TBMM Başkanı Şentop: 'Millet iradesine doğrudan kast eden bir hamle yapma imkanı Türkiye'de kalmamıştır'

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 'Bugüne kadar yaşadığımız bir anlayışla millet iradesine doğrudan kast eden bir hamle yapma imkanı Türkiye'de kalmamıştır, buna millet müsaade etmez. Millet bu işin esas sahibi olduğunu artık göstermiştir' dedi.

TBMM Başkanı Şentop: 'Millet iradesine doğrudan kast eden bir hamle yapma imkanı Türkiye'de kalmamıştır'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Bugüne kadar yaşadığımız bir anlayışla millet iradesine doğrudan kast eden bir hamle yapma imkanı Türkiye’de kalmamıştır, buna millet müsaade etmez. Millet bu işin esas sahibi olduğunu artık göstermiştir” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, 15 Temmuz şehidi Ömer Halisdemir’i anlatan ‘Ben Ömer’ isimli belgeselin Atlas Sinemasındaki galasının ardından Galata Köprüsü üzerindeki, ’Vatan Bizim 15 Temmuz’ isimli serginin açılışına katıldı. Açılışa TBMM Başkanı Şentop’un yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile birlikte Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve vatandaşlar katıldı. Açılışın ardından Şentop, köprü üzerindeki sergiyi gezdi.

“Darbeleri Türkiye’yi uzaktan kumandayla yönetilebilir halde tutmak amacıyla yapılıyor”

Vatan bizim 15 Temmuz sergisinin açılışında konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “15 Temmuz Türkiye’ye yönelik bir işgal teşebbüsüydü, bir saldırıydı. Ben bütün askeri darbe ve müdahalelerin sadece Türkiye’de değil bütün dünyada uluslararası saldırı olduğu kanaatindeyim. Türkiye’de 27 Mayıs 1960’la beraber başlayan arkasından 12 Mart’ta daha sonra 12 Eylül’de daha sonra başarılı olmayanlar, 28 Şubatlar, 27 Nisan’da muhtıra bizim demokrasi tarihimize baktığımızda bir takım müdahaleler tarihi olarak müşahede ediyoruz. Türkiye çok zorluklar yaşadı, çok acılar gördü. Ama bunların hepsi bu müdahalelerin Türkiye’de millet ve devlet bütünleşmesini sağlayan unsurları ortadan kaldırmak, koparmak ve Türkiye’yi uzaktan kumandayla yönetilebilir halde tutmak amacıyla yapıldığını söyleyebiliriz” dedi.

“15 Temmuz, darbe organize eden devletlere ve istihbarat örgütlerine ders olacak şekilde bir dönüm noktası teşkil etti”

“Daha önceki müdahalelere karşı milletimizin kendi içinde büyük reaksiyon bulduğunu, kalben vuzuh ettiğini görüyoruz. Yavaş yavaş zamanla kalben olduğu gibi sözüyle buna karşı çıkmaya çalıştığını görüyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Şentop, “27 Nisan’daki farklı bir şeydi, ama Cumhurbaşkanımız liderliğinde o zaman cevap verildi. Buradaki maksat halkın iradesiyle, milletin iradesiyle yönetimler belirlenir, iktidarlar belirlenir. Halkın iradesi dışında gücünü halktan almayan bir şekilde Türkiye’yi yönetebilmek, iktidar olabilmek mümkün değildir. Bu anlayış bizim vesayet anlayışı dediğimiz bu anlayış zaman içerisinde Türkiye’de değişti. Daha önemli husus milletimizin bilinçlenmesi, milletimizin devletine sahip çıkması, bunu çok basit bir şekilde ifade ediyoruz. Anayasada bazı kanunlarda kast edilen bu değildir ama konuyu anlatabilmek için bir kolaylık sağlıyor bize, devletin milleti diye bir ifade vardır. Bu doğru değildir, devletin milleti olmaz, milletin devleti olur. Çünkü millet ezelden ebede devam eden bir varlık. Binlerce yıl öncesine kadar milletimizin tarihini götürebiliriz. Zaman zaman farklı coğrafyalarda, farklı devletler de kurmuşuz ama millet aynı. Dolayısıyla Türkiye’de problem buydu. Devletin milleti diye bakılıyordu. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlayan süreç millet ve devlet arasındaki köprüleri ve bağları artırdı. Milletin değerleriyle, devletin değerlerini bütünleştirdi ve devletin milleti anlayışından, milletin devleti anlayışına geçtik. Bu sebeple işte bir müdahale teşebbüsü ortaya çıkınca 15 Temmuz gecesi, şüphesiz Cumhurbaşkanımızın o geceki liderliğinin belirleyici olduğu, insanları meydanlara, sokaklara davet etmesi belirleyici oldu. Ama biz sokaklara çıktığımız zaman zaten vatandaşlar sokaktaydı. Sokaklara inenlerin hepsi belki bizimle cumhurbaşkanımızla aynı siyasi görüşü paylaşan insanlarda değildi. Ama mesele şuydu, bu ülkede yönetim değişecekse bunu vatandaş, millet değiştirir. İstediğini getirir, istediğini götürür. Ama buna kararını verecek olan millettir. Başkaları kalkıpta bu kararı vermeye teşebbüs ediyorsa, millet onların karşısında sıra dağlar gibi durdu, canı pahasına sokaklara indi ve bu işgal teşebbüsüne geçit vermedi. Bu sadece Türkiye tarihinde bir dönüm noktası değil, bölgemizde de yurtdışında bazı devletlerin, istihbarat örgütlerinin darbeleri organize ettiğini biliyoruz, onlara da ders olacak şekilde bir dönüm noktası teşkil etti 15 Temmuz” diye konuştu.

“Millet iradesine doğrudan kast eden bir hamle yapma imkanı Türkiye’de kalmamıştır” 15 Temmuz’un unutulmaması gerektiğini belirterek konuşmasını sürdüren Şentop, “Gazeteci arkadaşlar zaman zaman soruyor. Bundan sonra böyle bir şey olur mu? Bundan sonra böyle bir şey olamaz. Hangi mekanizmayı kurarsanız, hangi tedbirleri alırsanız alın. Bundan daha önemli olan şey milletin devlete sahip çıkması, anayasal düzene sahip çıkmasıdır. Türkiye devlet millet bütünleştirmesini gerçekleştirdi. Devleti milletin devleti haline getirdi. Bundan sonra bu anlamda korkumuz endişemiz olamaz. Şüphesiz zaman zaman bir takım eşkıyalık, tırnak içerisinde söylüyorum. İsterse kamu görevlisi olsun, bazı eşkıyalık teşebbüsü olabilir, bunlar halledilir. Ama bugüne kadar yaşadığımız bir anlayışla millet iradesine doğrudan kast eden bir hamle yapma imkanı Türkiye’de kalmamıştır, buna millet müsaade etmez. Millet bu işin esas sahibi olduğunu artık göstermiştir. 15 Temmuz önemli, bunu hatırlamamız lazım. O gece Türkiye’ye yönelik saldırının ne kadar hain bir saldırı olduğunu şu anda detaylar ortaya çıktıkça daha net görüyoruz. İstihbarat örgütleriyle bağlantılarını, başka devletlerle olan bağlantılarını, o gece karar vermekte zorlanan bazı devlet yöneticileri vardı. Taraflara itikal çağrısı yapıyor diyenler. Bu teşebbüsün püskürtüldüğü ana kadar bekleyen devletlerin yöneticileri oldu. Bunların hepsini not ediyoruz, hiçbir zaman unutmayacağız. Ama olan biten ne kadar büyük ve zor süreçse o gece yaşananlar onun karşısında milletimizin göstermiş olduğu cesaret duruş ve eylemler o kadar büyüktür, o kadar yücedir. Bunları iki taraflı olarak hatırlamalıyız. Hem hainleri görmeliyiz, hem de milletimizin gösterdiği büyüklüğü cesareti, devlete sahip çıkışı da hatırlamalıyız” şeklinde konuştu.