Teknoloji ülkesine teknoloji satan isim

Geçmiş tarihe baktığımızda en eski kilitler,4.000 yıl önce kullanılmış olan tahta Mısır kilitlerdir. Bilinen en eski anahtar ise Mısır’da Ninova yakınlarındaki Khorsabad saray kalıntıları arasında arkeologlar tarafından bulunmuştur. Ninova halkı bildiğiniz üzere zamanının medeniyetlerini etkileyebilmiş bir toplumdur.

Bu kilitlerden bazıları çok ilginçtir ki, açmaya kalkışanların parmaklarını kesen, bazıları da parmaklarına zehirli iğne batıran mekanizmalara sahipti. Bazı kilitler ise alarm zillerine bağlı idi ki, bugün de bu sistemle çalışan kilitler mevcuttur.

Yale kilidini hepimiz yakinen biliriz. Linus Yale isimli bir Amerikalı ressam, baba mesleği olan kilitcilige merak duyarak 1865’te
dünyaca meşhur Yale kilidini geliştiriyor ve bu yeni kilit, çok çabuk tutulup dünyaya yayılmayı başarıyor. Sonraki süreçte de Fabrikasyon
olarak büyük sayılarda imal edilmeye başlanıp günümüze kadar ulaşıyor.

Bütün bu zaman sürecini yakinen takip eden, alın teriyle ıslatılıp, nasırlı ellerle dövülen zaman, edinilen tecrübe ve teknoloji ile harmanlanması sonucunda ortaya çıkan Mesan kilit, bugün 90’ının üzerinde ülkeye ihracat yapmakta. Türkiye’de pazar lideri olan Mesan Kilit, Avrupa’dan sonra Amerika’yı da kilitliyor.

Geleneksel kilitte değişim yaratarak, mekanik olan sistemi elektromekaniğe çevirip, 500'ün üzerinde ürün çeşitliliğiyle 5 kıtaya ürününü satıyor. Normal kilit sistemini elektronik sisteme uyarlayıp, kilitler parmak izi tanıma, yüz tanıma sistemi ile açmayı sağlayarak aranan marka olma haline geliyor. Gelişen teknolojiyle birlikte merkezi güvenlik sistemine entegre ederek, kilit sistemine yazılımı ekleyerek Dünyada ilk 3’e geçmeye başarıyor.

Mesan Kilit, Telekom’dan askeriyeye, iş makinalarından ameliyathanelere kadar geniş bir yelpazede güvenlik kilitleri üretmekte.

Mobese kayıt sistemlerinin kilitledikleri sistem ile kilit tornavida, pense, keski tarzı el aletleriyle açılamıyor. Şirket, Dünyanın birçok yerinde internet alt yapılarıyla ilgili elektronik kilitleme sistemleri üretmekte.

Görülen o ki ileri ki yıllarda Mesan kilit ürünlerinde gelişim ve yeniliği elektromekanik sistem üzerinden yapacağı.

Deneyimli kadrosu, ileri teknolojisi, mühendislik alt yapısı ve ''Üstün Kalite ve Sürekli Yenilik'' sloganı ile Türkiye'de ve dünyada sektörünün en önemli markalarından biri olmayı başarıyor.

Bugün Mesan kilit teknoloji ülkesine teknoloji satıyor…

Evet;

Bu başarının sırrı tartışılır elbette.

Bana göre bu başarı zanaatkârlıktan gelmesidir, zira Zanaatkârlık sermayesi az, alın teri, emeği çok demektir. Bu emeği nasırlı ellerle oğuldan oğula emanet ederek onlarda bu emaneti “Çalışanlarına” saygı” duyarak korumuş.

Mesan kilit A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz ve Genel Müdür Mustafa Mertöz tarafından çalışanları ve ailelerine iş ortamından uzaklaşma, sohbet ortamı sağlamak amacıyla geleneksel olarak düzenlenen piknik programı yapıldı. Bu yıl kır bahçesinde düzenlenen programa bizlerde katıldık. Açıkçası bende istiyordum işveren ve çalışanlarını bir arada görmeyi. Daha doğrusu gözlemlemeyi.

Size gördüklerimi aktarayım izninizle:

Size, patron ve işçi desem, aklınıza ve gözünüzün önüne nasıl bir görüntü gelir?

Benim şahsen insan dışı bir hareket olan, sert yüzlü bir patron, karşısında el bağlanmış, boyun bükülmüş, susan bir “insan”, yanında yalaka bir müdür yardımcısı “tamam efendim” “peki efendim” diyen gelir!

Ben ne gördüm biliyor musunuz o piknikte?

Samimiyet, Güven, Saygı, Sevgi, Huzur.
Bu kelimeleri okuyup geçmeyin lütfen. Bu kelimelerin arkasına geçin…

Genel Müdür Mustafa Mertöz’ün her iki lafından biri “Çalışanlarımız, kocaman ailemiz, sevgi, güven,” demesi tüm bu başarıyı özetledi aslında.

Çok sıkılacağım, sinir olacağım, yani o yukarda yazdığım tabloyla karşı karşıya geleceğim (zira ben kurban bayramında bile kaçan dananın tarafını tutan, işçi çocuğu olan ve her daim işçiyi savunan birisi olarak)  düşüncesiyle gittiğim piknikten; çocukların mutlu bakışlarını, çalışanların huzurlu olduğunu, Mustafa beyin çalışanlarının çocukları sevdiğini, kadınların çile değil halay çektiğini, beylerin düşünceli oturmayıp oyun oynadığı ,oturan emekçilerin tabakları karton değil, porselen olduğu, tıpkı herkesin eşit olduğunu görmek!
Herkesin çok mutlu olduğunu ve onların işçi değil de bu başarıda ki en büyük emekçileri olduğunu bilip hissetmeleri, bunu onlara hissettirenleri kutlayarak ayrıldım!

Bana Arnold Schwarzenegger’in sözünü hatırlattınız;

“Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur. Yüzde 100 inandığın sürece her şeyi yapabilirsiniz.

Mustafa Mertöz, Sizler bu efendiliğinizi bilgi ve birikimle donatmış, insanlığınızdan taviz vermemiş ve çalışanlarınızla aranızda ki “saygı, emek bağına” inanmışsınız zaten!

Ürettiğiniz kilitler bir şekilde açılır da, emekçinin gönül kapısını açmak o kadar kolay değildir! Siz bunu başarmışsınız!

Yolunuz açık başarınız daim olsun…

Chenay Kobak