Avrasya Tüneli'nde eşi doğum yapan Deniz Giray o anları anlattı

Denizin altından Avrupa ile Asya kıtasını birleştiren Avrasya Tüneli'nde 2 gün önce hastaneye giderken eşi araç içerisinde doğum yapan Deniz Giray, yaşadığı o anları anlatarak, 'Tünelin ortasına doğru geldiğimizde artık koltuğun üzerine maalesef bebek düştü, eşimin çığlıkları, haykırışları kulağımdan gitmiyor. Çok zordu, çünkü kanaması da oldu. Eşimi ve bebeği kaybedebilirim diye düşündüm' dedi.

Avrasya Tüneli'nde eşi doğum yapan Deniz Giray o anları anlattı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Denizin altından Avrupa ile Asya kıtasını birleştiren Avrasya Tüneli’nde 2 gün önce hastaneye giderken eşi araç içerisinde doğum yapan Deniz Giray, yaşadığı o anları anlatarak, “Tünelin ortasına doğru geldiğimizde artık koltuğun üzerine maalesef bebek düştü, eşimin çığlıkları, haykırışları kulağımdan gitmiyor. Çok zordu, çünkü kanaması da oldu. Eşimi ve bebeği kaybedebilirim diye düşündüm” dedi.

İstanbul’da doğum için Kartal’dan Bahçelievler’deki doktorunun bulunduğu hastaneye gitmeye çalışan 37 yaşındaki ilkokul öğretmeni Seda Giray, Avrasya Tüneli’nde doğum yaptı. Eşi Deniz Giray ile beraber seyir halindeyken sancıları tutan Seda Giray, yolda polislerden yardım istedi. Seda Giray’ın Avrasya Tünelinde sancılarının artması sonucu, araç içerisinde doğum yaptı. Eşi Deniz Giray hızlı bir şekilde eşini ve bebeğini hastaneye yetiştirirken, anne ve bebeğe ilk müdahale arabanın içinde yapıldı. Yaşanan olayın ardından baba Deniz Giray yaşadığı o anları anlattı.

“Tünelin ortasına doğru geldiğimizde doğum gerçekleşti”

Doğum sırasında yaşadıklarını anlatan baba Deniz Giray, “Eşim hamileydi, uzun süredir kontrollerimiz devam ediyordu. Biz Kartal’da oturuyoruz, fakat hastanemiz Bahçelievler’deydi. Doktorumuza güveniyorduk, biz yetişiriz dedik. Sabah saat 05.00’te ilk sancı geldi. Ama böyle çok ciddi devamı gelmedi, bizde paniğe kapılmadık. Rahat rahat kahvaltımızı yaptık, evi topladık, evden rahat rahat 07.30 gibi çıktık. Kartal’dan Bahçelievler’e 1 saat civarında yol veriyordu. Yavaş yavaş giderken, Bostancı’da sancıların sıklığı arttı. Bizde en azından polis kontrolünde çok sağolsun polis arabasına selektör yapıp kornaya bastım. Hiçbir şekilde bir şey söylemedim. Arkadan taciz etmiş gibi oldum. Anlayışla karşıladılar bizi emniyet şeridinden ve bize eskortluk yaparak Avrasya Tünelinin girişine kadar bıraktılar. Hiç konuşmadık, hiç diyalog olmadı. Emniyete teşekkür ediyorum, bizi anladılar. Avrasya Tünelinin girişinde hafif trafik vardı, eşimin sancıları çok fazla arttı. Saat 08.00’i geçmeye başlamıştı. Artık eşim geliyor diye bağırmaya başladı. Ben hiçbir şekilde bu kadar kolay bebeğin geleceğini tahmin etmiyordum. Tünelin ortasına doğru geldiğimizde artık koltuğun üzerine maalesef bebek düştü, eşimin çığlıkları, haykırışları kulağımdan gitmiyor. Bende sol şeritte hız sınırlarını zorlayarak tünelden çıkmaya çalışıyordum. Hastaneye biz tünelin içindeyken 24 dakika veriyordu. Tünelden çıktığımızda 18 dakika veriyordu. Yani biz bebeğimizi dünyaya geldiğinde hastaneye hala 18 dakika mesafemiz vardı. Tabi eşim gayet güzel koltuktan kucağına aldı, bebek kordonuyla sardı ve bu şekilde yola devam ettik. Hastaneye kadar gelebildik” dedi.

“Eşimi ve bebeği kaybedebilirim diye düşündüm”

Çok zor bir süreç yaşadıklarını belirten Giray, “Çok zordu, çünkü kanaması da oldu. Eşimi ve bebeği kaybedebilirim diye düşündüm. Bir taraftan da araba kullanmak zorundayım. Maalesef hız sınırlarını aşmak zorundayım. Bir taraftan da yol almak zorundayım. Selektör yapıyorum, kornam bozuldu. Hastane çalışan doktorlar nasıl geliyorsunuz siz diye söylediler. Bize söyleseydiniz biz yolun kenarında yardım ederdik dediler. Nereden bilecektim, tünel içinde durmayı yada tünel çıkışında yardım istemeyi. O hamle ile ben sadece o düşünceyle son gaz hastaneye yetişebildim. Ben zaten fırladım, hastanede de görüntüler var. Hemen yardım istedim. Bebeğin kordonu orada kesildi. İlk müdahale arabanın içinde yapıldı. Sonra servise çıktık, şimdilik sağlık durumumuz çok şükür iyi” diye konuşu.

“5 dakika içinde bebek dünyaya geldi arabada”

Eşinin normal doğum yapmak istediğini söyleyerek konuşmasını sürdüren Giray, “Eşim normal doğum yapmak istiyordu. Bu hedefi başardı, biraz fazla ve doğal bir doğum oldu. 5 dakika içinde bebiş dünyaya geldi arabada. Bizde çok şaşırdık, hiç beklemiyorduk, ben sancıları olur ve çok rahat yetişiriz sanıyordum. Her bebek sahibi olan doktor demişti ki, en az 8-9 saat sancılar devam eder. Önce birer saat aralıklarla sonra 15 dakika aralıklarla, sonra 5 dakika aralıklarla gelir demişti. Bizde bir saat aralıklarla iki sancı geldi, sonrasında hiçbir aralık olmadan birden bire bebek geldi, bizde çok şaşkın olduk” şeklinde konuştu.

“Çocuğumuzun adını Devin Ege koyduk”Bebeğin ve annesinin sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen Giray, “Erkek 2.870 gram doğdu 48 santim doğdu. Tabi biz bebeği ağlatmayı bilemiyoruz arabanın içinde. Hafif bir ağladı, ağlatmamız ve sarmamız gerekiyormuş. Bunları bilemediğimiz için hafif bir şeker düşüklüğü yaşadı. Hemen bir mamayla takviyeyle sağlık şekeri yerine geldi. Sağlık durumu da şu an iyi. Bence örnek olacak bir doğum oldu. Gerçekten kadınlarımız çok güçlü, ben yapamazdım öyle bir şey. Ben sabrettim ama hiç kolay değil oradan bebeği kucağına alabilmek, bebeğin sağlıklı bir şekilde yaşamasını sağlamak. Kesinlikle annelik çok güçlü bir his onu anlamış olduk. Eşimin sağlık durumu da şu an iyi. Çocuğumuzun adı Devin Ege koyduk. Ege’yi çok seviyoruz, Devin’de çabalamaktan geliyor, adına uygun bir doğum yaptı. Göbek adı Avrasya olabilir” ifadelerini kullandı.