Vefasızda olsa'Bir varmış, bir yokmuş'

 Silivrili senarist Caner Doğruyol'un "Bir varmış bir yokmuş" adlı sinema filminin çekimleri Silivri'de başladı. Bir Silivri öyküsü barındıran filmin başrollerinde ise Dinçer Karahanlı, Serenay Aktaş, Serkan Atar, Yeşilçam'ın yıldızlarından Aysun Güven, Arzu Budak ve Yerkan Kahraman gibi ünlü isimler yer alıyor. Filmde Silivri'den de birçok tiyatro oyuncusu cast ekibinde görülüyor. 

30 yaşındaki oyuncu ve senarist Caner Doğruyol tiyatroya 1996 yılında Silivri Belediyesi Kültür evinde başladı. 2002 yılında Silivri'den ayrılan ünlü oyuncu ve senarist kısa sürede setlerin aranan yüzü olmayı başardı. Profesyonel sahne hayatına 2002 yılında adım atan Doğruyol, birçok tiyatro oyununda ve dizi/film de izleyicinin karşısına çıktı. "En son ne olur" adlı tv dizisinin de senaristi olan Caner Doğruyol, bugüne dek televizyonda yayınlanan birçok dizi ve sinema filminin yazı ekibinde yer aldı.

Silivri'deki yaşamını beyaz perdeye aktarmak kararı alan Doğruyol, burada yaşadığı ve tanık olduğu olaylardan esinlenerek yaşadıklarını ve tanık olduklarını "Bir varmış bir yokmuş" adlı sinema filminin senaryosuyla ölümsüzleştirme kararı aldı. Silivri'ye geri dönen Doğruyol, senaryosunu yazdı ve tamamladı.

Filmin yapımcılığını İbrahim Ergül, Koray Azaplar ve Kenan Güneş üstlendi. Yapılan anlaşma sonrasında 2K Yapım ve Prodüksiyon ile çekimlere başlandı. 28 Mart'ta gösterime girmesi planlanan filmin birçok sahnesi ise Silivri'de çekiliyor. 

Silivrili oyuncu/senarist Caner Doğruyol, Bir varmış, bir yokmuş film setini ilk kez basına açtı. Filmin konusuna dair ipuçlarına ulaştığımız çekimlerde filmin yönetmeni İbrahim Ergül ve başrol oyuncularından Dinçer Karahanlı ile de özel bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Silivri'de özel gösterim

Filmin yönetmeni İbrahim Ergül, filmin Silivri'de özel bir gösterimi olacağını söyledi. Ergül, "Filmimiz çok güzel bir aşk hikâyesini anlatıyor. Neden Silivri? Silivri'ye senarist arkadaşımız Caner Doğruyol bizi getirdi. Çok güzel yerler gördük. Aslında filmimiz Safranbolu'da çekilecekti. Filmin ismi de Ece Hanımın Konağı olacaktı. Ancak Safranbolu ayağında biraz sıkıntılar oldu. Orayı iptal edip çekimleri hemen Silivri'ye aldık. Caner Silivrili olduğu için çok yardımı oldu bize. Gösterilen yerleri çok beğendik. Şuan çekimlerimizin ikinci günündeyiz. Her şey çok güzel başladı. Çekimler gayet başarılı gidiyor. Yetiştirebilirsek 28 Mart günü gösterime girecek. Özel bir gösteri düşünüyoruz Silivri'de. Onu da Caner organize edecek." dedi.

Silivri'den bir yıldız doğuyor

Yönetmen İbrahim Ergül aynı zamanda filmin ana kast kadrosunda da Silivrili bir oyuncu olduğunu ve filmde canlandırdığı karakterin de senaryoda kendisini anlattığını açıkladı. Ergül, "Ana kastımızda Silivri'den bir oyuncumuz var. Serhat Yönet. Caner yazarken onun üzerine yazmış. Zaten karakterin adı da Serhat. Çok da başarılı buldum ben Serhat'ı. Hikâyede güzel bir yeri var. Gayette başarılı bir oyuncu. Silivri'den bir yıldız doğuyor." dedi. 

Bu filmi Silivri yazdı

Filmin senaristi ve yönetmeni Caner Doğruyol, senaryosunu Silivri'de yazdığı filmin hikâyesinin de Silivri'de tanık olduklarından kurgulandığını belirtti. Doğruyol, "İstanbul'da yaşamama rağmen Silivri'de de bir evim var. Silivri'ye geldim, eve kapandım ve filmi yazdım. Aslında Silivri yazdı bu filmi. Burasıydı yazarken filme ruhunu veren. Çekimleri Safranbolu'da yapacaktık. Sonra Safranbolu'da sıkıntılar olunca zaten Silivri odaklı düşündüğüm için çekimleri Silivri'ye kaydırdık. Böyle daha iyi oldu çünkü adaptasyon sorunu yaşamadık. Filmin başrollerinde çok değerli isimler var. Serenay Aktaş ve Dinçer Karahanlı var. Aysun Güven var. Film 3 ortaklı bir film. İbrahim Ergül hem yapımcısı hem yönetmeni filmimizin. Ben yine hem senaristi hem yönetmeniyim. Bir de Koray Azaplar var Kenan Güneş ile birlikte." dedi. 

Bir çok Silivrili bu filmde

Doğruyol aynı zamanda Silivrili birçok yüzünde bu filmle beyaz perdede ölümsüzleşeceğini duyurdu. Doğruyol, "Silivri'den oyuncu kastımızda çok arkadaşımız var. Düşler Tiyatrosu oyuncuları filmimizde de rol aldı. Onun yanı sıra Aslıtolia Halk Oyunları ekibine de çok teşekkür ederiz. Filmimize önemli katkıları oldu bu anlamda. Silivri'de birçok mekânda çekim yapıyoruz. Dünde yaptık ve yine yapacağız bu süreçte. Açıkel Şirketler Grubunun merkez ofisinde şuan çekim yapıyoruz. Hakan Açıkel'e de teşekkür ederiz. Onun dışında Küpeşte, Duvak düğün salonu, Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Silivri sahili bizim mekânlarımız arasında. Bu süreçlerde de bize kapılarını açan ve destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a ve Ömer Çetin'e çok teşekkür ediyorum." dedi.

Filmin sloganını da açıklayan Doğruyol, "Filmimizin iki adı var aslında. Filmin sloganı "Aşkın başa çıkamadığı tek şey kadermiş." Filmin adı Bir varmış bir yokmuş. Alt bandında ise daha önce planladığımız isim olan "Ece hanımın konağı" yer alacak. 

"Folklor ilk evladı, Tiyatro üvey evladıydı"

Silivri'nin zaten zayıf olan kültürel kaynakları konusunda tiyatronun tamamen arka planda bırakıldığını ifade eden Doğruyol, yerel yönetimleri de eleştirdi. Doğruyol "Ben Silivri Belediyesi Kültür evinde tiyatro yaptım. O zaman çok zor şartlarda çalışıyorduk. Bir sinema salonumuz vardı. Soğuktu. Kaloriferler yanmazdı. Biz orada okuldan arttırdığımız harçlıklarımızla, peynir ekmek zeytinle yapardık provalarımızı. Silivri'den hiç destek almazdık tiyatroya. Folklor Silivri'nin hep ilk evladı oldu. Tiyatro üvey evlat kaldı. Zihniyette aynı şekilde devam etti. Derken biz bıraktık gittik. Silivri tiyatro ve sinemaya çok vefasız davranıyor. Bugün biraz bu anlayış yıkılmaya başladı. Silivri her ne kadar vefasız olsa da Silivrili o kadar vefasız değil. Bugün ilk fırsatta bu filmi buraya taşımış olmam bunun en büyük göstergesidir." dedi. 

Silivri'nin kötü-komik çocuğu

Filmde senaryoya can ve ilham veren Silivrili bir isim de yer alıyor. Silivrililerin yakından tanıdığı Serhat Yönet, filmin senaryosunda Serhat karakteriyle izleyici karşısına çıkıyor. Senariste ilham veren Serhat Yönet, aynı zamanda kendisini anlatan karakteri canlandırıyor. Rolü ile ilgili konuşan Yönet "Bu filmde kötü komik karakterini canlandırıyorum. Bu filme Caner arkadaşımın sayesinde katıldım. Zaten kendimi canlandırıyorum. İpucu vermeyeceğim. Seyrettiklerinde görsünler istiyorum. Bir Silivrili oyuncu arkadaşımız var kast kadrosunda. Silivri halkı tiyatrocularına sahip çıksın." dedi. 

Karahanlı'dan tiyolar

Türkiye'nin başarılı çalışmalarıyla tanıdığı yakışıklı oyuncu Dinçer Karahanlı da filme dair ipuçları verdi. Karahanlı, "Benim oynadığım karakter aşk acısı çekmiş. Büyük bir aşk acısı çeken bir avukatı canlandırıyorum. Hayatında çok zor zamanlar geçirip çok zor şartlarda hayatını idame ettirmiş biri bu. Sonrasında tam herşeyi yakaladım derken bir hüsrana uğruyor. Ayrılık başlıyor. Hiç ummadığı bir anda, bir varmış bir yokmuş, adından da anlaşılacağı gibi Ece karakteriyle karşılaşıyor. Sonra yine her şey tersine dönüyor. Ama sonrasında yine acıyla ve hüzünle, dramla biten bir sahne üzerine film sona eriyor. Ben fazla tiyo vermeyeyim. Bir kaç hafta daha buradayız. Sonrasında çevre balıkçı köylerinde ve şehir dışında başka bölgelerde çekimlerimiz olacak." dedi. 

Yakışıklı oyuncudan "aşk acısı" itirafı

Canlandırdığı karaktere kendisini yabancı hissetmediğini vurgulayan oyuncu Dinçer Karahanlı "İnsanlar bana oyuncu olmasaydın ne yapmak isterdin diye sorduklarında hep avukat olmak isterdim derim. Çünkü beden dilimi iyi kullanıyorum ve ikna edebilme yeteneğim var. Karşımdaki ile iletişimimim iyidir. O nedenle bu açıdan rolü kendime yakın gördüm. Aşk acısına gelince. Canlandırdığım karaktere ne kadar yakınım? Aşk acısı çekmeyen var mıdır ki? İnsanın hayatında gelip geçici dönemler oluyor. Bu acılar da gelip geçiyor. O nedenle kendinizden çok fazla şey buluyorsunuz. Aşk hakkında ne düşündüğümü özetlemek gerekirse, bence bu hayatta herkesin değer verdiği bir öyküsü olması gerekiyor. Aşk lazım." dedi. 

Çok şirin bir kasaba

Oyuncu Dinçer Karahanlı Silivri ile ilgili ise "Silivri çok şirin biryer. Tam bir kasaba havasında. İstanbul havası yok. Kendimi bambaşka bir yerde, İstanbul'da olmayan bir yerde gibi hissettim. İnsanları çok sıcak, çok iç içe. Kapıdan geçerken "şurada üzerimi değiştirebilir miyim" dediğimde "aaa ne demek" diye karşılıyor insanlar." dedi.