Işıklar: 'Bugün birlik günüdür, beraberlik günüdür'

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde konuşan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Türk Milleti'nin tarih boyunca İslamiyet'e büyük hizmetler ettiğini, darbe girişiminde bulunan hainlerin bu hizmetleri yok edemeyeceğini belirtti.

Işıklar: 'Bugün birlik günüdür, beraberlik günüdür'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Işıklar’ın 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programında yaptığı konuşması şu şekilde:

“15 Temmuz’u hep beraber yaşadık”

Öncelikle bu ülke için, bu topraklar için şehit düşmüş tüm şehitlerimize, son olarak da bu hain darbe gecesi 249 şehidimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de uzun ömürler temenni ediyorum.

Burada bu meydanda hep birlikte konuşmuştuk. “Nereden gelirse gelsin, kim tarafından gelirse gelsin, darbelere karşıyız” diye. Sonra Kaymakamlığa gittik ve Kaymakam Bey, milletvekillerimiz, Emniyet Müdürümüz, Jandarma Komutanımız sabaha kadar büyük bir mücadele ile nasıl baş etmeye çalıştıklarını; o gayret ve heyecanlarını, o beraberliklerini hep birlikte yaşadık.

Bu bir hain darbedir. Bu bir ihanettir. Ülkeyi işgal planıdır. Bunda hiçbirimizin tereddüdü yok. Bunu tanıma ve tarife hiç başka şekilde anlatmaya da gerek yok. Bu soysuz ve hain darbenin neden bu kutlu tarihlerde, belli dönemsel olarak çıktığının tanımını iyi yaparsak, bundan sonra “Her serde bir hayır vardır” sözündeki hayrı nasıl çıkaracağımızı daha kolay bulabileceğiz. Bu toprakların 1400 yıldır sahibiyiz. Bir kere kiracı değiliz, kabile devleti hiç değiliz. 1071 yılından bu yana bu millet bu dine en büyük hizmeti yapmış, öyle hain darbelerle değil öyle en güzel örneğini gördük, Avrupa’nın göbeğinde sadece Müslüman diye katledilen, sadece Srebrenitsa’da katledilen, anlayışı devam ettirmek isteyen; sadece Müslüman olduğu için katliam gören, zulüm gören Saraybosna’ya 1463’te biz gittiğimizde şehrin anahtarını Fatih’e o gencecik çocuğa teslim ettiklerinde orada kilisenin kapısına yazdığı bir fermanı sizlerle paylaşmak istiyorum. “Burada yaşana bütün yedi iklim-i cihanın padişahı olarak burada yaşayan herkes dil, din, ırk ayırt etmeden bu imparatorluğun bu devletin koruması altındadır” Orada anahtar teslim ederek gönülleri fethetmişiz biz darbelerle değil. işte İslamiyet’i 3 kıtaya yayan bu millet, İslamiyet’i bugün başka referanslara başvurarak, emperyal güçlerin oyuncağı haline gelip bu ülkenin büyük bir devlet, büyük bir güç olan bu ülkenin ne zaman güçlenmeye, çevresine karşı etkisini arttırmaya başladığı anda böyle darbelere şahit olduğumuz beklenen ve planlanan bir sonuç yaşadık.

“İkinci İsrail’in kurulmasına izin vermedik”

Gözümüzün dibinde ikinci İsrail’in kurulmak istendiği bir sürecin beraberinde yaşandı. Suriye’ye girilsin, Obama’nın görevi bırakırken yaptığı son mülakata bakabilirsiniz, Suriye büyük ve güçlü bir ordunun Suriye’ye girmemesinin, büyük bataklık içinde onların çıkarları için girmediğimizden dolayı bir bir cezalandırmanın, ikinci İsrail’in kurulmasına yan olmadığımızın cezasını görmeye bu ülke o oyuncağın bir parçası haline getirmek için dış güçlerin, CIA’nın yarattığı bir garabetin, bir ihanet çetesinin ülkeyi işgal planını ancak nasıl önlenebilirdi? Bir daha geri dönüşü olmamak koşuluyla halkın sahip çıkmasıyla, halkın meydanlara inmesiyle; demokrasiyi, adaleti, insan haklarını ve bir şeyi unutmadan; biz 1071’den bu yana bu topraklar üzerinde ama 5000 yıldan bu yana kadim bir milletiz. Anadolu coğrafyasında insan sevgisini, Anadolu hümanizmini bütün dünyaya yayan, hatta Haçlı Seferleri’ni getirip buraya gelmelerinin tek nedeni vardı: “Güneş doğudan doğar” anlayışına sahip bir milletiz biz. Bu mübarek güneş bilimin, aklın, insan sevgisinin yeşerdiği bu topraklara  3 tane çapulcunun gelerek 3 tane hainin gelerek darbe yapıp planlarını gerçekleştirmesine izin verecekleri kadar gaflet içerisinde olduklarını gördük.

“Darbeler dönemi bitti”

Buradan bir şey çıkaracağız. Başbakan’ımızın dediği gibi artık darbeler dönemi bitti. Darbeler döneminin geri dönülmez, kalıcı, halkın sağlam çelik gibi bir iradesi ile meydanlara çıkarak kendi iradesine, kendi egemenliğine sahip çıkabilmenin genlerinde olduğunu gösterdi. Bunlar bir günde oluşan bir şey değil. Kadim bir medeniyetin binlerce yıldır gelişmiş bir millet olmanın verdiği, devlet olmanın verdiği hafızayı o gün açığa çıkardık. Ama bundan sonra yapacağımız var. Bundan sonra Mevlana’nın dediği gibi “Seven göz kusur görmez” Bizim, bizden başka dostumuz olmadığını da gösterdi. Biz bir arada olacağız, birlikte olacağız, güçlü olacağız, diri olacağız, çalışacağız. Eğitimimizi, ekonomimizi, yerel yönetimimizi öyle taşeronlara bırakmayacak kadar güçlü bir eğitimle, dinine inanmış, ibadetini yapmış, İslamiyet’in cihan şubül yapmış milletin evlatları olarak hem milletimize hem geleneklerimizi, göreneklerimizi yaşatarak bu Allah vergisi topraklarda yerin altındaki zenginlik yok ama üstünde insan zenginliğini, rengarenk zenginliği, binlerce ilmekten oluşan halı olan Türkiye’de herkesi bu topraklar üzerinde yaşatacağız. Birbirimize olan sevgimizi, tahammül edebilmemizi, birbirimize tahammül edebilmenin engin genişliğini yayarak yapacağız. Ama şunu da unutmayacağız. Daha çok çalışmak. Akılla, bilimle… Bu memleketin büyük zenginliğini, sokaktaki kılcal damarlara kadar yayarak refahı da paylaşacağız. Nasıl kederi, nasıl sıkıntıyı, nasıl mücadeleyi paylaştıysak, bundan sonra da kimseye emanet etmeyeceğimiz devletimizin bürokrasisinin, emniyetinin, yargısının, adaletinin hepsinin yeniden deforme edilip zayıflatılmak istendiği dönemde onları güçlendireceğiz. Ekonomimizi güçlendireceğiz. Daha çok çalışacağız, daha çok inanacağız, daha çok birbirimize kenetleneceğiz.

“Türkiye Müslüman ülkelerin ışığı”

Şunu bileceğiz ki bu coğrafyada biz bir ışığız. 60 tane Müslüman ülke içerisinde gözler bizde. Biz burada en ufak bir sarsıntı geçirdiğimizde o büyük coğrafyanın hepsinin zarar göreceğini bilerek yaşayacağız. Sorumluluğumuz sadece 786 bin kilometrekarelik bir alanda değil. 200 milyon insana ve mazlum milletlere örnek olmuş Kurtuluş Savaşı vererek milyarlarca insana örnek olmuş bir milletin temsilcisi olarak bu ülkeyi sonsuza kadar yaşatacağız. Bu ihanet şebekelerine, bu hainlere gereken cezayı adalet içerisinde ve sadece onları güçlendirecek, onları büyütecek bir algıya kapılmadan gerçek suçlularını bularak cezalarının verilmesini adaletle sağlamak zorundayız. Bizim yapacağımız bütün çaba dostlarımızı sevindirecek ama düşmanlarımızı üzecek. O terörle birlikte yapılma istenen, bataklığın içine çekilmek istenen ülkemizi bir huzur adasına döndürmek bizim elimizde. Birbirimizi seveceğiz. Renklerimiz farklı olabilir, inancımız şehirleriyle, geleneğiyle, siyasi renkliliğiyle, kültürel farklılığıyla nerede görülmüş bir ülke? Bir ilçesinden diğerine gidiyorsunuz, geleneği, kılığı kıyafeti lehçesi değişmiş. Böyle bir zenginliğe sahip olan bu güzelim memleketi çayır çimene, güllük gülistana çevirmek de cennete çevirmek de bizimle beraber. Hiç unutmayacağız bizim bizden başka dostumuz yok. Bugün birlik günüdür, beraberlik günüdür. Bu memleketi sonsuza dek yaşatmanın iradesinin gerçekleştiği bir gündür.