Silivrispor masaya yatırıldı

Silivri’de bulunan amatör spor kulüp başkanlarının, antrenörlerinin ve yöneticilerinin de yer aldığı açık oturumda Silivrispor’un geleceği masaya yatırıldı.

Açık oturuma Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Silivrispor Kulüp Başkanı Mustafa Saral ve Silivri Amatör Spor Kulüplerini Destekleme Derneği Başkanı Bora Balcıoğlu da konuşmacı olarak katıldı. Açık oturumun açılışını yapan Mutlu Memiş, amaçlarının genel kurul öncesi ortaya bir aday çıkarmak olmadığını, gelecek sezon 3.Ligde mücadele edecek olan Silivrispor’un ekonomik, fiziksel ve kurumsal yapısının nasıl olması gerektiği konusunda karşılıklı fikir alışverişi yaratmak olduğunu söyledi. Memiş, oturumun ana çerçevesini de 3 madde halinde sıraladı: Silivrispor’un tabana yayılması ve daha geniş kitlelere ulaşması için neler yapılmalı, Silivrispor’un ekonomik anlamda güçlenmesi için neler yapılmalı ve Silivrispor’un profesyonel ligde yapılandırılması nasıl olmalı.

BALCIOĞLU: ÖNEMLİ OLAN SÜREKLİLİK

Memiş, açık oturumdaki ilk sözü de Silivri Amatör Spor Kulüplerini Destekleme Derneği Başkanı Bora Balcıoğlu’na verdi. Balcıoğlu yaptığı konuşmada “Başarının olduğu yerde kalması mümkün değil. Siz olduğunuz yerde kalmak isteseniz bile şartlar bunu gerektirmektedir. Koşulları iyi bir şekilde devam ettirip buna göre hareket etmeniz gerekmektedir. Başarıyı yakalamak zor değildir. Önemli olan başarının süreklilik ve devamlılık arzetmesidir. Burada yapılan toplantıyı da Silivrispor ve Silivri’nin geleceğine olan bir yatırım olarak görüyorum.” ifadesini kullandı.

IŞIKLAR: SİLİVRİSPOR ORTAK DEĞERİMİZ

Balcıoğlu’ndan sonra sözü alan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar da öncelikle toplantıya geç katıldığı için özür dileyerek sözlerine başladı. Işıklar Silivrispor’un elde ettiği başarıyla Silivri’deki insanlar arasında da hemşehri olma bilincini bir adım daha öteye taşıdığını söyledi. Silivrispor’un aldığı başarıyla herkesin ortak bir değer etrafında birleştiğini kaydeden Işıklar “Silivrispor bir marka değeridir. Hemşehri olma bilincinin gelişmesi konusunda da çok bağlayıcı bir unsurdur. Ben de burada görev yaptığım sürece siyasi partimin bir tane argümanını ve kimliğini bulaştırmamaya çalıştım. Zaten onu yaparsanız Silivrili olma bilincine ve Silivrililik kültürüne zarar verir, o kurumu küçültürsünüz. O dediğim hedefler de gerçekleşmez. Kulübü güçlü yapan da herkese karşı eşit mesafede olmasıdır. Uzak değil herkese eşit. Herkesi kucaklayan duygular da kimsenin tekelinde değildir. Spor kulüpleri de hiç kimsenin bir arka bahçesi, kullanacağı topu, oynayacağı bir oyunu değildir. Onu eşit yapalım, herkesin olsun. Bir şeyi katkı yaparak büyütebiliriz. Belediyenin de böyle bir katkısı var. Herkesi dinlemek lazım. İyi, kötü küçümsemeden, ötelemeden herkesi dinlemekte fayda olduğunu düşünüyorum. Bu amaca, niyete vesile etmesi amacıyla, Silivrispor’un nasıl derinleşebileceğini, nasıl kurumsallaşabileceğini, nasıl ortak değerlere hizmet edebileceğini konuşmanın bence hiçbir zararı yok. Silivri Belediyesi olarak da bugün biz burada nöbet tutuyoruz. Ama Silivrispor hep burada kalacak. Silivrispor’un bu nöbeti her zaman tutulmaya devam edecek. Bu mekanizma bize lazım. Bizi biz yapan değerlerden bir tanesi. Bu anlamda Silivrispor’u yaşatmak aynı zamanda ortak bir duyguyu ve kültürü de yaşatmak anlamına gelmektedir.” ifadesini kullandı.

“BELEDİYE OLARAK KATKILARIMIZI ARTTIRMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

Silivrispor’un her şeyden önce kurumsal anlamda ayaklarının üzerinde duran, ekonomik bağımsızlığı olan bir yapı haline gelmesi gerektiğini ifade eden Işıklar sözlerine şöyle devam etti “Silivrispor’un daha iyi yerlere gelebilmesi için ekonomik bir bağımsızlığa ve kurumsallaşmaya ihtiyacı var. Onu Mustafa ile konuştuk. Çok güzel bir proje var. Yan taraftaki lokali tamamen yıkıp çok güzel, modern bir bina yapalım. Orayı da kulübün camiası işletsin. Kiraya falan değil. Kimsenin ekmeğiyle de işimiz yok. Onu telafi ederiz. Belediye olarak da katkılarımızı arttırmaya çalışacağız. Bir kere kulübü eşit ve herkesin kulübü yapmak istiyorsak siyasetten arındırmaya çalışacağız. Bu kulübü bir takım düşüncelerin arka bahçesi yaparak değil yaşayarak olur. Orası siyaset yeri değil. Orası Silivrispor’un değerlerini yaşatma yeri. O değerler herkesin olduğu için ben bugüne kadar görev yaptığım yönetimlerde de rahatsız edici boyutta bir şey görmedim. Bu kulübü ayakları yere basan bir organizasyon haline getirmenin yolu kitleselleşme, ekonomik bağımsızlığı güçlendirmek ve her öneriye katkı vermektir.”

SARAL “KONUŞMA YAPMAK İSTEMİYORUM”

Açık oturuma ev sahipliği yapan Mutlu Memiş daha sonra yeniden sözü alarak salondan gelen talep üzerine Silivrispor Kulüp Başkanı Mustafa Saral’a söz vermek istedi. Ancak Saral cevap hakkı geldiği zaman bu hakkını kullanmak istediğini belirterek sessiz kalmayı ve dinlemeyi tercih etti. Saral “Konuşma yapmak istemiyorum. Dinledikten sonra gerekirse konuşmak istiyorum.” ifadesini kullandı.

Bunun üzerine oturumu yöneten Memiş konuşmak isteyen katılımcılara söz vererek herkesten fikir ve düşüncelerini paylaşmasını istedi.

DURU “GENEL KURULU BİR ŞANS OLARAK GÖRÜYORUM”

Bunun üzerine Silivrispor eski kulüp başkanlarından Akgün Duru söz alarak bu oturumu Mutlu Memiş’in değil yönetimin gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. Akgün “Keşke yönetim kurulu böyle bir toplantı yapsaydı. Silivrispor’un tabana yayılması anlamında aslında genel kurulu bir şans olarak görüyorum. Oluşacak yeni yönetime maddi destek verecek yeni isimlerle birlikte geçmişte Silivrispor’da görev yapmış, forma giymiş, esnaftan ve çevre beldelerdeki isimlerin de yeni yönetimde yer almasını öneriyorum. Bu oluşum Silivrispor’un halka yakınlaşmasını sağlar diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Silivri Belediyesi Meclis Üyesi Rafet Keskin de daha sonra söz alarak Silivrispor’un kimseye muhtaç olmadan kendi kaynaklarıyla yönetilmesi gerektiğini söyledi. Keskin, gelir getirecek kalemlerin de önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Paneli yöneten Memiş daha sonra yeniden sözü alarak bu oturumu yapmalarındaki en büyük amacın insanların dışarıda değil birbirlerinin yüzüne karşı konuşmaları gerektiğine inanmaları olduğunu söyledi. Memiş “Benim derdim belli görüşlerin, fikirlerin ortaya atılıp insanların bu düşüncelerinin kıyıda ve köşede kalmaması. Benim derdim burada oturup insanlara başkalarıyla ilgili görüşmelerimi açıklamak değil. Amaç bir ilki gerçekleştirip burada camiayı bir araya getirerek her kesimden insanı ortak bir çatı altında toplamak. Bundan sonraki süreç bizi aşıyor. Ben isterdim ki burada görüş anlamında katılım olsun. Görüş ve fikir anlamında katılım olursa toplantıdan sonuç alabiilr, toplantının verimli olmasını sağlayabiliriz.” ifadesini kullandı.

UYGUN “YÖNETİM KURULU OLARAK KAÇ DEFA TOPLANDILAR?”

Memiş’in bu açıklamaları üzerinde oturumun da tansiyonu yükselmeye başladı. Memiş’ten sonra söz alan gazeteci İlhan Uygun, oturumun üç maddeyle sınırlı olmasının insanların asıl konuşacakları konuların dışına ittiğini söyledi. Uygun şöyle dedi “Ben yönetim kurulu başkanımıza şunu söyleyebilirim. Acaba yönetim kurulu sezon boyunca kaç sefer toplanmış, karar almışlar. Ya da istifa edenleri açıkladılar mı? Bunların hiçbiri açıklanmadı. Açıklanmasını istiyorum. Yoksa kongrede de gündeme getireceğiz. Yapıldı mı; yapılmadığına inanıyorum.”

HASESKİ “BİRİNCİ KOŞUL SPORTİF BAŞARI”

Uygun’dan sonra söz alan Barış Haseski de konunun yanlış yere gittiğini düşündüğünü söyledi. Haseski “Biraz yanlış yerden başladık. Sanki bir şeyler empoze etmeye çalışıyor muşuz gibi geldi. İnsanların susma nedenlerinden biri de gündem maddeleri olabilir. Neden biz bir kısım kesimleri de ya kişileri önerelim. Bir spor kulübünü tabana yaymanın en önemli yolu başarıdır. Başarı gelirse kitlelere de yayılır. Uzun yıllar sonra Silivrispor bu kadar geniş kitlelere maç yapmaya başladı. Arkasının da geleceğine inanıyorum. Bir anda yayamayız. Birinci koşul sportif başarı. 3 atarsınız tribün dolar, 3 yerseniz ertesi gün tribün boşalır.” dedi.

Haseski’den sonra saz alan Hakan Çakırca da öncelikle bu başarıdan dolayı Mustafa Saral ve yönetimi kutladığını söyledi. Çakırca “Öncelikle Mustafa Başkanı ve yönetimi bu başarıdan dolayı kutluyorum. Kolay işler değil bunlar. Benim isteğim başarının tabana yayılması için küçük yaştaki çocukların altyapıya kazandırılması. Ayrıca sponsorluk anlaşmalarının yapılarak kulübün üzerindeki yükünün azaltılması gerektiğini düşünüyorum. Belediye başkanımız Özcan Işıklar da fabrika ve diğer kesimlerle daha yakından görüştüğü için bu konuda sponsorluk müessesenin çalışmasına ön ayak olabileceği kanaatindeyim. Ayrıca Alibeyspor’a da her zaman söylediğim gibi bir mahalle sahası istiyoruz.”şeklinde konuştu.

Silivri Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Kerem Fidancık da söz alarak “Mustafa Saral ve ekibine 18 sene sonra bizi tekrar 3.Lige çıkardıkları için şahsım adına çok teşekkür ediyorum. 18 sene önce düştüğümüz maçta hüngür hüngür ağladığımı biliyorum. Çok bekledik. Bu süreçte 2 sene de birlikte görev yaptılar. Mustafa Başkanın idarecilik yönüne söylenecek bir şey yok. Ben de hem fikirim. Ekonomik gücüne de kimse laf söyleyemez. Ama Mustafa Başkan dışarıdan gördüğüm kadarıyla sıcak kanlı değil. Sosyal ilişkiler konusunda eleştiriler var dışarıda. İnsanlar belli kurumlarda, camialarda başkanlık mevkisinde olduğu zaman biraz daha kendi çizgilerinden dışarıya çıkmaya çalışmalılar. Kendisiyle daha yakın ilişkiler içinde olanlar farklı düşünebilirler. Burada artık birbirini sevmeyen bir toplum haline geldik. İnşallah bundan sonra düzelir, kenetleniriz eski günlerdeki gibi. İnşallah bu toplantı hayırlı olur. Küskünlükler biter. Belki bu toplantıdan sonra hiç düşünülmeyen arkadaşlar yönetime girer.” dedi.

DAVUTOĞLU: SAYMANIN KİM OLDUĞUNU BİLMİYORUM

Fidancık’ın ardından söz Cihangir Davutoğlu’na geldi. 3 yıl önceki yönetimde saymanlık görevi yaptığını kaydeden Davutoğlu “Öncelikle 18 yıl sonra Silivrispor’u 3.Lige taşıdıkları için Mustafa Saral ve yönetimini kutluyorum.Kulüple ilgili genel bir değerlendirme yapmak istiyorum. Saymanın kim olduğunu inanın bilmiyorum. Mutlu kardeşimle de zaman zaman istişarede bulunuyorduk yönetimde görev yaptığı dönemde. Bu çok önemli bir konu. Parayla da bu iş olmuyor. Paranın yanında çok donanımlı bir yönetim kurulu şart. Şimdiden düşüncem çok profesyonel bir sayman olması gerekir diye düşünüyorum. Her iki deftere de çok iyi sahip olmalı. Bu anlamda da çok iyi bir profesyonelle çalışmak lazım. Adı üzerinde profesyonel lige çıkıyoruz. Onun da çok büyük sorumlulukları var.” şeklinde konuştu.

GÜRCAN: EKONOMİSİ GÜÇLÜ OLMAYAN SİLİVRİSPOR’A BAŞKAN OLAMAZ

Davutoğlu’ndan sonra söz verilen Can Gürcan da sadece ekonomik güçle değil fikir ve zeka gücünün de yönetimlere önemli faydalar sağlayacağına inandığını söyledi. Gürcan “Mustafa Saral yönetimde halktan kimleri koyabilir, ne yapabilir, onu koysun, bunu koysun mu; o safhaya gelmedik ama bence şu aşamadayken bunları konuşmak çok yersiz. Neden yersiz? Bugnüe kadar ben bir çok başkanın Akgün Duru, Turgay Sezginer, Turan Turan ve Mustafa Saral’ın başkanlığa aday olup seçildiği dönemleri hatırlıyorum. Onların hepsi tek aday olarak başkan oldu. Bugün ben ne yaparsam yapayım, çok güzel bir yönetim kurulu oluştursam da, başkan adayı olsam da insanlar hemen bu kişi ne yapacak diye soracak. Ekonomisi güçlü olmayan bir insan Silivrispor’a başkan olamaz diye düşünüyorum. Mustafa Saral’ın bu anlamda tabi ki yönetimi kimlerden oluşturacağını kendi ölçülerinde seçmeye hakkı var diye düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

YAŞAR: FİKİR ZENGİNLİĞİ DE ÖNEMLİ

Saral yönetiminde bir dönem kulüp müdürlüğü yapan Hüseyin Yaşar da söz alarak şöyle dedi “Profesyonel lige çıktığınız zaman Federasyonun belli bir getirisi oluyor kulüplere. Büyük bir ekonomik rahatlık sağlıyorsunuz. Bence yönetime fikirsel zenginliği olan kişileri de kazandırmak lazım. Bunun da küçümsenmeyecek derecede getirisi var. Tabana yayılmak da çok önemli. Yönetim seçiminde maddi boyutu ön planda tutmamak lazım diye düşünüyorum” dedi.

IŞIKLAR: MUSTAFA SARAL’I DESTEKLİYORUM

Açık oturumun son konuşması ise Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’dan geldi. Işıklar “Herkes benim genel kurulda Mustafa Saral’ı desteklediğimizi de biliyor. Kendisi de bu görüşmeden sonra adaylığını açıkladı.” ifadesini kullandı. Işıklar bir programı nedeniyle ayrılmak zorunda olduğunu belirterek katılımcılara teşekkür etti. Işıklar’ın ayrılmasından sonra başka konuşmacı çıkmayınca oturum sessiz bir şekilde kapatıldı.