Yirmi yıl büyüt 20 dk. da alsınlar!

Benim Annemi istemeyen, ona o şekilde muamele yapan kadını bende istemiyorum.

Yirmi yıl büyüt 20 dk. da alsınlar!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Henüz çok gençken kocasını kaybetmiş, ondan kalan tek oğlunu yetiştirmek için dişini tırnağına takarak çalışmıştı…

Onu kimseye muhtaç etmeden okutabilmekti arzusu.

Bu hayallerle geçirdi günlerini. Gençti, güzeldi ama geri çevirmişti evlenme tekliflerini; oğlunu yaban ellere vermek istemiyordu.

Başkalarına çamaşır yıkadı, temizlik yaptı, oğlunu hiçbir şeye muhtaç etmedi. Oğlu okuyacaktı, mesleğini eline alınca artık kalan ömrünü yavrusunun yanında geçirecekti…

Bu hayallerle geçti yıllar, bu hayallerle bitti yıllar…

Nihayet oğlu hukuk okudu, hâkimlik görevine başladı.

Anne sevincinden yere göğe sığmıyordu. Sıra oğluna layık kız bulmaya geldi, bunu da bulunca artık gözleri arkasında kalmayacaktı.

Tam istediği gibi bir kız buldu. Dışını görüyor, içinden haberi yoktu. Seviyordu gelinini öz evladı gibi. Bir an önce düğün olsun istiyordu. Sanki kendi evlenecekti. Bir an önce taşınmak istiyordu yeni evlerine; artık bir köşeye çekilip torunlarını sevecek, geçmiş onun için tatlı bir hatıra olacaktı.

Nikâh gününe bir ay kalmıştı, damat gelini alarak yeni evlerine yerleşecek, eşyaların yerlerini ayarlayıp ölçülerini alacaklardı. Bütün eşyalarını yerleri ayarlanmıştı, tek tek güzel bir görüntü kazandırılmıştı.

Bu sırada gelin kız nişanlısına dönerek ”Cihan! Böyle güzel oldu ama şu çöp tenekesini nereye koyacağız?”

Şaşırdı genç adam, hayret dolu sesle ”Koskoca evde bir çöp tenekesini koyacak yer bulamıyor musun?” Tezgâhın altına koy!”Yok yok hiç olur mu’’ “Balkona koyarsın?” ‘’Oraya da hiç uymaz?”Yahu çöp tenekesini koyacak yer bulamıyor musun gerçekten?”

“Onu demiyorum canım ben, ANNENİ diyorum ANNENİ”.

Genç kızın ağzından çıkan cümleler genç adamın kalbine işlemiş, beynini döndürmüştü.

Varlığında baş tacı olan annesi, kendisi için el kapılarında çalışan annesi demek bir çöp tenekesi yerine koyuyordu. Demek annesi çöp tenekesiydi. O çile kar o fedakâr kadını, canı gibi sevdiği annesini koyacak yer bulamıyordu hayat arkadaşı olacak kız, anasına çöp tenekesi diyordu!

Tek kelime konuşmadı, eve dönünce de bir şeyden bahsetmedi; zavallı anne gelinin kendisi hakkında düşündüklerinden habersiz nasıl olduğunu soruyordu durmadan, onu övüyordu.

Acı acı güldü bu durum karşısında genç adam…

Nihayet nikâh günü gelmişti…

Bütün hazırlıklar bitmiş, arabalar dairenin yolunu mekân tutmuşlardı.

Salon ağzına kadar doluydu.

Dışarıya taşan davetli kulesinde heyecan kol geziyordu, yeni evlileri görmek için…

“Kızım! Ahmet oğlu Cihan’ı eş olarak kabul ediyor musun?” “Evet”

“Peki, oğlum sen Zeynep kızı Zeliha’yı eş olarak kabul ediyor musun?” “Hayııırr.Etmiyorummm”

Salonu ayağa kaldırdı bu ses. Gözlerinde hayret ifadesiyle herkes hayretler içinde damada Cihan’a bakıyorlardı.

Memur da şaşırmıştı:”Peki şimdiye kadar neredeydin?”

“Efendim! Babam beni küçük yaşlarda bırakıp vefat etti.

Annem dışarılarda çalışarak gençliğini bana harcadı, çalıştı ve çabaladı. Giymedi giydirdi, yemedi yedirdi. Beni büyüttü okutup adam etti. Annem benim yanımda oturacak, rahat edeceği zaman bu gördüğünüz gelin hanım Annemi bir çöp tenekesi yerine koyarak evde onu koyacak yer bulamıyor.

Benim Annemi istemeyen, ona o şekilde muamele yapan kadını bende istemiyorum.

Varsa annesine çöp tenekesi dedirtecek, buyursun gelini alsın!”

Yerinden kalkarak annesini aldı, hayret ve gözyaşları içerisinde salondan ayrıldı.

Bu olaydan sonra kız evine döndü ve aradan 20 yıl geçmesine rağmen evlenememiş.

(Bu yazılan gerçek olup anı kitaplarından alınmıştır)

SEVGİyle kalın...

ANNE VE BABALARIMIZ BAŞ TACI OLUP, ÖLENE KADAR ONLARA İHTİYACIMIZ VARDIR ! KİM ONLAR GİBİ VE ONLAR KADAR SEVEBELİR Kİ? KİM?

Chenay Kobak