Klavuzu 'Tavuk' Olanın...

Silivri Belediyesi eski Başkan yardımcısı, Belediye Meclis Üyesi Mali Müşavir Yılmaz Kandemir yine basının karşısına geçti.

Klavuzu 'Tavuk' Olanın...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Belediyedeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını anlatan Kandemir, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve Strateji Geliştirme Müdür Vekili Ömer Sebahattin Çetin hakkında da Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

 


“YAPMADIKLARI MATBAA İŞLERİ İÇİN FATURALAR GÖNDERDİLER”

 

Ömer Sebahattin Çetin’in Milliyet Blog adlı sitede yayınladığı blog yazısında Silivri Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin yazısına da cevap veren Kandemir, “Kimse bana zekâ yoksunu diyemez. Suçsa suç, gördüğüm yerde tokatlayacağım kendisini. Ayrıca onunla ilgili de usulsüzlük ve yolsuzluk belgelerini önümüzdeki günlerde yapacağım basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşacağım. Ortağı olduğu matbaa firmasından Belediyeye yapmadıkları işlerin faturalarını nasıl gönderip ödeme istediklerini açıklasın önce. Yapmadıkları matbaa işleri için faturalar gönderdiler, ödemedim. Onunla ilgili de dosya hazırladım.” dedi.

 

“BELEDİYE BAŞKANLIĞINI 8 BİN 453 LİRA ZARARA UĞRATTILAR”

 

Araçlar Amirliği ile ilgili yolsuzluk iddiaları hakkında da konuşan Kandemir, lastik alımlarında Belediye Başkanlığının 8 bin 453 lira zarara uğratıldığını gösteren bir belge sundu. Kandemir, hem Araçlar Amirliği belgelerini hem de Ömer S. Çetin hakkındaki belgeleri Belediye Başkanına sunduğunu ancak inceleme başlatılmadığını belirtti. Öte yandan mahkeme kararı ile göreve iade edilen iki personelin de aklanmadığını, işten çıkarma gerekçesinin personel arası uyuşmazlık olarak gösterildiğini ve bu sebeple de mahkemenin göreve iadeyi gerçekleştirdiğini belirten Kandemir, “Yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları incelenmedi. Bu iki personel hakkında soruşturma yapılarak dava açılmadı. İşten çıkarma işlemi de bu gerekçelere dayandırılmadı. Sen adamı personel arası uyuşmazlık gerekçesi ile çıkarıyorsun, mahkemeye gidip göreve iadesini yaptırıyor. Sonra aklandı diyorsun. Neyden aklandı? Personelle uyuşamadığı iddiasından mı?” dedi.

 

“KLAVUZU TAVUK (PARDON KARGA) OLANIN BURNU PİSLİKTEN ÇIKMAZ”

 

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a danışmanlıkta yapan ve kamuoyunda sıklıkla Tavuk Ömer lakabı ile anılan Ömer S. Çetin’den bahsederken “Tavuk Ömer” benzetmesini kullanan Yılmaz Kandemir yazılı ve sözlü açıklamasında da Ömer S. Çetin  hakkında şunları söyledi. “Hepimizin bildiği bir özlü söz vardır: “Kılavuzu tavuk (pardon karga) olanın burnu pislikten çıkmaz” İşte, Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve Başdanışmanı-Strateji Planlama Müdürü Ömer Sebahattin Çetin’in ilişkileri üç buçuk yıldan bu güne aynen yukarıdaki özlü söze uygun bir şekilde devam etmektedir. Ömer S. Çetin, 4 Eylül 2012 tarihli blog.milliyet.com.tr internet sitesinde “Bana yardım edin lütfen!” başlıklı yazısında benim hakkımda yazmış. Ömer S. Çetin, bu yazısıyla kardeşlerine ağabeylik, çokbilmişlik taslayıp o iki kişiye iyilik yapayım, kollayayım derken, onlara kötülük yaptığının farkında mı acaba?” dedi.

 

“İSTİFAMI GÖZE ALAMADIĞI İÇİN O İKİ KİŞİNİN İŞLERİNE SON VERDİ”

 

“O iki kişi hakkında Silivri halkı tarafından dillendirilen iddiaları ben hiçbir zaman basın yoluyla açıklamadım. Bana bağlı birimlerde çalışan bu iki kişi için aldığım yoğun duyumlarla ilgili iddiaları, 2011 yılı Ocak ayında Belediye Başkanı’na sözlü olarak ilettim ve Belediye Başkanı aynı şikâyet ve iddiaların kendisine de geldiğini söyledi. Ben de kendisine dedim ki “En ufak bir yolsuzluk duyumu da olsa benim bu konuda ne kadar titiz olduğumu biliyorsun. Bu nedenle, bu iki kişiyi partili de olsa, arkadaşın da olsa bana bağlı birimlerden al, maddiyatın dönmediği Halkla İlişkiler, Personel veya Strateji Planlama Müdürlüğü’ne ver. Özcan Bey, her zamanki gibi “Bakarız, yaparız Yılmaz Ağabey” dedi. Kendisine bu konuyu defalarca hatırlattığım halde, 2011 yılı Temmuz ayında yapılan Yoğurt Festivali’ne kadar konu sürüncemede kaldı. Yoğurt Festivali’nde Özcan Bey’le bir konu için tartışmamızdan sonra, ben eğer o iki kişiyi işten çıkartmazsa, Başkan Yardımcılığından istifa edeceğimi kendisine söyledim. Özcan Bey, o gün benim istifamı göze alamadığı için o iki kişinin işlerine son vermek zorunda kaldı.”

 

 

 “İşlerine son verirken neden olarak da bu iki kişinin iş arkadaşları arasında uyumsuzluk göstermesi vs. gibi tırı vırı nedenler belirtti. Tabii ki o iki kişi yasal hakları gereği yerel İş Mahkemesi’ne başvurdular ve mahkemeyi kazandılar. Belediye avukatları bu davayı Yargıtay’a temyize gönderdiler. Yargıtay da yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. İş Mahkemeleri, kararlarında genellikle çok önemli bir şey olmadığı müddetçe işçinin lehinde karar verir ve işe iade eder. Tabii ki olması gereken de budur.”

 

“KOMİSYON ÇALIŞMALARINA BAŞLADI VE BAŞLAMASIYLA BİTMESİ BİR OLDU”

 

“Şimdi gelelim asıl meseleye; Belediye Başkanı, o iki kişiyi işten çıkarttıktan bir gün sonra 03.08.2011 tarihli şahsıma özel bir resmi yazı göndererek bana bağlı birimlerde şaibeli bir takım işler yapıldığı yönünde söylemlerde bulunduğumu, benim iddia konusu yaptığım dosyaları inceleyip yasal gereğinin yapılmak üzere 2 gün içinde başkanlığa teslim etmem talimatını verdi. Ben de başkan beyin bu yazılı talimatını yerine getirerek Teftiş Kurulu Başkanı Müfettiş arkadaş ile birlikte üç adet 22D ile alımı yapılmış lastik faturası hakkında gerekli tüm araştırmaları yaptım, tüm belgeleri hazırladım ve 04.10.2011 tarihinde Başkanlık Makamı’na inceleme sonucunu bildiren detaylı iki sayfadan oluşan resmi bir yazı yazdım. Yazımın sonunda “Bu konu başta olmak üzere incelemelerin derinleştirilmesine, eksik, hata veya kastı tespit edilen personel varsa haklarında gereğinin yapılmasını arz ederim” dedim. Bu yazıdan sonra, Belediye Başkanı’yla yüz yüze görüşmemde Belediye Meclis grubumuzdan bir araştırma komisyonu kurulmasına ve Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nün geriye doğru iki buçuk yıllık tüm 22D (Doğrudan Mal ve Hizmet Alımı) ile yapılan alımlarının incelenmesini istedim. Sağ olsun Özcan Bey, benim isteğimi kırmayıp CHP Meclis grubundan altı kişilik araştırma komisyonu kurdu. Komisyon çalışmalarına başladı ve başlamasıyla bitmesi bir oldu. Komisyon çalışmalarına başladıktan iki gün sonra, daha ilk dört aylık faturalar incelenip komisyon çalışmalarını bitirmeden bizzat Özcan Bey tarafından dağıtıldı.”

 

“SIRF BANA İNAT OLSUN DİYE BU İKİ KİŞİYİ TEKRAR İŞLERİNE BAŞLATTI”

 

 “Ömer S. Çetin, sosyal medyadaki bu yazıyı yazmadan evvel Belediye Başkanı’na, komisyonu neden dağıttığını sorsaydı, cevabını net bir şekilde alacaktı. Ve böyle büyük bir hata yapıp Özcan arkadaşını zor durumda bırakmayacaktı. “Basın bildirimin başında söylediğim özlü sözü tekrar etmek istiyorum: “Kılavuzu tavuk (pardon karga) olanın burnu pislikten çıkmaz.” Şimdi, Ömer S. Çetin’e soruyorum: Benim, Belediye Başkanlık makamına yazdığım ve bu konu hakkında incelemelerin derinleştirilmesini gereğinin yapılmasını istediğim resmi yazıyı Sümen altı edip mahkemeye sunmayan ve mahkemenin o iki kişiyi haklı gibi görerek işe iade etmesine göz yuman, inceleme bitmeden apar topar 12’şer bin TL. Tazminat ödeyen Özcan Bey, görevini kötüye kullanmak ve kamuyu zarara uğratmak suçunu işlemiş olmuyor mu? Bundan sonra bu konu hakkında benim yapabileceğim fazla bir şey ne yazık ki yok. Özcan Bey’le Başdanışmanı Ömer S. Çetin, baş başa otursunlar, ikisi de yüksek hukuk bilgileri ve adalet duygularıyla bu işi çözüme kavuştursunlar. Özcan Işıklar, sırf bana inat olsun diye bu iki kişiyi tekrar işlerine başlatmakla ne kadar büyük bir hata yaptığını herhalde anlamıştır. Ömer S. Çetin’in 4 Eylül 2012 tarihinde sosyal medyada yazmış olduğu yazıya cevabımı üç ana başlık altında topladım. Bu birincisiydi. Diğer iki başlık için de önümüzdeki günlerde iki tane daha basın açıklaması yapacağım.”

 

“BELEDİYEYE YAPILMAMIŞ İŞ İÇİN FATURA ÇIKARTMAYA KALKTI”

 

Kandemir yaptığı açıklamada Ömer S. Çetin hakkında yeni iddiaları da gündeme getirdi. Ömer S. Çetin’in Printex Ofset adlı bir matbaa firmasının ortağı olduğunu iddia ederek “Bu firma bize 15 bin TL’lik bir fatura getirdi. Faturaya konu hizmet alımının detayı hakkında bilgi istedim. Mizanpaj düzenlemesi, dergi düzenlemesi gibi gerekçeler sundu. Bunları zaten Belediye kendi bünyesinde yapabiliyor. Basılmış bir hizmet yok ayrıca. Güya tasarım hizmetleri falan yapmışlar. Onlara göre yapılmış bir iş var ortada. Bana göre yapılmış bir iş yok. Ben bu faturayı ödemedim. Çünkü Ömer Çetin ortağı olduğu matbaa firmasından Belediyeye yapılmamış iş için fatura çıkartmaya kalktı” dedi.

 

“BİR ÇOK USULSÜZLÜK DOSYASINI BAŞKAN ÖZCAN IŞIKLAR’A SUNDUM”

 

Kandemir açıklamasının devamında “Bu olay da dahil olmak üzere Ömer S. Çetin hakkında bir çok usulsüzlük dosyasını Aralık 2011’de Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a dosya sundum. Tabi her zaman olduğu gibi yine ilgilenmedi. Üstüne yetmezmiş gibi Çetin’i ödüllendirip Strateji Planlama biriminin başına getirdi. Tabi ben Ömer Çetin hakkındaki bu dosyaları da önümüzdeki hafta basınla paylaşacağım” dedi.

 

“ŞEREFSİZ DEDİĞİ KİŞİ 40 YILLIK ARKADAŞI”

 

Ömer Çetin’in Milliyet Blog yazısına da değinen Kandemir, “Milliyet Blog sitesinde Ömer Çetin’in iki arkadaşını korumak için yazdığı yazıda “Bu ne adaletsizlik, bu ne şerefsizliktir” ifadelerini kullanmış. Şerefsiz dediği kişi 40 yıllık arkadaşı, idari amiri Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar dikkatinizi çekerim. O kurumun başındaki Belediye Başkanının görevidir o kurumun şerefini itibarını korumak. Eğer Özcan Işıklar kendi kurumunun şerefini itibarını koruyamıyor ise Ömer Çetin’in de dediği gibi, o zaman ben o kurumun şerefini haysiyetini itibarını korumak adına belgeleri ile gereğini seve seve yapacağım” dedi.