ÇYDD '30 Ağustos, onurumuzdur'

Silivri'de gerçekleştirilen resmi 30 Ağustos Zafer Bayramı törenine yoğun bir katılım sağlayan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yönetici ve üyeleri, program bitiminde Atatürk Anıtı'na çelengini sundu ve açıklama yaptı.

ÇYDD '30 Ağustos, onurumuzdur'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

ÇYDD Silivri Şubesi'nin 30 Ağustos Zafer Bayramı açıklaması aynen şu şekilde:

“BU ZAFER ÜLKEMİZE LAİK, DEMOKRATİK, ÇAĞDAŞ BİR HUKUK DEVLETİ OLMANIN KAPILARINI AÇTI”

30 Ağustos, onurumuzdur… Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi vurmak ve onları Anadolu'dan atmak için düşünüp planladığı bir harekettir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 20 Temmuz 1922'deki oturumunda kendisine dördüncü kez Başkomutanlık yetkisi verilen Mustafa Kemal Paşa, taarruz kararını Haziran ayında aldı ve hazırlıkları gizli olarak yürüttü. Büyük Taarruz, Ağustos'un 25'sını 26'sine bağlayan gece Afyon'da başladı, Aslıhan çevresinde kuşatılan düşman birlikleri, Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat yönettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi'yle kesin bir yenilgiye uğradı.

30 Ağustos 1922'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kahraman komutanlarımızın, ordumuzun, yiğit halkımızın yediden yetmişe desteğiyle kazandığı "Büyük Zafer” sömürgeci devletlerin Anadolu'yu parçalama ve paylaşma kararlarını boşa çıkardı. Bu zafer ülkemize laik, demokratik, çağdaş bir hukuk devleti olmanın kapılarını açtı.

Büyük Komutan Mustafa Kemal Atatürk bu zafer için “Ulusal tarihîmiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur. Ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Türk Devleti'nin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı.” dedi.

Şimdi bize düşen; ülkemizin güvenliği, sağlığı, yönetsel, ekonomik, sosyal, siyasal, eğitsel, çevresel pek çok sorununun çözümünü; tüm yurttaşlarımızın fırsat eşitliği ve sosyal devlet ilkeleriyle barış içinde çağdaş eğitimden yararlanmasını, kısacası gerçek demokrasiyi geliştirmektir. Hukukun üstünlüğünü, laik ve bilimsel eğitimi yaşama geçirmeyi ilke edinen bir anlayışın iktidarda, muhalefette, tüm toplum kesimlerinde benimsenmesi ve bu doğrultuda birlikte çalışılması tek çaredir.

Yurttaşlar olarak, ülkemizin güvenliği tehlikeye düşmedikçe din, mezhep, etnik ve benzeri hiçbir savaş istemiyoruz. Yurtta ve dünyada barış istiyoruz. Bunun için Atatürk'ün Büyük Nutuk'ta öğütlediği gibi bağrımızda yetiştirerek başımızın üstüne dek çıkaracağımız yöneticilerin vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten hiçbir zaman geri kalmamalıyız.

30 Ağustos 1922'de tüm varlığını ortaya koyarak özgürlük ve bağımsızlığın bedelini ödeyenlere ve gelecek kuşaklara borcumuz var. Bunun için 26 Ağustosla Afyon/Kocatepe'de, 30 Ağustos'ta meydanlarda, sokaklarda, Atatürk'ün huzurundayız.”