Bir bardak sütün hatırı

Vermede nasıl bir üstün olma niteliği varsa,almada da bir boyun eğme niteliği vardır.

Bir bardak sütün hatırı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yoksul bir ailenin çocuğu olan Howard, ailesine destek olmak ve kendi okul masraflarını karşılamak için kapı kapı dolaşarak çeşitli eşyalar satan bir çocuktu. Soğuk bir kış günüydü ve o gün hiçbir şey satamamıştı. Morali çok bozuktu ve satış yapamadığı içinde parası yoktu. Karnı çok acıkmıştı. Bir sonraki çalacağı kapıdan yiyecek bir şeyler istemeye karar verdi.

Biraz çekingen bir tavırla kapıyı çaldı. Kapıyı açan sevimli ve genç kadını görünce biraz utandı ve heyecanlandı. Yiyecek bir şeyler istemek yerine yanlışlıkla “Rica etsem bir bardak su içebilir miyim?” diye sordu. Genç kadın çocuğun şaşkınlığını ve utangaçlığını fark etti ve aç olabileceğini de düşünerek Howard’ı içeri davet etti. Onu sobanın yanına oturtup ısınmasını sağladı ve istediği su ile beraber sıcak süt ve biraz kurabiye getirdi.

Howard kurabiyelerini ve sütünü yavaş yavaş içine sindirerek yedi ve içti. Isındıktan ve karnı doyduktan sonra işine geri dönmek için ayağa kalktı ve genç kadına ” Size çok teşekkür ederim. Süt ve kurabiyeler için borcum ne kadar?” diye sordu. Genç kadın bu soru karşısında sıcak bir gülümseme ile “Borcunuz yok küçük bey, annem gösterdiğimiz nezaket ve şefkatin karşılığında asla bir bedel beklenmemesi gerektiğini öğretti bana ve kardeşlerime” dedi. Bu cevap karşısında Howard genç kadına yürekten teşekkür ederek evden ayrıldı. Evden çıktıktan sonra kendini sadece bedensel olarak değil, ruhsal olarak da çok iyi hissediyordu.

Yıllar sonra genç kadın çok ender rastlanan bir hastalığa yakalandı. Kasabadaki doktorlar çaresiz kalınca onu daha detaylı tetkiklerin yapılması için şehirdeki büyük hastaneye gönderdiler.

Doktor Howard Kelly kendi kasabasından bir hastanın hastanesine geldiğini duyunca çok heyecanlandı. Yıllar önce kendisine bir bardak süt ikram eden kadını baygın ve yaşlanmış haliyle bile ilk görüşte tanıdı. Onun hayatını kurtarmak için elinden geleni yaptı ve sağlığına tekrar kavuşmasını sağladı.

Uzun süren tedavi sürecinin sonunda onaylaması için önüne gelen faturaya göz atan Doktor Howard, faturanın üzerine bir şeyler yazarak zarfa koydu ve hastanın odasına gönderdi. Zarfın geldiğini gören kadının içini bir korku kapladı. Uzun süren tedavi süreci sonunda karşılaşacağı fatura onu korkutuyordu ve ödeyemeyeceğini biliyordu. Bu faturayı hayatının sonuna kadar çalışarak ancak ödeyebilirdi. Eli titreyerek de olsa zarfı açtı ve baktı. Faturanın altında ki not karşısında gözyaşlarını tutamadı: “Borcunuz bir bardak sıcak süt ve kurabiye karşılığında ödenmiştir.”

Evet dostlar,gerçek saadet insanın aldıklarında değil,verdiklerinde gizlidir derler...

Mevlana'nın da dediği gibi:

Ölüm,verileni almadan önce verilmesi gereken  her şeyi vermek gerekir.

Güzel ve huzurlu bir haftaya merhaba güzel insanlar,sağlıklı  bol kalp kazançlı günler diliyorum...

SEVGİyle kalın...

Chenay Kobak