Şimdi kendinizle yüzleşme zamanı !

Şimdi kendinizle yüzleşme zamanı !
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Başarı bir strateji değil samimiyet sorunudur!

Başarıyla ilgili tüm bilgi, teknik ve taktikleri öğrendikten sonra göreceksiniz ki, başarı bir strateji değil, samimiyet sorunudur!

Başarı tavrınız üzerine kendinizle sıkı bir yüzleşmeye hazır mısınız?

Kendinize karşı dürüst olun. İstediğinizi söylediğiniz şeyleri yapmıyorsanız, aslında yaptıklarınızı istiyorsunuzdur. Neyi yapıyorsanız, gerçekte onu istiyorsunuz demektir. Tipik bir örnekle anlatmak isterim:

“TV’de daha fazla eğitici belgesel yayınlansın, magazin istemiyoruz”, diyor ama akşam evde ayağınızı sehpaya uzatmış halde TV karşısında oturmuş magazin izlerken kendinizi yakalıyorsanız, daha fazla kendinizi kandırmayın, neyi yapıyorsanız gerçekte onu istiyorsunuzdur!

İnsan kendini en iyi eylemleriyle ele verir. Ne yapıyorsanız, gerçekte o’sunuz.

Başarı hakkında yapılması gerektiğini düşündüğünü halde yapmadıklarınız neler?  

Başarılı olmak için neler yapmak gerektiğini biliyor ama bunlara uygun yaşamıyorsanız kendinizle yüzleşme zamanınız gelmiş demektir!

Şimdi kendinizle yüzleşme zamanı

Önce kendinizi bir köşeye çekin! Gerekiyorsa kendinizle sıkı bir kavga edin. Başarı hakkındaki inançlarınıza ters davranışlar üreten tarafınızla kapışın! Kendinize başarı konusunda tutarlılık denetimi yapın. Başarı hakkında işe yarayacağına inandığınız halde yapmadığınız ve işe yaramadığına inandığınız halde yaptığınız davranışlarınızı listeleyin.

Bu iç bölünmüşlüğüne, içinizdeki bu ikili duruma son verecek bir “iç darbe” yapın. Ya başarı hakkındaki inançlarınıza uygun yaşayın ya da sizi başarısızlaştıran davranışlarınızın arkasında durun.

Kendinizi de başkalarını da kandırmayın. Unutmayın, tutarlı ve tembel bazı insanlar, başarı hakkındaki inançları ile davranışları uyumsuz olduğu halde çok çabalayan insandan daha başarılı olabiliyor!

Kim olduğunuzu, ne istediğinizi, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizi öğrendikten sonra hala hiçbir şey yapmadan bekliyorsanız, belki de başarılı olmayı “gerçekten” istemediğinizi kendinize itiraf etmenin zamanı gelmiş demektir! Başarılı olmak sizin için bir heves belki de, hedef değil!

Goethe,” İnandığı gibi yaşamayan, yaşadığı gibi inanır”, der.

Bu düşünce, başarı bağlamında da doğrudur. Başarmak için çok çalışmak gerektiğini düşünen ama bu inancı doğrultusunda yaşamayan kişi, zamanla başarının şansa bağlı olduğunu, çok çalışmak gerekmediğini düşünmeye başlar.

Başarılı olmak için yapmanız gerekenlere uygun yaşamazsanız, içine düşeceğiniz başarısız yaşama uygun inançlar geliştirmeye başlarsınız. Düşünce kendine uygun davranış doğurduğu gibi, davranış da kendini onaylayan düşünce üretir. Bu da o istemediğiniz durumun daha uzun süre devam etmesini sağlar. Çünkü ister olumlu, ister olumsuz olsun, inanç ile davranış uyuşuyorsa, o mekanizma kendini büyütür, o çevrim istikrarlı bir şekilde devam eder.

Şimdi kendinizle yüzleşme zamanı

Başarı çevrimleri de, başarısızlık çevrimleri de böyle çalışır. Buğday yetiştiremediğiniz tarlanızda, istemeseniz de yabani ot yetiştirirsiniz. Başarılı olmaya çalışmıyorsanız, başarısız olmaya çalışıyorsunuz demektir!

Mümin Sekman