Bakan Yardımcısı Demircan, Kırgız sinemasının 80. yıl resepsiyonuna katıldı

İSTANBUL (İHA) – Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Kırgız sinemasının 80. yıl resepsiyonunda yaptığı konuşmada, 'Türk sinemasının, bu kültürün dünyaya öğreteceği çok şey var. Türk dizilerinin beğeniliyor olması bunu teyit ediyor. Bu algı, bu ilgi olduğu sürece burada yapacağımız etkinlikler dünyaya mesajını verecektir' dedi.

Bakan Yardımcısı Demircan, Kırgız sinemasının 80. yıl resepsiyonuna katıldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İSTANBUL (İHA) – Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Kırgız sinemasının 80. yıl resepsiyonunda yaptığı konuşmada, “Türk sinemasının, bu kültürün dünyaya öğreteceği çok şey var. Türk dizilerinin beğeniliyor olması bunu teyit ediyor. Bu algı, bu ilgi olduğu sürece burada yapacağımız etkinlikler dünyaya mesajını verecektir” dedi.

29 Ekim’de Taksim’de Atatürk Kültür Merkezi’nin açılmasıyla başlayan Beyoğlu Kültür Yolu Festivali tüm hızıyla sürüyor. Festival kapsamında birçok kültür-sanat etkinliği İstanbullular ile buluşmaya devam ediyor. Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ile birlikte başlayan ve 13 ülkeden 42 film ile birlikte Türk dünyasından 100’ün üzerinde sinemacıyı bir araya getiren Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali de sanatseverler tarafından ilgiyle takip ediliyor. Türk dünyasında ilk defa gerçekleştirilecek olan sinema zirvesine ev sahipliği yapan festivalde bugün Kırgız Sinemasının 80’inci yıl resepsiyonu düzenlendi. Resepsiyona, Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Ahmet Misbah Demircan da katıldı. Beyoğlu Kültür Yolu Festivalinin olumlu etkilerinden bahseden Demircan, Korkut Ata Film Festivalinin de Türk dünyası için önemine değindi.

“Son 20 yıldır Türkiye’nin her yerinde çok önemli çalışmalar yapıldı”

Kültür-sanat alanında gerçekleştirilen çalışmalara dikkat çeken Ahmet Misbah Demircan, “Beyoğlu Kültür Yolu, şehirdeki bazı hususlara dikkat çekme düşüncesinden hareket etmiş kapsamlı bir rotalama projesidir. Hükümetimizin son 20 yıldır Türkiye’nin her yerinde, elbette İstanbul’da ve özellikle de Beyoğlu mıntıkasında yaptığı çok önemli çalışmalar var. Bunların başında AKM geliyor. AKM çok güzel bir şekilde tamamlandı. Çevreye çok güzel etkisi olan, Beyoğlu’nu, İstanbul’u hareketlendiren çok özel bir kültür merkezi oldu. Eş zamanlı olarak hükümetimizin öncülüğünde yapılan, yıllık 7 milyon kapasitesi olan, içinde alışveriş mekanı, limanı, sanat etkinliklerinin yapılabileceği mekanları barındıran Galataport var. Bu iki yapı bu rota üzerinde ciddi iki çekim alanı oluşturan dönüşümlerin başını tetikleyen önemli eserlerdir” dedi.

Kültürel faaliyetler festival sonrasında da devam edecek

Demircan, Beyoğlu’ndaki sanatsal faaliyetlerin festival sonrasında da devam edeceğine işaret ederek, “29 Ekim ile start verdik ve 15 günlük hızlı bir hareket başlatmak istedik. Çünkü pandemi sürecine içine kapanmış bir sanat, kültür hayatı vardı. Burada, bu fırsattan istifade, orayı da biraz hareketlendirmek gibi bir niyetimiz oldu. Bu mekanlar ve dahi başka yerlerde sanatsal faaliyetleri destekleyen bir dizi organizasyonu peş peşe hayata geçirdik. Ama bu, 15 günlük süre bittiğinde bundan sonra olmayacak demek değildir. Zaten burada yaşayan, sürüp giden bir yaşam, kültür-sanat hayatı ve bize ait mekanlarda sanatsal faaliyetler var. Bizim de her sene büyük etkinliklerle harlayacağımız, burayı hareketlendireceğimiz irademiz var” şeklinde konuştu.

“Sürekli genişleteceğimiz bir etkinliğe dönüşecek”

Korkut Ata Film Festivali’nin Türk dünyası için öneminden bahseden Demircan, “Türk sinemasının, özellikle dizilerle, ortaya koyduğu performans ortadadır. Bu, dünyanın 152 ülkesinde karşılık buldu ama Türk dünyasında bulduğu karşılık daha farklı oldu. Çünkü orada kültürel, inanış, dil birliği ve oradan buraya gelen, buradan oraya giden ortak yapım yapma talebi var. Bunu görüp hissettiğimiz için bir film festivali haftası yapalım dedik. Oradaki profesyonellerin buraya geldiği bir sinema zirvesi, bir buluşma sağlayalım, bakanları bir araya getirelim istedik. Bununla birlikte gala gecesi olmadan olmaz. Bunları ödüllendirmeden, toplumları paylaşmadan, bir heyecan yaratmadan olmaz. Bunları yapmaya çalışıyoruz. Bunu da aşağıdan yukarı gelen talepler doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. Hafta başladı ve 42 film, 2 ülke günü etkinliği, sinema zirvesi, kültür buluşması, set gezisi ve finalde de cuma günü kapanış ve ödül töreni var. Bunlarla birlikte zihinlerde bir ‘Korkut Ata’ metaforu oluşacak. Bu daha ilki, gelecek sene yeniden yaptığımızda üzerine koyarak getireceğimiz ve sürekli genişleteceğimiz bir etkinliğe dönüşmüş olacak” diye konuştu.

“Türk sinemasının dünyaya öğreteceği çok şey var”

Festivalin ilerleyen yıllarda daha geniş kapsamlı bir hale gelebileceğini söyleyen Demircan, Türk sineması ve kültürünün dünyaya etkisine değinerek, “İleride daha farklı, geniş kitlelere hitap edecek bir organizasyona dönüşebilir, Balkanlar’ı, Akdeniz’i kapsayabilir. Sonuçta Anadolu kültürünün beslendiği yer Türk dünyasıdır. Bu coğrafyanın dünyaya vereceği bir mesaj var. Bu mesajı da ‘Korkut Ata’ ile veriyoruz. Anadolu kültürünün liderlerinden biri olan Korkut Ata’nın kopuzundan dökülen nağmelerin dünya kültürüne anlattığı bir şeyler var. İşte o, binlerce yıllık Anadolu kültürüdür. Türk sinemasının, bu kültürün dünyaya öğreteceği çok şey var. Her yerde bir kültür var, burada var. Bizim de elbette dünyaya söyleyeceğimiz sözümüz var. Türk dizilerinin beğeniliyor olması bunu teyit ediyor. Bu algı, bu ilgi olduğu sürece burada yapacağımız etkinlikler dünyaya mesajını verecektir” ifadelerini kullandı.