İş Bankası Genel Müdürü Aran: "Faizler, enflasyona paralel olarak düşürülmelidir"

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, 'Enflasyonu düşürmek birinci öncelik olmalıdır. Faiz ve kur konusunda eğer sonuç almak istiyorsak enflasyondaki beklentileri iyileştirmek ve enflasyondaki beklentilere paralel olarak faiz indirimlerine devam etmemiz gerekiyor. Faizler kesinlikle inmelidir ama mutlaka enflasyon ve enflasyon beklentilerine paralel olarak inmelidir. Enflasyonun yüksek olduğu bir yerde faizlerin tek başına iniyor olması bizi arzu ettiğimiz noktaya götürmez' dedi.

İş Bankası Genel Müdürü Aran: &quotFaizler, enflasyona paralel olarak düşürülmelidir"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, "Enflasyonu düşürmek birinci öncelik olmalıdır. Faiz ve kur konusunda eğer sonuç almak istiyorsak enflasyondaki beklentileri iyileştirmek ve enflasyondaki beklentilere paralel olarak faiz indirimlerine devam etmemiz gerekiyor. Faizler kesinlikle inmelidir ama mutlaka enflasyon ve enflasyon beklentilerine paralel olarak inmelidir. Enflasyonun yüksek olduğu bir yerde faizlerin tek başına iniyor olması bizi arzu ettiğimiz noktaya götürmez” dedi.

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde konuştu. Aran; kur, faiz, enflasyon üçgeninden sermaye piyasalarındaki gelişmelere önemli açıklamalarda bulundu. Aran, enflasyonun yüksek olduğu bir yerde faizlerin tek başına iniyor olmasının arzu edilen hedeflere ulaşmaya engel olacağını söyledi.

"Enflasyonu kontrol altına almak birinci yapılması gereken önceliktir"

Enflasyonun tek haneye indirilmesiyle yapısal sorunların çözülebileceğine vurgu yapan Aran, "Enflasyonun tek haneli seviyelere indirilmesi mümkün olduğunda yapısal sorunlarımızı çözdük diyebileceğiz. Yüksek bir enflasyonda sabit ücretlinin gelir payından aldığı payın azaldığını, öngörülebilirlik ortamının kaybolduğunu, yatırımcıların iştahının kaçtığını görüyoruz. Enflasyonu kontrol altına almak birinci yapılması gereken şeydir" dedi.

"Enflasyonun yüksek olduğu bir yerde faizlerin tek başına iniyor olması bizi arzu ettiğimiz noktaya götürmez"

Faiz indirimine ilişkin de konuşan Aran, “Faiz ve kur konusunda eğer sonuç almak istiyorsak enflasyondaki beklentileri iyileştirmek ve enflasyondaki beklentilere paralel olarak faiz indirimlerine devam etmemiz gerekiyor. Faizler kesinlikle inmelidir ama mutlaka enflasyon ve enflasyon beklentilerine paralel olarak inmelidir. Enflasyonun yüksek olduğu bir yerde faizlerin tek başına iniyor olması bizi arzu ettiğimiz noktaya götürmez Acele etmeden sabırlı bir şekilde istikrarlı duruşu sergileyerek hem enflasyon beklentilerini aşağı çekmeli hem de öngörülebilirliği tesis etmeliyiz Sermaye piyasalarının güçlenmesini istiyorsak mutlaka enflasyon ile faizin inmesi gerektiğini ama bir arada inmesi gerektiğini söylemek istiyorum’’ dedi.

Kadınların İş gücüne katılımı

Kadınların iş gücüne katılımına ilişkin de konuşan Aran, "Kadınların işgücüne katılımını artırmanın da sermaye piyasalarına olumlu tesir edeceğini düşünüyorum. Çünkü tasarruf alışkanlığı anlamında kadınların girişimci olduğu, kadının çalıştığı ortamda tasarruf alışkanlığının erkeklere göre farklı olduğunu görüyorum. Daha fazla tasarruf etme ve yatırım olanağı oluyor. Kadınların iş gücüne katılımını, girişimci ve girişimciliği desteklemenin de öngörülebilirliği tesis etmek kadar kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bunları başardığımızda sermaye piyasalarının sanayicilerimiz ve yatırımcılar için büyük fırsatlar barındırdığını söyleyebilirim" diye konuştu.

Sözlerine devam eden Aran, ‘’Cari açık vermeyen uzun dönemli sürdürülebilir bir büyüme modeli için tasarruflarımızı artırmak, tasarruf yapılan bir ortam oluşturmak, tasarruflarımızı borsa üzerinden sanayici ve üreticimize aktarmak, sermaye mülkiyetini tabana yayarak üreterek, ürettiğimizi hem içeride hem dışarıda satarak üretim verimliliğimizi artırarak topyekûn kalkınmak ve gelir dağılımı dengesini düzeltmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıl, ülke olarak 2022 yılı sonunda yüzde 5’lik bir büyümeyi cari açık vermeden başarabilirsek bizlere önemli moral ve motivasyon olacaktır. Ülke insanları olarak bunu hak ettiğimiz düşünüyorum. Teknolojinin hızına her kesimde yetişmek zorundayız. Yetişmek için eğitim politikalarımızı gözden geçirmeliyiz. İş gücünün teknolojiyle uyumunu ve iş gücüyle ile iş ihtiyacı arasındaki özellikle eğitim seviyesi açığını kapatmamız, finansal okuryazarlığı artırmanın da sermaye piyasaları için oldukça yararlı olduğunu düşünüyorum’’ açıklamalarında bulundu.