Görme engelli öğrenciler için inovatif atölye açıldı

Görme engelli bireylerin canlandırmakta güçlük çektikleri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde olan ulusal ve uluslararası tarihi eserler, Türkiye ve Dünya haritaları, yıldız ve gezegenler ile insan vücudu gibi her tür objeden oluşan 'Hayata Dokunuyorum' Görme Engelliler İnovatif Atölye Merkezi açıldı.

Görme engelli öğrenciler için inovatif atölye açıldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Görme engelli bireylerin canlandırmakta güçlük çektikleri; UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde olan ulusal ve uluslararası tarihi eserler, Türkiye ve Dünya haritaları, yıldız ve gezegenler ile insan vücudu gibi her tür objeden oluşan “Hayata Dokunuyorum” Görme Engelliler İnovatif Atölye Merkezi açıldı.

Görme engelli öğrencilerin Türkiye’nin tarihi ve coğrafi mekanlarının yanı sıra kültürel miraslarını tanımaları için Şişli’de “Hayata Dokunuyorum” Görme Engelliler İnovatif Atölye Merkezi açıldı. Görme engelli öğrenciler, atölyede gören öğrencilerle beraber çeşitli objeler tasarlayacak. Ayrıca öğrenciler, atölyede halihazırda bulunan objeleri dokunarak ve sesli anlatımla tanıyacaklar. Proje Koordinatörü Semih Yalçın, “Burada öğrencilerimiz, Türkiye’nin güzel tarihi mekanlarını dokunarak ve sesli betimleme ile tanıyabilecek. Öğrencilerimiz istedikleri zaman atölyemizi ziyaret edebilecek” dedi.

“Görme engelli öğrenciler İnovatif Atölye’de Türkiye’nin tarihi mekanlarını tanıyacak”

Görme engelli öğrenciler için yapılan atölye de Türkiye’nin önemli mekanlarını tanıtacaklarını belirten Yalçın, “Görme engelli kardeşlerimiz için atölyede çeşitli minimal objelere yer verdik. Objeleri seçerken dikkat ettiğimiz konulardan en önemlisi; kitaplarla objeler arasında bir uyum olması. Bu yüzden objeleri yaparken birkaç bölüme ayırdık. Öncelikle tarihi bölümümüzü oluşturduk. Burada 10 bin yıllık geçmişi olan Göbekli Tepe’yi, Truva Atı’nı ve İstanbul’un tarihi mekanlarından Galata Kulesi’ni yaptık. İkinci bölümümüz ise şehir dokularıydı. İstanbul’un popüler mekanı Kız Kulesi’ni yaptık. İzmir’in Saat Kulesi’ni ve en son olarak Safranbolu Evleri’ni yaptık. Üçüncü bölüm olarak Sultanahmet Camii ve Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ni yaptık. Dördüncü bölümümüzde de coğrafyayı hedef alarak oluşturduk. Coğrafi mekanlardan Kapadokya Peri Bacaları ve Pamukkale’yi aldık. En son olarak ise Anıtkabir ve Çanakkale Şehitler Abidesi’ni minimal hale getirip görme engelli kardeşlerimize betimlemeye çalıştık. Bunların dışında öğrencilerimiz için Türkiye haritası, Dünya haritası ve Güneş Sistemini anlatıyoruz. Ayrıca insan bedenini anlatıyoruz ve çeşitli müzik aletlerini tanıtıyoruz” dedi.

Görme engelli öğrenciler atölyede yeni objeler tasarlayacak

Görme Engelliler İnovatif Atölyesi’nde diğer farklı öğrencilerle bir araya gelip yeni objeler tasarlayacaklarını bildiren Yalçın, “Görme engelli kardeşlerim buraya geldiğinde bizimle beraber atölye çalışmalarına katılma şansı buluyorlar. Beraber çeşitli objeler üretiyoruz. Burada yapılan objeleri sergilemek için onlara yerler ayırıyoruz ve yaptıkları objeleri bu yerlerde sergileyebiliyorlar. Bu objeleri yaparken çağdaş teknolojiyi kullandık. Burada gördüğünüz objelerin hepsini 3D baskı makinesi ile yaptık. Ayrıca uzaktan dinleme aletimiz ile öğrencilerimize dokundukları objelerin tarihçesini anlatıp betimleme imkanı sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Objeler tır ile Türkiye’nin her yerine ulaşacak

Yaptıkları objeleri yeni bir proje ile tüm Türkiye’ye ulaştırmayı planladıklarını aktaran Yalçın, “Yaptığımız objeleri sadece burada bulunmasını istemiyoruz, yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığımız bir projemiz var. Burada gördüğünüz objeleri bir tır arkasına yerleştirip Türkiye’de bulunan görme engelli öğrencilerimize ulaştırıp şehir şehir gezip onlara bu yerleri tanıtmak istiyoruz. Yaklaşık 1 milyon görme engelli kardeşimiz var, hepsine ulaştırmak istiyoruz. İlk hedefimiz bunun yarısına ulaşmak. Ayrıca herkes isteği zaman İstanbul’daki atölyemize ziyaret gerçekleştirip bu deneyimi tadabilir” şeklinde konuştu.

“Zamanla tasarladığımız objeleri çoğaltacağız”

Öğrencilerin objeleri sadece dokunarak değil, sesli betimleme ile daha çok hissedeceklerini vurgulayan Federasyon Başkanı Sibel Güllü, “Burada öğrencilerimiz her objeyi dokunarak tanıyor ve seslendirme ile betimleme şansı buluyor. Burada toplamda 25 objemiz bulunuyor fakat bunu zamanla çoğaltmayı planlıyoruz. Bu objeleri yaparken kendi bildiğimiz şekilde değil, çocuklarımızın istekleri ve merakları üzerine objelerimizin sayısını arttırmak istiyoruz. Burada gören veya görmeyen çocuklarımız birlikte oturup yeni objeler üretebilecekler. Objeleri sadece tasarlayıp buraya koymadık, kart sistemi kullanarak objelerimizi bir cihaz yardımı ile çocuklarımıza betimlettirdik. Betimlemek derken; çocuğumuz objeye dokunurken neyi hissediyorsa ses ile onu anlatmaya çalıştık” ifadelerini kullandı.