katmaktadır. İlçemizin bu ayrıcalığı Silivri olarak hepimize önemli sorumluluklar yüklemektedir. İki gün boyunca masaya yatıracağımız Silivri tarım sektörünü, sektörün tüm aktörlerini temsil edecek şekilde aramızda bulunan katılımcıların bilgi, düşünce ve önerilerini ortaya koyma imkanı bulacakları Prof. Dr. Tayfun Özkaya’nın moderatörlüğünde swot analizi yönetimiyle ele alarak güçlü, zayıf yönlerini belirleyip, fırsat ve tehditleri belirleyerek, bu suretle bir yandan tarım sektörü ile ilgili çalışma yürüten kurumlarımıza, çiftçi örgütlerimize ve çiftçilerimize sistematik ve organize bir çalışma yürütecekleri bir başka ifade ile yol haritası ortaya koyulacak. Başta toprak olmak üzere, tarımla ilgili iş gücü, makine, teknik personel gibi tarımsal üretim potansiyelimizi maksimum verim alacak şekilde en rasyonel biçimde kullanarak, tarımsal hasılamızı artırarak, insanımızı ve ilçemizin zenginleştirip tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlamaktayız. 2014 yılında 177 milyon tl olan tarımsal hasılamızın 2015 yılı sonunda 182 milyon tl olması beklenmektedir. Trakya ve Marmara bölgesinin en verimli arazilerinin, üretim aracı olmaktan çıkarak ticari mal haline dönüşmesine sebep olan, düşük hasıla ile cazip bedeller ödenerek tarım arazilerinin süratle elden çıktığı ilçemizin üretim potansiyelinin yok olduğu, insanımızın süratle tüketiciye dönüştüğü maalesef hepimizin malumu. Üreticimizin ve çiftçimizin başta meyve sebze olmak üzere seracılık, organik tarım, kesme çiçekçilik, süs bitkiciliği gibi üretim alanlarına yönlendirilmesi, artırılması sağlandığı takdirde Silivri tarımını, kazandıran sektör haline getirmemiz mümkün olacaktır. Tüm yenilikçi projelerin uygulanabilirliğini deneyerek görebileceğimiz tarımsal araştırma merkezimiz var. Silivri’de un vardır, şeker vardır, yağ vardır. Zaman artık helva yapma zamanıdır.”

 

Sektör paydaşları görüş ve önerilerini paylaştı

Toplantıya katılan paydaşlar Silivri Tarımında İnovasyon konu başlığı altında bölgesel sorunlar ile çözüm yollarına ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdi. Paydaşların konuştuğu bölümde Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet İstanbulluoğlu, Trakya Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek, Silivri Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, Silivri Tarım Kredi Kooperatif Müdürü İzzettin Esin, Silivri Önder Çiftçi Derneği Başkanı Metin Oral, Ekmek Üreticileri Federasyonu Silivri Bölge Başkanı Ferhat Yılmaz, Silivri A.Ş. Genel Müdürü Ayhan Öztürk, Kadın Girişimci Aysun Sökmen, Marka Tarım Üreticisi Tamer Argun, Seymen Çiçekçilik Kooperatif Başkanı Necmettin Eren, Selimpaşa Kalkınma Kooperatif Başkanı Aygören Atınç ve Sulama Kooperatif Başkanı Abdurrahman Şen söz aldı.