Prof. Dr. Veysel Eroğlu Melen Barajı iddialarına yanıt verdi:

'İstanbul Su ve Çevre Meselesi Çözümleri ve Haliç'in Kurtarılması' başlıklı konferansa katılan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve Orman ve Su işleri eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Melen Barajı ile ilgili iddialara yanıt vererek, 'Melen'den su akmıyor diye bir şey yok' dedi. Eroğlu ayrıca, 'İstanbul'da su kesintisi istemiyorsanız, tesislerin ehliyet liyakat sahibi kişiler tarafından işletilmesi lazım' şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Veysel Eroğlu Melen Barajı iddialarına yanıt verdi:
TAKİP ET Google News ile Takip Et

“İstanbul Su ve Çevre Meselesi Çözümleri ve Haliç’in Kurtarılması” başlıklı konferansa katılan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve Orman ve Su işleri eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Melen Barajı ile ilgili iddialara yanıt vererek, “Melen’den su akmıyor diye bir şey yok” dedi. Eroğlu ayrıca, “İstanbul’da su kesintisi istemiyorsanız, tesislerin ehliyet liyakat sahibi kişiler tarafından işletilmesi lazım” şeklinde konuştu.

İstanbul Esenyurt Üniversitesi tarafından düzenlenen “İstanbul Su ve Çevre Meselesi Çözümleri ve Haliç’in Kurtarılması” başlıklı konferansa AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve Orman ve Su işleri eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu katılım sağladı. İstanbul’un tarih boyunca yaşamış olduğu su sıkıntılarından ve problemlere karşı geliştirilen çözümleri katılımcılarla paylaşan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, önümüzdeki yıllarda yine İstanbul’un su sorunu yaşamaması adına tavsiyelerde bulundu.

“Melen ve Yeşilçay İstanbul suyunun yüzde 47’sini karşılıyor”

1994 yılı itibariyle yönetime gelen AK Parti ile birlikte İstanbul’un yaşamış olduğu problemlerin en hızlı şekilde çözüme kavuştuğunu ifade eden Prof. Dr. Eroğlu ayrıca Melen Barajı ile ilgili son günlerde ortaya atılan iddialara da cevap verdi. Eroğlu açıklamalarına şu şekilde başladı:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın 1994’teki Büyükşehir Belediye Başkanlığı öncesi İstanbul kerbela gibiydi. Biz İstanbul’u büyük düşündük o tarihten 2040 yılına kadar su meselesini çözdük. Hatta nüfusun artacağını da hesaba katarak çözdük. O zaman İstanbul 6,5 milyondu şimdi 18 milyona yaklaşıyor. Fakat hala sular akıyor. Çünkü biz çok büyük tesisler yaptık. Mesela, Yeşilçay ve Melen. Melen ile ilgili şuanda bir yanlış anlaşılma var. Melen 4 kademeden oluşuyor. Biz 3 kademesini tamamladık. Bitimi zaten 2024-2025 yılı olarak öngörüldü. Biz önce davrandık, barajda sadece bir dratasyonunda açılma olduğu için onu gözlemlemeye aldılar. Yoksa barajda çatlak falan yok. Bunu yanlış biliyorlar. Şuanda Melen’den ve Yeşilçay’dan İstanbul’un suyunun yüzde 47’si karşılanıyor. O olmasaydı özellikle pandemi zamanı susuz kalırdı. Şuana kadar İstanbul ile ilgili yapılması gerekenleri yaptık.”

“Melen’den su akmıyor diye bir şe yok”

Melen Barajının sadece 4. kademesinin tamamlanmadığını ayrıca bitiş tarihinin zaten 2024-2025 olarak belirlendiğini belirten Eroğlu, isteniliyorsa belediye tarafından erken tarihte bitirebileceğinin altını çizdi. Eroğlu, “Melen Barajından su akıyor şuanda. Cahil bir milletvekili, ‘Melen Barajına ne oldu, su akmıyor’ diyor. Hayır, Melen’de şuanda bizim yaptığımız 3 hattan su akıyor. Su gelmiyor diye bir şey yok. Şuanda biriktirme yapıyor. 4. kademe de zamanı gelince yapılacak. Zaten bitimi 2024-2025’te planlanmıştı. Arzu ediyorsa belediye istiyorsa bitimini öne çeker. Her zaman da bilgi ve tecrübe paylaşmaya hazırız. Hizmette hiçbir zaman parti ve insan ayrımı yapmadık. Hizmette partizancılık olmaz ama onlar yapıyor. Mevcut kişileri görevden alıyor. Yeni elemanları da pazarlıkla alıyor. Ehliyet liyakata dikkat eden yok. Susuz kalmak istemiyorsa İstanbul buna dikkat etmeli” şeklinde konuştu.

Nüfus artışı ile birlikte yaşanabilecek su sorunu ile ilgili neler yapılması gerektiğine de değinen Eroğlu, “İstanbul’da su kesintisi istemiyorsanız, tesislerin ehliyet ve liyakat sahibi kişiler tarafından işletilmesi lazım” dedi. Eroğlu, “İstanbul’un nüfusu Avrupa’daki pek çok ülkeden fazla. Dolayısıyla yapılacak şey iyi bir bakım ve işletme. Biz bununla ilgili bütün sistemi kontrol edecek dünyanın en ileri su kumanda sistemini kurduk. Kağıthane’de genel müdürlük binası, sistem ve altyapı hazır. Yapılacak şey bunların sürekli işletilmesi, tecrübeli elemanların muhafaza edilmesi. Tecrübesiz kişiler burayı işletmeye kalkarsa tesisler işlemez. İstanbul’un su sıkıntısı ondan dolayı olur” diye konuştu.

“Büyükşehir Belediyesi acemi çaylakları getiriyor"

Eroğlu açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

“İyi bir işletme, şevk, heyecan, dosdoğru bir ehliyet, liyakat ile olur. Bakım hizmetleri çok önemli. Sürekli tesislere bakmak gerekir. Nüfus arttıkça bazı birimlerin kapasitesini arttırmak gerekir. Büyükşehir Belediyesinin bu konuda yaptığı hiçbir adım yok. Ehliyet ve liyakat sahibi kişileri atarak yerine acemi çaylakları getiriyor. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Bir diğer husus da şebekedeki kayıplar yüzde 65’ti. Bizim dönemimizde 17 bin kilometre, yani neredeyse ekvatorun yarısına yakın kısmını tamamen yeniledik, yeni boru inşaatları yaptık. Özellikle yeni bölgelerde bir takım kaçaklar var. Bunu en azından yüzde 20’ye, yüzde 15’e çekmesi gerektiği kanaatindeyim. Devlet Su İşleri ile de yakın bir temasta olunması lazım. İstanbul’a çok yakın olan Sungurlu ve Osmangazı Barajları var. Bu barajlar çok verimli ve İstanbul’un hemen yanında. DSİ ile birlikte bunların biran önce yapılmasında fayda var. Çünkü biz bu barajları dikkate alarak boğazın altından 5551 metre İstanbul’un en büyük içme suyu tünelini inşa ettik. Yani Anadolu’dan bütün İstanbul’un suyu karşılayacak suyu geçirmek mümkün. Benim İSKİ’de olduğumuz zamanlar yapmış olduğumuz projeler var. Şuanda İstanbul’un suyu var diye onlar yarıda kaldı benden sonra. Onların da yapılması lazım.”

Konferans sonunda Eroğlu’na, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Özyurt ve Rektör Prof. Dr. Sudi Apak tarafından teşekkür edilerek plaket ve çiçek takdimi yapıldı.