15 yıllık bebek özleminde mutlu son

SIRMA VE AYHAN BAYRAKTAR ÇİFTİ 15 YILLIK ÇOCUK ÖZLEMİNİN ARDINDAN BEBEKLERİNİ KUCAĞINA ALDI.

15 yıllık bebek özleminde mutlu son
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sırma ve Ayhan Bayraktar çifti 15 yıllık çocuk özleminin ardından bebeklerini kucağına aldı. Zorlu süreç hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, “Geçirilmiş 4 ameliyat, 4 tüp bebek denemesi, kendi kendine olan 2 gebeliğin biri 2 aylık , biri 5 aylığa yakın düşükle sonuçlanmış. Çok sık kontroller yaptık, sonunda mutlu sona ulaştık” dedi.

Sırma ve Ayhan Bayraktar çifti 15 yıldır çocuk özlemi yaşıyor. Çift, biri 19 haftalık olmak üzere 2 kez düşük ve 4 kez tüp bebek denemesi, 4 ameliyatla geçen acı dolu günler yaşadı. 39 yaşındaki ev hanımı Sırma Bayraktar, 46 yaşındaki kaptan Ayhan Bayraktar çifti umutların tükendiği noktada ise, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru’ya başvurdu. Yapılan tedavinin ardından Covid-19 salgınının başında Bayraktar çifti bebekleri olacağını öğrendi. En büyük korkuları ise bu süreçte hastalığa yakalanmak ve bebeklerini kaybetmek olmasına rağmen bebeklerini sağlıkla kucaklarına aldı.

“Salgın sürecinde olağanüstü çaba sarf ettik”

Yaşadıklarını anlatan anne Sırma Bayraktar, “ Çok zor bir süreçti. Çabalıyorsun çabalıyorsun elinde hiçbir şey yok. Tam ulaştım diyorsun kaybediyorsun. Çok zor zamanlar geçirdik. Bu bebek bizim için çok kıymetliydi. Salgın sürecinde olağanüstü çaba sarf ettik. Eşim dışarıya çıkıp geliyor ya bir şey olursa diye evde iki yabancı gibi yaşadık. Ne eve birini kabul ettik, ne biz bir yere gittik anne babalarımıza bile gitmedik. Ama bebeğimiz Ali Enes’i kucağımıza alınca eskileri unuttuk diyebiliriz. Adeta rüya gibi, bebeğimize bakıyoruz ‘’Bizim mi’’ diye düşünüyoruz. Olacak mı, olmayacak mı, doğacak mı, doğmayacak mı nasıl olacak diye bekledik hep. Çok şükür sağlıkla geldi, çok mutluyuz” dedi.

“Oğlumuzu sağlıkla kucağımıza aldık”

Zorlu süreci anlatan baba Ayhan Bayraktar, “Bu süreç zorlu, psikolojik bakımdan da yıpratıcı maddi bakımdan da aynı şekilde yorucu bir süreçti. Açıkçası çok korktuk daha önce yaşadığımız olumsuzluklar aklımıza geldiğinde bir daha yaşarsak bunu nasıl kaldırabiliriz diye düşündük, mümkün mertebe hocamızın yönlendirdiği şekilde hareket etmeye çalıştık. Kendimizi toplumdan izole ettik. Kimseyle görüşmedik, eve misafir kabul etmedik, doğduğunda ziyarete gelmek isteyenler oldu, kabul etmedik. Oğlumuzu sağlıkla kucağımıza aldık, her şeye değer bir süreç. Duygulanıyorum da açıkçası yaşadığımız sıkıntıları unutturdu” diye konuştu.

“İki gebelik kaybının olması da bir başka olumsuz faktördü”

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru ise “Bana geldiklerinde 14 yıllık evlilerdi. Geçirilmiş 4 ameliyat, 4 tüp bebek denemesi, kendi kendine olan 2 gebeliğin biri 2 aylık , biri 5 aylığa yakın düşükle sonuçlanmış. Maalesef yapılan histeroskopilerin rahim içinde oluşturduğu bir hasar da söz konusuydu. Her ne kadar yumurtalıkları iyi, yumurta sayısı iyi görünüp umut verse de gebeliğin yerleştiği yer yani rahim içi açısından tablo çok parlak değildi. İki gebelik kaybının olması da bir başka olumsuz faktördü. Rahim içini düzelttik, tekrar yapışıklık, tekrar olumsuz bir şey olmaması için rahim içine jel uyguladık daha sonra rahim içinin toparlanmasını bekledikten sonra da tüp bebek tedavisi uyguladık. Tüp bebek tedavisinde elde ettiğimiz embriyolar iyiydi onları transfer ettik ve transfer sonucunda gebelik oluştu. Gebelikte bir takım ilaç ve destek tedavisine ihtiyaç vardı. Çok sık kontroller yaptık, moral açısından destekledik, biz onlara güvendik, onlar tüm dediklerimizi yaptılar, onlar da bize güvenip kendilerini teslim ettiler ve yapılanların sonunda mutlu sona ulaştık. Sezaryenle 3 kiloya yakın sağlıklı bir çocuğa kavuştuk hep beraber” diye konuştu.

Prof. Dr. Faruk Buyru, salgın sürecinde ailenin tedirginlik yaşadığını, fakat alınan tedbirlerle sorun çıkmadığını belirterek, “Çok zahmetli, aile açısından gerçekten çok uğraşılmış, uzun süre beklenmiş çok kıymetli bir bebek bizim açımızdan. Yaşanılan bir sürü olumsuzluklar var. Gerçekten insanın gözlerini yaşartacak olumlu bir tablo. Her zaman işler bu rast gitse, olumlu sonuçlansa çok mutlu olacağız. Fakat maalesef her zaman böyle olmayabiliyor” dedi.