13 yıllık kadın muhtar:Hanımlar her yerde söz almalı

74 yaşındaki Şafak Karakeskin, İstanbul'da Şile'nin Avcıkoru köyünde 13 senedir muhtarlık yapıyor. Karakeskin, az nüfuslu göçmen köyünde doğal ve düzenli bir yaşam kurduklarını anlatıyor.

13 yıllık kadın muhtar:Hanımlar her yerde söz almalı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Karakeskin, muhtarlığın ailesinde bir gelenek olduğunu ve kendisinden önce kardeşlerinin, amcalarının ve babasının da uzun yıllar aynı köyde muhtarlık yaptığını söylüyor.

Sıra kendisine geldiğinde ise, başka bir akrabasının muhtarlığa talip olduğunu ve damadının "Ailede bu kadar erkek varken olmaz" dediğini gülerek anlatan Karakeskin, akrabasının görevi yapamayarak bırakması sonucu ailenin kendisini muhtar olmaya ikna ettiğini anlatıyor.

'Muhtar abla'

Şafak Karakeskin, köyün sadece muhtarlık değil aynı zamanda "ablalık" görevini de üstlenmiş görünüyor. Öyle ki Avcıkoru köyünde vakit geçirdiğimiz süre içinde, Karakeskin'in "muhtar abla" olarak bilindğine şahit oluyoruz.

Kafkas göçmenlerinden oluşan ve daha çok emeklilerin yaşadığı köyde hemen herkes birbiriyle akraba. Yaklaşık 40 haneli, 90 seçmenli küçük bir köy olan Avcıkoru'da okul ve sağlık ocağı bulunmuyor.

Karakeskin ise Avcıkoru'nun Şile'de İstanbul'a en yakın köyü olduğunu ve sağlık hizmetlerine erişim konusunda sorun yaşamadıklarını söylüyor. Köydeki çocuklar ise servislerle çevre okullara gönderiliyor.

2004 yılında göreve geldiğinde ilk önce 1999 yılında hasar görmüş camiyi yaptırdı Şafak Karakeskin. Ardından köyün kanalizasyon ve su tesisatlarını yeniletti.

Karakeskin, kadınların toplumda her türlü konuda daha çok söz hakkı olması gerektiğini düşünüyor:

"Hanımlar aslında her yerde söz almalı. Daha adaletli davranacaklarını düşünüyorum. Bilhassa hanımların yönetimlerde daha fazla görev almasını istiyorum, çünkü erkekler işlerini biraz lakayıt yapıyorlar."

Karakeskin, sağlığı el verdiği ölçüde devam etmek istediği muhtarlık mesleğinde en çok eşinin kendisine destek verdiğini söylüyor:

"Eşimle 57 senelik evliyiz. Muhtarlık işlerimde de hep destekledi, bir yere gidilecekse getirip götürdü. Kendisi yanımda yokken kıskanma alameti asla göstermedi."

Köye geri dönüşüm konteynırları gelecek

Oldukça yeşil ve temiz olan köyün temel ihtiyaçları belediye hizmetleriyle karşılanıyor. Karakeskin ayrıca köye bir hafta içinde geri dönüşüm konteynırları geleceğini ve köy halkını geri dönüşümle ilgili bilgilendirmek için ev ev gezdiğini anlatıyor:

"Geri dönüşümün çok kazanç getireceğini düşünüyorum. Onun için de bu uygulamanın her yere yayılmasını istiyorum. İnşallah başaracağım. Önümüzdeki hafta bize büyük bir konteynır getirecekler. Ondan sonra da diğer köylere de gönderilmesini rica edeceğim."

Karakeskin, öteden beri kendi evinde plastik ve kağıt çöplerini ayırdığını ve İstanbul'a her gidişinde bulabildiği geri dönüşüm konteynırlarına attığını söylüyor:

"Çok sene önce yetkili bir kişinin televizyonda geri dönüşüm hakkındaki konuşmasını dinledim: 'Platik kapları çöpün içine karıştırmayın, ayrı bir kabın içine koyun ve çöp konteynırlarının yanına bırakın. Böylece hem çöp toplayanlar para kazansın, hem de memlekete faydası olsun.' Çok hak verdim ve o zamandan beri bu fikir bende vardı."

'Kahvehane değil kafeterya'

Avcıkoru köyünde, muhtar Karakeskin'in tabiriyle "kahvehane değil kafeterya" bulunuyor. Köy halkının kahvelerde vakit geçirme huyu olmadığını, bu nedenle köylülerin ailecek ve kadınlı erkekli sosyalleştikleri bir ortak alan kurduğunu anlatıyor:

"Çerkez olmamız nedeniyle bizde kahvehane kültürü yoktur. O nedenle köyün ihtiyaçlarını karşılamak için bir kafe ve kütüphane kurduk. Burada nişanlar yapıyoruz, dışarıdan gelen misafirlerimizi ağırlıyoruz, özellikle seçim zamanlarında neredeyse bütün köylü burada toplanıp takip ediyoruz."

Karakeskin, köyde nufüsun giderek azaldığını ancak emekli olduktan sonra İstanbul'dan kaçıp köye yerleşmek isteyenlerin de olduğunu anlatıyor. Köy, İstanbul'a yakın olması sebebiyle giderek daha fazla fark edilir olmuş. Karakeskin, önceki senelerde köyden olmayan yabancılara arsa satmadıklarını, ama artık bu durumu yavaş yavaş değiştiğini söylüyor.

http://www.bbc.com