ALO 156 JANDARMA !

Aile içi şiddet sadece bir “Aile meselesi ”değildir. Şiddet suçtur!

Kadına yönelik aile şiddet evrensel bir sorundur ve tüm toplumları derinden ve olumsuz biçimde etkilemektedir. Şiddet, taciz, tecavüz, öldürülme; aslında bu sorunlar sadece Türkiye’de mevcut sorun ve olaylar olmayıp, tüm dünya ülkelerinde yaşanan gerçeklerdir. Dünya genelinde kadın genelde her zaman ikinci sınıf kategoride görülmektedir.

Türkiye’de kadına yönelik aile içi şiddet ile ilgili resmi veriler kısıtlıdır. Bu alana yönelik resmi kaynaklardan biri; Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ( KSGM),Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2008 yılında Gerçekleştirilen,”Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”dır. Bu araştırmanın ikincisi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 2013-2014 yıllarında gerçekleştirilmiştir.

Türkiye’de kadına yönelik şiddet olayları son yıllarda artış göstermiştir.

Türkiye'de yaşayan kadınların dörtte biri fiziksel şiddete uğramaktadır. Şiddete uğrayan kadınların dörtte üçü eşi tarafından şiddete maruz kalmaktadır. Cinayet sonucu ölen kadınların çoğu eşi tarafından öldürülmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan ulusal basına verilen bilgiye göre 2010 yılının ilk 7 ayında Türkiye’de kadına karşı işlenen suçlarda büyük artış yaşandığı anlaşılmaktadır.

2010 yılının ilk 7 ayında 226 kadın cinayete kurban gitmiştir.

Aynı dönem içinde cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında 478 kadın tecavüze uğramış, 722 kadın taciz edilmiş, aile içi şiddet kapsamında 6423 kadın şiddete maruz kalarak hastanelik olmuştur.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tecavüz ve taciz gibi cinsel saldırı suçlarında son beş yılda yüzde 30 artış meydana gelmiştir. TÜİK verileri, hane halkı ve muhtarlık verilerine dayanmaktadır. Bu sebeple isabetli göstergeler değildir. Çünkü boşanmayla sonuçlanan davaların bir bölümü muhtarlıktaki verilere yansımadığından dolayı sağlam verileri sunmamaktadır. En sağlam veriler Adalet Bakanlığı verileridir. Adalet Bakanlığı’nın verilerine baktığımız zaman ise daha isabetli ve korkunç sonuçları görmekteyiz.

Nerede? Kadınlar evlerinde, aile içinde olduğu gibi, ev dışında birçok yerde de şiddete maruz kalabilirler. Örneğin, sokakta, toplu taşıma araçlarında, park, sinema gibi toplu olarak bulunan mekânlarda, işyerlerinde, okullarda, hastanelede, cezaevlerinde, silahlı çatışma bölgelerinde.

Kimlerden? Bu şiddet ve taciz, kadınların hiç tanımadığı yabancılardan gelebileceği gibi, şef, patron, öğretmen, dokotor, hasta bakıcı, hoca gibi tanıdığı kişilerden ya da ailelerindeki erkeklerden gelebilir. Genelde bu kişilerle kadınlar arasında hiyerarşik bir ilişki vardır ve otorite konumundaki erkek, gücünü kötüye kullanır.

Nasıl? Şiddet, fiziksel cinsel psikolojik, ekonomik şiddet olarak pek çok şekilde gerçekleşebilir. Örneğin, bağırma, hakaret, sözle taciz(laf atma),aşağlama, küçümseme, ad takma, hiç konuşmama gibi psikolojik şiddet olarak ya da rahatsız edici bakışlardan elle dokunmaya ve tecavüze dek uzanan cinsel şiddet olarak, çalıştırmama, zorla çalıştırma, para ve mülküne el koyma şeklinde ekonomik şiddet olarak.

Şiddet mağdurları Jandarmaya bizzat gelerek müracaat edip yardım isteyebilmekte ve şikâyetçi olabilmektedirler. Jandarma, kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi alanında çalışan önemli bir kolluk birimidir. Kadına yönelik şiddeti önleme konusunda ”Sıfır tolerans ”ile çalışan Jandarma Genel Komutanlığı, kadına yönelik ayrımcılığın insan varlığına yönelik en büyük insan hakları ihlali ve sosyal bir bozulmanın önemli bir göstergesi olduğundan hareketle çalışmalarına yön vermektedir.

Bir toplumda kadın ve erkekler arasındaki eşitsizlik ne kadar büyükse, kadına karşı şiddet de o kadar fazla yaşanmaktadır!

UNUTMAYIN! ALO 156 JANDARMA! Aile içi şiddet sadece bir “Aile meselesi ”değildir. Şiddet suçtur! Saklamak, gizlemek kahramanlık değildir! Susma ! Hakkın hukukun var unutma ! 

Eşit,barış hoşgörü içinde,anlayış ve sevgi dolu yarınlar diliyorum...Sorunlar bilek gücüyle değil beyin gücüyle çözülürse kimse kimseye zarar vermez.Aksi taktirde bu güç gösterisi bir zayıflıktır...

Beyin konuşamadığı yerde bilek devreye girer!

SEVGİyle kalın...

Chenay Kobak