Yılana tatlı dil dökmek yerine yılanı deliğe tıkmak

Osmanlı'nın son vakanüvis ünlü tarihçi Abdurrahman Şeref Bey, Galatasaray Lisesi'nde tarih dersleri okutuyormuş.

Yılana tatlı dil dökmek yerine yılanı deliğe tıkmak
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Osmanlı'nın son vakanüvis ünlü tarihçi Abdurrahman Şeref Bey, Galatasaray Lisesi'nde tarih dersleri okutuyormuş. Abdülhamit'in cahil ve görgüsüz paşalarından birinin çocuğuna sınıfta herkesin içinde:

- Adam ol, baban gibi eşek olma, der.

Çocuk hocanın bu sözünü hemen babasına yetiştirir. Paşa çok kızar. Hocanın haddini bildirmek üzere okula gider. Hoca, müdürün odasına çağrılır. Paşa hiddetle:

- Hoca efendi, ben bir paşayım. Bana eşek demeye ne hakkınız var, ne cesaret bu, der.

Abdurrahman Şeref Bey:

- Ne ilgisi var paşam. Ben öyle bir şey söylemedim. Hem sizi tanımam ki, der.

Paşa:

- Evet söylemişsiniz. Talebeniz olan oğluma, "Adam ol, baban gibi eşek olma!" demişsiniz.

Abdurrahman Şeref Bey:

- Ha... Evet... Çocuğunuzu derse çalışmadığı için azarladım. Fakat sözlerimle size hakaret etmedim. Aksine sizi örnek gösterdim. Adam ol baban gibi!  Eşek olma, dedim, der.

Paşa söyleyecek söz bulamaz. Hocaya teşekkür ederek okuldan ayrılır.

Konuşmak bir sanattır gerçekten, hani bir söz vardır "Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı ”diye. Konuşmak ve konuşabilmek arasında dağ gibi fark vardır, birçoğumuz maalesef sadece konuşuyoruz ama konuşamıyoruz… Sarf edilecek kelimeleri taneyle seçmek, karşı tarafa incitmeden kırıp dökmeden anlatabilmek…

Konuşmak başka, "doğru ve güzel konuşmak" bam başkadır gerçekten…

Atalar der ya; Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır diye, artık bu kadar ince düşünenlerin nesli koruma altında, ne yazık ki nesilleri tükenmek üzere…

Günümüzde artık yılanı tatlı dille çıkarmaya kimse uğraşmıyor, istediğini söyleyip yılanı da deliğe tıkıp geçip gidiyor…

Tüm insanlara güzel konuşmak dileğiyle...

SEVGİyle kalın...

Chenay Kobak