(Özel) 15 Temmuz'un en genç gazisi o geceyi anlattı

15 Temmuz gecesi Saraçhane'de G3 mermisiyle sol kolundan vurulduğunda 14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, hain darbe girişiminin 5'inci yıl dönümünde o karanlık geceyi anlattı. Gazi İsmailoğlu, 'Mahkemede hakim bana söz hakkı verdiğinde, onlara hep sormak istediğim soruyu sordum, 'Siz daha 14 yaşında küçük bir kız çocuğuyla baş edemediniz bu koca ülkeyi ele geçirmeyi nasıl düşündünüz'' dedi.

(Özel) 15 Temmuz'un en genç gazisi o geceyi anlattı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

15 Temmuz gecesi Saraçhane’de G3 mermisiyle sol kolundan vurulduğunda 14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, hain darbe girişiminin 5’inci yıl dönümünde o karanlık geceyi anlattı. Gazi İsmailoğlu, “Mahkemede hakim bana söz hakkı verdiğinde, onlara hep sormak istediğim soruyu sordum, ‘Siz daha 14 yaşında küçük bir kız çocuğuyla baş edemediniz bu koca ülkeyi ele geçirmeyi nasıl düşündünüz’” dedi.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin üstünden 5 yıl geçti. O karanlık gecede ailesiyle birlikte Saraçhane’ye giden ve darbeciler tarafından G3 mermisiyle sol kolundan vurularak gazi olduğunda 14 yaşında olan Adliye Gül İsmailoğlu, o geceyi anlattı. Saraçhane’de vurulduktan sonra hastaneye kaldırılan ve 4 gün boyunca yoğun bakımda kalan İsmailoğlu, cesurca karşılarında durduğu darbecilerin kendisini vurmasıyla Türkiye’nin en genç gazilerinden biri oldu.

“Ailecek helalleşip sokağa çıktık”

Darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlatan Adviye Gül İsmailoğlu, “O gece aslında dedemlerdeydik bir aile toplantısı vardı. O esnada kimse telefonuna bakmadığı için biz bu hain girişimi biraz daha geç saatlerde öğrendik. Eve geldiğimiz zaman baktık ki Türkiye ayağa kalkmış. Biz de hemen sokağa çıkmak istedik ama annem bizi durdurdu yanlış bir şey yapmamamız için. Önce Sayın Cumhurbaşkanımızın bir açıklama yapması gerektiğini söyledi. Biz ablamla hazırlanmaya başlamıştık o arada. Abdestlerimizi almış, üstümüzü başımızı giyinmiştik. Sonra Cumhurbaşkanımız halkı sokağa davet edince, annem, babam, ablam ve ben ailecek helalleşip sokağa çıktık. Çıkarken nereye gideceğimizi çok fazla bilmiyorduk aslında ama o gece herkes nasibini alacağı yere gidiyordu. Milyonlarca insan tam olması gerektiği yerlerdeydi aslında” ifadelerini kullandı.

“Ellerimizde bayraklarımız vardı, bir tane silah bile yoktu”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önüne gittiklerini söyleyen İsmailoğlu, “Burada asker kılığına girmiş hainlerden 15-20 tanesi yola barikat kurmuşlardı. Ellerinde G3 tüfekleri ile insanların geçişlerine izin vermiyorlardı. Bizde 150-200 kadar insandık, ellerimizde bayraklarımız vardı. Hiç kimsenin elinde bir tane silah bile yoktu. Sadece tekbirler getiriyorduk ve ‘asker kışlaya’ diye sloganlar atıyorduk. Onun dışında saldırganca yaptığımız hiçbir şey yoktu. Onlar insanları ayaklarından vurmaya başlamışlardı. Sonra zaman geçtikçe bizim sayımız arttı. Onların birer birer vurduğu insanlarla gözümüzün korkmadığını anladılar” diye konuştu.

“Cesaretle dolduğumuzu hissettim”

Ateş edenlerin kendilerini öldürmek için hareket ettiğini söyleyen İsmailoğlu, “Bu seferde bizi öldürme niyetiyle tamamen taramaya başladılar. Mermiler yağmur gibi yağmaya başladı üstümüze. Herkes soruyor neden kaçmadınız diye. Garipti gerçekten ben de hala anlamadım. Yolun başında bir tedirginlik varsa bile attığımız her adımda silah seslerini duymamıza rağmen, yanımızdan geçen yaralılara rağmen korkumuzun biraz daha azaldığını hissettim. Cesaretle dolduğumuzu hissettim” şeklinde konuştu.

“Sırtımda bir acı hissettim”

Evden çıkmadan önce annesiyle konuştuğunu söyleyen İsmailoğlu, “Çıkmadan önce anneme sormuştum ‘orada ölürsek ne olacak’ diye, annemde ‘biz vatanımız için gidiyoruz oraya, eğer ölürsek şehit oluruz, kalırsak da gazi oluruz’ dedi. Benim yanıma bir yaralı düştü, bacağından vurulmuştu. Ben de refleks olarak ayağa kalktım ve sırtımda bir acı hissettim. O zamana kadar onların bizim askerimiz olacağını, bizi vurmayacaklarını düşündüm. Plastik mermi zannettiğim mermi aslında gerçek mermiymiş” diye belirtti.

“Bu ülkenin kahramanları bitmez”

Merminin ciğerlerine zarar verdiğini söyleyen İsmailoğlu, “G3 mermisi sol kolumdan girip kürek kemiğimi parçalamıştı ve ciğerlerime zarar vermişti. Sırtımda 15 santimetre bir delik açarak çıkmış. Onların zalimliklerinin boyutunu ambulansların çıkamayışından, hastanelere giremeyişimizden anlamış oldum. Mahkemede hakim bana söz hakkı verdiğinde onlara hep sormak istediğim soruyu sordum. Siz daha 14 yaşında küçük bir kız çocuğuyla baş edemediniz bu koca ülkeyi ele geçirmeyi nasıl düşündünüz. Bu ülkenin kahramanları bitmez” ifadelerini kullandı.

“Başı karanlık başlayıp, sonu çok aydınlık biten bir geceydi”

O gece yaşadıklarını unutturmamak istediğini söyleyen İsmailoğlu, “Hep 15 Temmuz’u unutturmamak için çabaladım. O gece yaşadıklarımı anlatmaya ve insanlara aktarmaya çalıştım. Çünkü eğer o gece ölmediysem bunun bir sebebi olmalıydı. 15 Temmuz bizim tarihimiz için çok ciddi bir geceydi. Başı karanlık başlayıp, sonu çok aydınlık biten bir geceydi. Hepimiz için bir milat oldu. Bundan sonra yaşamamın sebebini yerine getirmeye çalışacağım elimden geldiğinde. Bu ülke ve ümmet için elimden geldiğince hayırlı bir insan olacağım” dedi.

“Gelecekten ümidimizi kesmiyoruz”Yaşıtlarına ve büyüklerine söylemek istedikleri olduğunu belirten İsmailoğlu, “15 Temmuz’a kadar ‘bu gençlerden bir şey olmaz’ sözlerine karşı 15 Temmuz’da gençler şahadetleriyle, gazilikleriyle kendilerini kanıtladılar. Bundan sonrada ne büyüklerimizin gençlerden ümidini kesmesini, ne de gençlerin gelecekten ümidini, kesmesini istiyorum. Z kuşağı olarak adlandırılan gençlerin sokak röportajlarında konuşan gençlerden çok daha fazlası olduğuna inanıyorum. Gelecekten ümidimizi kesmiyoruz. Bu ümmet için, bu topraklar için çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.