HAYKURDER 'Binlerce can kaybettik, bu bölgelerde yaban hayatı yok oldu'

Yaklaşık 10 gündür yurdun çeşitli yerlerinde devam eden orman yangınlarına yönelik söndürme ve kurtarma çalışmaları devam ediyor. Yangınlarda kurtarma çalışmalarında sahada faaliyette olan HAYKURDER'den ise yürekleri sızlatan bir açıklama geldi. HAYKURDER Başkanı Erman Paçalı yaptığı açıklamada 'Yangın bölgelerinde ne yazık ki artık yaban hayatın varlığından söz edebilmek mümkün değil' dedi.

HAYKURDER 'Binlerce can kaybettik, bu bölgelerde yaban hayatı yok oldu'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yangınların başladığı andan itibaren yangın bölgelerindeki hayvanlara yönelik kurtarma faaliyetleri gerçekleştiren HAYKURDER onlarca hayvanın kurtartıldığını ancak yanan orman sahalarında binlerce hayvanın yaşamını yitirdiğini belirtti. Kurtarma bölgesinde İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Üyesi Av. Özlem Çakmak Yazıcıoğlu, HAKİM Hayvan Hakları İzleme Komitesi Koordinatörü Fatma Biltekin, HAYKURDER Başkanı Erman Paçalı ve YK Üyesi Ezgi Önel hem kurtarma çalışmalarına aktif olarak katıldı hem de bölgede çalışmalarda görevli saha ekipleri ile bir araya gelerek çalışmalar hakkında temaslarda bulundu.

HAYKURDER Başkanı orman yangınlarının devam ettiği Hacıveliler köyünde açıklamalarda bulundu. Paçalı yaptığı açıklamada bölgedeki yaban hayatın büyük tahribata uğradığının altını çizdi. Paçalı açıklamasında "Yangının başladığı ilk günden bu yana arkadaşlarımız, gönüllü ekiplerimiz sahada. SOHAYKO, PATİLİYO, YAŞAMHAKDER, KONHAYKODER gibi daha aklıma gelmeyen onlarca hayvan hakları oluşumu ve bağımsız aktivist canlarını ortaya koyarak hayvanlara yönelik kurtarma faaliyeti gerçekleştiriyor. Yer yer sorunlar da yaşanıyor ancak pes etmiyoruz. Her bir arkadaşımız tek bir can için gecesini gündüzüne kattı çabalıyor" dedi.

Sahipli hayvanların kurtarılması daha zor oluyor!

Paçalı sadece yaban hayatı değil yangının ulaştığı bölgelerdeki sokak hayvanları ile sahipli çiftlik hayvanlarının da yangından etkilendiğini belirtti. En büyük problemlerin sahipli çiftlik hayvanlarına yönelik kurtarma çalışmalarında yaşandığını kaydeden Paçalı "Bölgede durumu istismar edenler de olmuş. İnsanlardan kurtarma adı altında hayvanlarını alarak bölge dışında satmaya kalkan kötü niyetli kişilerin olduğunu öğrendik. Bunlara karşı kolluk kuvvetleri gerekli tedbirleri aldı. Ancak öte yandan tabi sahipli çiftlik hayvanlarının tahliyesinde hayvan sahipleri ile sorunlar yaşanıyor sıklıkla. Öyle olmayanları tenzih ederek söylüyorum fakat "Ahırda kalsın, döndüğümüzde ölmemiş olursa onlar zaten bizim hayvanımız. Ölmüş olursa devlet parasını vereceğini söyledi. Niye verelim ki? Bırakırsak salarsak kaybedeceğiz" diyerek hayvanları yangında ölüme terk edenler var. Bu tip durumlarda sorunlar yaşanabiliyor. Bizler hiçbir canlının böyle zulmane bir durumla karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Tabi bunun tam tersi de olabiliyor. İnsanlar hayvanları serbest bırakarak kaçıp kurtulması için salabiliyor. Bu çok kıymetli. Onlara minnettarız. Öte yandan bu bölgelerde sahipsiz sokak hayvanları var onları da arkadaşlarımız yerel idareler ile koordineli biçimde tahliye ediyor. Bölge veterinerleri yangında zarar görmüş tüm hayvanları sahipli sahipsiz ayrımı gözetmeksizin ücretsiz tedavi ediyor. Veteriner hekimlerimize de bu anlamda minnettarız" dedi.

Gönüllüler bölgeye alınıyor mu?

HAYKURDER Başkanı Erman Paçalı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tepki çeken "görevli olmayanlar yangın sahalarına giremeyecek" açıklamasının da çarpıtıldığını belirtti. Paçalı yaptığı açıklamada gönüllülerin çalışmalara katılımında sorun olmadığını ifade ederek "Cumhurbaşkanının bu açıklamasının sanki STK'lar ve gönüllülerin çalışmalara katılımının engellendiği şeklinde çarpıtıldığını gördük. Böyle bir durum söz konusu değil. İstisna haller dışında kasti bir engelleme söz konusu değil. Çok yüksek tehlike halinde yer yer bu tip durumlar oluşabiliyor ancak burada da arkadaşlarımızın güvenliği açısından önleyici bir tedbir olabiliyor. Onları da ilgili kurumlar ile görüşerek ve profesyonel destek alarak aşıyoruz. Onun dışında az önce bahsettiğimiz kötü niyetli kişilere karşı bir engelleyici tedbir var ve bu çok olağan bir tedbir. Afet sahasına her elini kolunu sallayan elbette giremez, girmemeli. Ancak genel itibari ile hiçbir afet sahasında hayvan kurtarma faaliyetlerini yürüten hiç bir STK'ya bir engelleme söz konusu değil. Bilakis tüm görevliler kolaylaştırıcı katkılar sunuyor" dedi.

Yaban hayatı yok oldu!

Paçalı ormanlarda yaşayan yaban hayvanlarının çok büyük bölümünün yaşamını yitirdiğini belirterek "Ne yazık ki bu bölgede artık yaban hayatın varlığından söz edebilmek pek olası değil. Yaban hayatı ciddi zarar gördü. Merkezlerde 10 hayvan kurtarıyorsak ormanlarda yüzlerce, binlercesini kaybettik. Öte yandan yaban hayatın tekrar onarılabilmesi de çok uzun yıllar alacak. Kaybettiğimiz her canlı içimizi bir kez daha yakıyor. Yanan sahalarda yaptığımız arazi taramalarında çok nadir yaralı canlılarla karşılaşılıyor ve onlar da tedaviye alınıyor. Burada devlet yok diyenler de var ancak böyle bir şey mümkün değil. Askeriyle, polisiyle, bakanlıkları ile, belediyeleri ile, STK'ları ile herkes seferber olmuş durumda tüm olanakları ile. Burada devletin varlığının yangınların kontrol altına alınabilmesi ve söndürülmesi noktasında yetersizliğinden söz edilmek isteniyor belki ancak bu tablo karşısında zaten hiçbir devletin yeterli kalabilmesi de mümkün değil. Kontrolü çok güç bir afet tablosundan bahsediyoruz. Ve devlette tüm olanakları ile seferber. Ancak tüm çabalara rağmen bu yaraları sarmak çok zaman alacak" dedi.