'Bu millet sizi bin beter eder!'

Silivri'deki Demokrasi Nöbeti'nde konuşan AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, 'Asıl darbe geliyor. Ya siz daha milletin darbesini görmediniz. Bu millet çıplak ayaklarla size diz çöktürdü. Gerekirse ellerine başka şeyler alarak sizi bin beter eder be!' dedi.

'Bu millet sizi bin beter eder!'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

15 Temmuz darbe girişiminin ardından meydanlara çıkan halk, Demokrasi Nöbetlerine devam ediyor. Demokrasi Nöbeti’nin 15’inc gününde AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner ve AK Parti İl Teşkilat Başkanı Celal Erdoğan da Silivri Uğur Mumcu Meydanındaydı.
Gerçekleştirilen programda ilk konuşmayı AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu yaptı.
“Biz nöbetimizin birinci gününden dedik ki bu bir vatan borcudur” diyen Kutlu sözlerine şu şekilde devam etti;
“Nasıl ki 20 yaşındaki bir genç kardeşimiz annesiyle, babasıyla, sevgilisiyle vedalaşıp, askere doğru vatani görevini yapmaya gidiyorsa, böyle bir darbe teşebbüsünün olduğu O haşhaşi beyinlerin ülkemizin birliğine beraberliğine ve huzuruna kastetmeye çalıştığı ilk gece bizler de o 20 yaşındaki gencin vatanını korumak aşkıyla meydanlara çıkan bir kalabalığız. İlk gün dedik ki; bu vatanın Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Roman’ı ve Arnavut’u kardeştir. Sünni’si Alevi’si kardeştir. Beyaz’ı Arap’ı kardeştir dedik. Bu kardeşliği tam 14 gün bölmeye çalışan cuntacılara, bölmeye çalışan dış düşmanlara rağmen burada Türk, Kürt, Laz, Çerkez bütün milletler olarak, bütün siyasi düşünceler olarak, bütün örfler olarak bir araya gelen çok kıymetli hemşerilerim, Allah hepinizden razı olsun. Tekrardan hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
 
“HER BİRİMİZDE ATATÜRK’ÜN ZEKASI OLMALI”
“Sadece bugün başımıza gelen bu hadiseden ötürü bu aşkımızı, bu vatan sevgimizi meydanlara dökmüş insanlar değiliz. Bizler o kutlu peygamberin işaret ettiği bu kutlu şehrin emanetçileriyiz. İstanbul’u 1453’te aldık Allah’ın izniyle bir daha geri vermeyeceğiz. Bunun için meydanlardayız. Her birimizde Fatih Sultan Mehmet’in azmi olmalı. Her birimizde Kanuni Sultan Süleyman’ın cesareti olmalı, her birimizde Abdülhamid Han Hazretleri’nin vatanına ve milletine sadakati olmalı, her birimizde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zekası olmalı ve her birimizde Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayeti olmalı diyerek meydanlara çıktık. İşte biz böyle birleştikçe, böyle bir araya geldikçe Allah’ın izniyle bu vatanı bu milleti değil, cuntacılar değil, hiç kimsenin bölmeye gücü yetmeyecektir. Geçen gün de anlattım bizim buradaki duruşumuz sadece bu olaylara istinaden bir duruş değil. Şu anda Türkiye dışarıdan viskisini yudumlayarak bakan insanlara, yudumlayarak bakan düşmanlara karşı bizim bu duruşumuz bir korkudur.
 
“HUZURUMUZ BOZULMASIN”
Yine Türkiye’nin büyüklüğünden Türkiye’nin tarihsel sahipliğinden sebep bizim bu duruşumuz mazlum coğrafyalarına bir şefkat duruşu bir şefkat elidir. Bizler Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle ‘Evinize geri dönün’ demeyene kadar bir ay da olsa iki ay da olsa üç ay da olsa vallahi de billahi de bu vatan bu millet için senelerce beklemeye hazırız. Bu duygu ve düşüncelerle yeni bir akşamda yeni bir nöbet akşamında bizimle birlikte olduğunuz için hepinize teşekkür ederim. İl Başkanımız Sayın Selim Temurci Beyefendi’nin buradan selamlarını da iletmek istiyorum. Teşkilat Başkanımız bizlerle birlikte Allah kendisinden razı olsun. Yalnız bırakmadı. Yine çok değerli başkanlarım, il 3. Bölge Teşkilat Başkanım geçmiş dönem belediye başkanımız ve siz değerli arkadaşlarımızla birlikte bu akşamki nöbetimizi ‘Ya Allah Bismillah’ diyerek tutmaya başlıyoruz. Nöbetimiz kolay olsun inşallah. Dostluğumuz, huzurumuz bozulmasın inşallah. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.”
 
“TANKA, TÜFEĞE, TOPA KARŞI DURDUNUZ”
Kutlu’nun ardından AK Parti İstanbul İl Teşkilat Başkanı Celal Erdoğan bir konuşma gerçekleştirdi. Erdoğan, sözlerine “Hayırlı nöbetler Silivri” diyerek başladı. Olayın aslında sadece bir darbe girişimi olmadığını söyleyen Erdoğan, şu şekilde konuştu;
“Değerli kardeşlerim konuşmama başlarken bir darbe girişimi dedim ancak aslında bu olay sadece bir darbe girişimi değil. Bir üst aklın bugün Başbakanımızın YAŞ’tan önce Gazi Mustafa Kemal’in huzurunda söylediği gibi aslında bu millet bir ikinci Kurtuluş Savaşı’nı verdi. O üst aklın ortaya koyduğu şey Türkiye’yi işgal etmekti. İçeride FETÖ’cü teröristleri önlerine kattılar ve bu Türkiye’yi işgal etmeye çalıştılar. Ama bir şeyi unuttular. Bu milletin 101 yıl önce Çanakkale’de ortaya koyduğu, 93 yıl önce Kurtuluş Savaşı’nda ortaya koyduğu milli iradesine ket vurmaya çalışanlara karşı nasıl duracağını unuttular. İşte sizler de o akşam onların yapmış olduğu bu işgale karşı az önce söylediğim gibi meydanlara inerek karşı durdunuz. Tanka, topa, tüfeğe karşı durdunuz. Bu iman gücüne, bu vatan sevgisine karşı hepinizden Allah razı olsun. Rabbim hem bu dünyada hem öbür dünyada bu yapmış olduklarınızı mutlaka karşınıza çıkaracak. O akşam o tanka, tüfeğe, topa karşı duran, 246 şehidimiz var. Rabbim bu şehitlerimize rahmet eylesin.
 
“AKİF’İN MISRALARI BUGÜN
SİZLER İÇİN DE GEÇERLİ”
Sevgili kardeşlerim. Az önce değerli kardeşlerimiz birkaç şey söyler dediler nöbetle ilgili ama benim söyleyeceğim bir şey var nöbetle ilgili, nasıl ki 15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanımızın, ‘Meydanlara inin, iradenize sahip çıkın!’ talimatıyla sokaklara indik, meydanlara indik; onun ikinci bir emrine kadar bu meydanlarda, bu sokaklarda demokrasi nöbetini tutmaya var mıyız Silivri?
Bir şey daha söyleyerek huzurlarınızdan ayrılmak istiyorum. Hani yüz yıl önce Çanakkale Şehitleri’ne merhum Mehmet Akif Ersoy bir şiir yazmıştı, onlara ithaf etmişti ya işte aynı şiirin aynı mısraları bugün bizler için de geçerli. Ne demişti Mehmet Akif: Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek/ Çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek. İşte bu duruşu gösteren burada bu meydanda toplanan sizlersiniz. Rabbim tekrar hepinizden razı olsun diyorum. Rabbim yolunuzu açık eylesin. Vatanımızı, milletimizi düşmanların şerrinden korusun. Şeytanların şerrinden korusun. Hepinize saygılar sunuyorum.”
 
“YİĞİT BİR MİLLET DESTAN YAZDI”
Demokrasi Nöbeti’nde son olarak AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner vatandaşlara seslendi. “Hepinizin karşısında saygıyla eğiliyoruz” diyen Metiner, “Hiç kimsenin karşısında O Pensilvanya’daki iblisin, o iblisin iplerini elinde tutan dev güçlerin karşısında eğilip, bükülmedik ama izin verirseniz sizin karşınızda saygıyla eğiliyoruz. Bu güç sizin gücünüz, bu zafer sizin zaferiniz. Gazamız mübarek olsun. Bu millet eğilmez, siz bize dik dur dediniz eğilme dediniz. Biz dik durduk eğilmedik. Size layık olmaya çalıştık. Ama siz bizden bin kat daha dik durdunuz. Sizin cesaretiniz sayesinde biz de yüreğimizi kuşandık meydanlara çıktık ve çıplak ellerimizle ölüme meydan okuduk. O tankları o F-16 savaş uçaklarını dize getirdik Allah’ın izniyle. Allah-u Ekber nidalarıyla dize getirdik. Şimdi rahatsızlık duyuyorlar Allah-u Ekber sedalarından. Biz bu ülkede yaşadığımız sürece bu gök kubbe Allah-u Ekber sesleriyle dalgalanacaktır. Tıpkı Ay Yıldızlı bayrağımız gibi. Bizim için ay yıldızlı bayrağımız ne ise ezanımız da odur Allah-u Ekber’imiz de odur. Adınızı altın harflerle yazdırdınız. Yeryüzünde bir başka millet yoktur sizin gibi. Şimdi meydanlardaki Recep Tayyip Erdoğan sevgisinden rahatsızlık duyuyorlar. Duysunlar değil mi? Peki mademki kahramandınız, Recep Tayyip Erdoğan konuşmadan önce konuşabilirdiniz. Darbe olursa tankların üstüne ilk biz çıkarız diyenler neredeydiniz? Ama Recep Tayyip Erdoğan çıktı, meydanı çapulculara bırakmayınız dedi, asker üniforması içindeki o iblisin askerlerine o teröristlere bırakmayınız dedi. Ve o yürekli adamın arkasından bir millet yürüdü. Yiğit bir millet yürüdü ve destan yazdı destan” dedi.
 
“BUNLARIN BİN TANE SURATI VAR”
“15 Temmuz yazıldığında siz nasıl bir devrim gerçekleştirdiğinizi o zaman anlayacaksınız” diyerek sözlerine devam eden Metiner, şu şekilde konuştu;
“Bu sokaklarda oturmak cihatların en büyüğüdür. Evlatlarınızla, babalarınızla, eşlerinizle burada oturuyorsunuz ya sabaha kadar ya siz ne büyüksünüz ya. Popülizm olsun diye konuşmuyoruz. Bizi yeniden hayata kavuşturdunuz rabbinizin sayesinde imanınızın sayesinde. Siz sokaklara çıkmamış olsaydınız bugün Türkiye bir FETÖ Cumhuriyeti olacaktı, bir Pensilvanya olacaktı. Vatanımız elden gidecekti. Yabancı çizmelerle kirlenecekti. Siz bizim onurumuzu kurtardınız. Siz bu ülkenin onurunu kurtardınız. Sizin eliniz öpülmez de bırakın elinizi ayaklarınızın dibi öpülmez de ne yapılır?
Bu meydanların dili bir gün tarih yazacak. Ve sizin evlatlarınız, torunlarınız var ya sizinle gurur duyacak. Ey Silivrili kardeşlerim. Diyecekler ki 15 Temmuz gecesi Pensilvanya’daki iblisin askerleri darbe girişiminde bulundular. Benim anneannem, benim dedem, benim büyük amcam, dayım meydanlara çıktı, şehit oldu, yaralandı. 15 gün 20 gün meydanları bırakmadı diyecek. Siz ne yaptığınızın belki farkında değilsiniz ama 15 Temmuz’un kitabı yazıldığında asıl büyük devrimin sahiplerinin sizler olduğunu göreceksiniz. Buradan dünyaya sesleniyoruz. Gelin görün Recep Tayyip Erdoğan sevgisinin ne demek olduğunu görün. Gelin görün. Bak bu millet kefenlerini giyerek tankların üzerine çıktı, bir diktatör bu kadar sevilir mi? Ölümün kol gezdiği zamanlarda siz ölüme meydan okudunuz. Bir diktatörün peşinden bu kadar gidilmez. Bir diktatör ne zaman sevilir? Bir diktatör demir yumruğuyla iktidardayken insanları onu sevmek zorunda olduğunu gösterir. Ama ölüm söz konusu olduğunda, tanklar söz konusu olduğunda savaş uçakları söz konusu olduğunda insanlar bir tekme de o diktatöre vurur. Ama siz ne yaptınız? Havaalanında beraberdik. 6 aylık çocuğunu kucağına alan genç kardeşim, genç anne… Seni nasıl unuturuz? O havaalanında nasıl ağladığını nasıl unuturuz? O gözyaşlarınızın hesabını sormayacak mıyız? Şehitlerimizin kanının hesabını sormayacak mıyız? Oldu, bitti maşallah öyle mi? F-16 uçaklarınızla ölüm yağdırırken ne kadar cesurdunuz ya? Bak çarşaflı kız kardeşim burada. Gel de yiğit gör ya. F-16 ile cesur olduğun kadar yere indiğinde de cesur ol, mert ol mert! Şimdi darbe yapan kalmadı yani. “Vallahi ben yapmadım, haberim yoktu” darbe de bize kalacak yani. Tiyatro bu tiyatro… Kötü oyuncular… İşleri güçleri yalan bunların yalan. Allah’a karşı bile takiye yapan bu alçak, şerefsiz, hain gruba bin lanet olsun. Bin tane kılıkları var. En yakınınızdakiler paralelci çıkıyor. Kendilerini o kadar saklıyorlar ki bunlar Hasan Sabbah’ın fedaileri gibi haşhaşiler gibi… Bunlar da Fetullah Sabbah’ın haşhaşileri. Bunların bin tane suratı var.
 
“SİZ NE KADAR NAMERTSİNİZ”
Bazen siz bizlere geliyorsunuz ‘Sayın vekilim şu adamı gözaltına aldılar bildiğim kadarıyla bu adam paralelci değildi’ Sakın öyle demeyin ha! Bunların bin tane suratı var. Senin yanına gelir, senden intikam alacağı günü bekler. Senden kendini saklar, gizler. Sakın ha! Kurunun yanında yaş da yanıyor diye bunların propagandasına kanmayın. Şimdi de buna sığındılar. Merhamet edin, adaletten sapmayın… Bizim ne kadar merhametli olduğumuzu da biliyorlar ya… Ama bir şey daha öğrenecekler. Bu millet kime merhamet göstereceğini bilir. Kimi de cezalandıracağını bilir. Biz akıttıkları o kanda şehitlerimizin kanlarında onları boğmaz isek namerdiz. Sen ölüm kusacaksın benim gencecik kızlarımın, evlatlarımın üzerine ve ben sana acıyacağım öyle mi? Yok öyle yağma. Kökünüzü kazıyacağız sizin kökünüzü. Bir zalime merhamet etmek, bir katile merhamet duymak suçtur arkadaşlar. O cezasını çekecek. Devletin kahhar gücünü görecek, aziz milletimizin çelik iradesini, yumruğunu görecek ve bir daha hiç kimse aklının ucundan darbeyi geçirmeyecek. Bizler sizin vekilleriniziz. Siz ne istiyorsanız o olur. Avrupa Birliği bizi almayacakmış. Aman Allah’ım! Uykumuz gelmiyor kaç gündür!  Ya siz ne ikiyüzlüsünüz ya! Siz ne namertsiniz. 60 yıldır zaten bizi aldığınız da yok alacağınız da yok. Evet, Avrupa Birliği’ni önemseriz, devlet politikamızdır eyvallah. Ama bilesiniz ki Avrupa Birliği bizim tek seçeneğimiz, vazgeçilmez seçeneğimiz değildir. Elimizin tersiyle iteriz. Kimse bu milletin, bu ülkenin onuruyla uğraşamaz, kimse bu ülkenin iç işlerine bu şekilde burnunu sokamaz. Biz milletimizin onurunu yerde bulmadık. Asla sömürge sevdasıyla konuşan o Avrupa Birliği yetkililerine de bu izni, bu fırsatı vermeyiz. Gel de delikanlı gör!
 
“BU MİLLET SİZİ BİN BETER EDER”
Merkel konuşuyor bugün. ‘Türkiye’yi yakından takip ediyorum’ diyor. Ne oldu? Merkel midir Merkül müdür, ne menem şeysin? Türkiye’de ne oldu? Niye FETÖ’ye tak laf etmiyorsun? Darbeyi kınıyorum ya... Sevsinler sizi ya. Bu darbe başarılı olsaydı zil takıp oynayacaktınız. Ne kadar ikiyüzlüsünüz? Ne kadar namertsiniz? Sisi’nin arkasında durduğunuz gibi FETÖ’nün de darbe girişiminin arkasında duracaktınız. Ama bu millet sizin oyununuzu bozdu. Şimdi bizi korkutuyorlar. Asıl darbe geliyor. Ya siz daha milletin darbesini görmediniz. Bu millet çıplak ayaklarla size diz çöktürdü. Gerekirse ellerine başka şeyler alarak sizi bin beter eder be! Darbecilere karşı her meşru müdafaa hakkınız var. Milletin direnme hakkı var. Çıplak ellerinizle de yapabilirsiniz, ellerinize bir şeyler alarak da… Kazma mı alırsınız, başka bir şey mi alırsınız… Kim ki bu ülkede darbeye teşebbüs ederse, bu milletin bütün imkanlarını karşısında görecektir. Mesaj alındı elbette korkmayın! Biz bu vatanı satmadık. Çanakkale geçilmez dedik. Geçebildiler mi? Geçemediler. Tayyip Erdoğan’dan niye bu kadar rahatsızlar? Çünkü Tayyip Erdoğan sizsiniz siz…”