Türkiye'nin değişen aile yapısı incelendi

Araştırma Şirketi Areda Survey ve özel bir üniversite, Türkiye'de aile yapısının ele alındığı bir çalışmaya imza attı. Araştırmada, 'Evlilik ve nikâh durumu, çocuk sahipliği, yaşlı bakımı, aileyi bekleyen tehditler, aileyle ilgili değerler, kadının çalışmasına ilişkin tutumlar, ailenin ekonomik durumu, aileyle ilgili yasalar, aile içi şiddet ve boşanma, iletişim araçlarının aile üzerindeki etkisi ve salgın sürecinde aile' gibi konular masaya yatırıldı.

Türkiye'nin değişen aile yapısı incelendi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Araştırma Şirketi Areda Survey ve özel bir üniversite, Türkiye’de aile yapısının ele alındığı bir çalışmaya imza attı. Araştırmada, “Evlilik ve nikâh durumu, çocuk sahipliği, yaşlı bakımı, aileyi bekleyen tehditler, aileyle ilgili değerler, kadının çalışmasına ilişkin tutumlar, ailenin ekonomik durumu, aileyle ilgili yasalar, aile içi şiddet ve boşanma, iletişim araçlarının aile üzerindeki etkisi ve salgın sürecinde aile” gibi konular masaya yatırıldı.

Areda’nın “Türkiye’de Ailenin Değişen Yapısı” başlıklı araştırması, başta karar vericiler olmak üzere aile konusuyla ilgilenen herkese zengin malzeme sunacak bulgular içerdi. CAWI yöntemiyle 26 ilde toplam 2 bin 400 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmada Türkiye’nin aile yapısına, çocuk sahipliği konusuna, maddi konulardaki bakış açısına değinildi. Birbirinden ilginç sonuçlar içeren araştırma günümüz Türkiye’sinin durumunu gözler önüne serdi.

Türkiye’de aile yapısı zayıflıyor

Türk aile yapısının iletişim araçları, tüketim alışkanlıkları, zayıflayan değerler ve ilişkilerin etkisiyle bozulduğuna ilişkin tartışmaların yaşandığı günümüzde Areda önemli bir araştırmaya imza attı.

Araştırma bulgularına göre aile yapısının az veya çok güçlü olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 35,6 iken, aile yapısının zayıfladığını düşünenlerin oranı yüzde 37,1, ailenin tamamen çöktüğünü ifade edenlerin oranı yüzde 11,8 oldu. Ailenin çökme eğiliminde olduğu düşüncesi özellikle düşük eğitimli ve düşük gelir grubuna mensup katılımcılarda öne çıktığı gözlemlendi.

Nafaka verilmeli diyenler ağırlıkta

Araştırmada nafaka konusu da gündeme getirildi. Boşanma durumunda erkeğin, boşandığı eşine nafaka vermesi konusunda sorulan soruya “Erkek kadına hiç nafaka vermemelidir” diyenlerin oranı yüzde 20,4 olurken, “Vermelidir” diyenler yüzde 79,6 oranında bir ağırlık oluşturdu.

Türk aileleri kız çocuğu istiyor

Araştırmada katılımcılar üzerinden “Tek bir çocukları olması durumunda bunun kız mı yoksa erkek mi olmasını istersiniz?” sorgulaması yapıldı. Gelen cevaplara göre katılımcıların yüzde 56,3’ü tek çocukları olması durumunda bunun kız çocuğu olmasını tercih ederken, erkek çocuk tercih edenler tüm katılımcıların yüzde 43,7’sini oluşturdu.

Araştırmaya göre, kadınların erkeklerden belirgin biçimde daha fazla oranda kız çocuğunu tercih ettiği ortaya çıktı. Kız çocuğunu tercih edenlerin oranı kadınlarda yüzde 68,8 iken, erkeklerde yüzde 43,7 oldu. Yine yaşlıların genç kuşaklara, üniversite mezunlarının da düşük eğitimlilere göre kız çocuğunu daha fazla oranda tercih ettiği görüldü. Okula gitmeyenler içinde kız çocuğu tercihi yüzde 32,9 iken, bu oran üniversite mezunlarında yüzde 61,8’e kadar yükseldi.

Aileye hangi durumlarda ihtiyaç duyuluyor

Aile bireylerinin birbiriyle dayanışması ve yardım isteği de araştırmada masaya yatırıldı. “Birinci derece aile bireylerinden birine ne zaman müracaat ediyorsunuz?” sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 70,8’i başının sıkıştığında, yüzde 59,6’sı ise paraya ihtiyacı olduğunda şeklinde cevap verdi.

Araştırmada, maddi ihtiyaç durumunda kimden yardım alındığı konusu da katılımcılara soruldu. “Paraya ihtiyacınız olduğunda öncelikle kime başvurursunuz?” sorusuna, birinci derece aile bireylerine diyenlerin oranı yüzde 59,6 olurken, bankalara diyenler yüzde 20,5, arkadaşlarıma diyenler yüzde 10, devlete başvuracağını söyleyenlerin oranı ise yüzde 2,3 oldu. Araştırma sonuçlarına göre, eğitim düzeyinin yükselmesiyle birlikte zor durumlarda aile bireylerinden birine müracaat etme eğiliminin düştüğü, üniversite mezunlarının devlete veya bankaya müracaat eğiliminde oldukları gözlemlendi.