Beta karoten akciğer kanseri riskini arttırıyor

Mantar, bitki ve pek çok meyve türünde bulunan beta karotenin, kanseri önleyip önlemediğine yönelik tartışmalara değinen Prof. Dr. Okan Yıllar, B-karoten'in kansere karşı kesin koruyuculuğu olmadığını aksine yapılan araştırmalar sonucunda özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri riskini arttırdığını söyledi.

Beta karoten akciğer kanseri riskini arttırıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Mantar, bitki ve pek çok meyve türünde bulunan beta karotenin, kanseri önleyip önlemediğine yönelik tartışmalara değinen Prof. Dr. Okan Yıllar, B-karoten’in kansere karşı kesin koruyuculuğu olmadığını aksine yapılan araştırmalar sonucunda özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri riskini arttırdığını söyledi.

Beta karoten maddesi ve maddenin insan vücudundaki etkisine yönelik açıklamalarda bulunan Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Okan Yıllar, insan vücudunun biyokimyasal ve fiziksel olarak normal çalışmasının, besinler içinde düzenli bir şekilde birçok maddenin alınmasına bağlı olduğunu ifade etti. Açıklamasında B-karoten’in kanser ile ilgili bağlantısına ilişkin yapılan araştırmalara da yer veren Prof. Dr. Okan Yıllar, özellikle sigara kullananların akciğer kanserine yakalanma riskinin, B-karoten ile yükseldiğini gösterdiği konusunda uyararak, “Gereksiz doğal takviyelerin, normal olmayan yüksek dozlarda alınması, organizmamıza yarar yerine zarar verebilir” dedi.

Konu olan B-karoten maddesinin, bitkisel kaynaklı A-vitamininin ön maddelerinden biri olduğunu söyleyen Yıllar, konunun iyi anlaşılabilmesi için öncelikle A vitamininden bahsetmek gerektiğini söyleyerek devam etti;

“A vitamini, besinler içinde çeşitli prekürsörler ve vitamerler şeklinde bulunur. Bunlardan en önemlisi retinoldür ve hayvansal kaynaklıdır; yağlarda depolandığı için, uzun süre fazla miktarda alındığında organizmada birikir ve istenmeyen etkiler oluşturur. Retinol vücutta, belli bir oranda, güçlü A vitamini etkinliği olan retinal’e dönüşür; bir miktarı da A vitamini etkinliği olmayan retinoik asid’e döner. A vitamininin görme, epitel hücrelerinin normal durumlarının sürdürülmesi, büyüme ve farklılaşma, immun sistemin normal çalışmasına katkıda bulunma gibi son derece önemli fonksiyonları vardır.”

’’A vitamini çocuk gelişimi için oldukça önemli’’

A vitamininin ısıya dayanıksız olduğuna dikkat çeken Yıllar; kaynatma, kızartma gibi işlemler sırasında A vitamininin inaktive olacağını söyledi. “Ülkemizde, kullananları desteklemek amacıyla, ilgili firmalar margarinlere A ve D vitamini eklemektedir. Bu vitaminler, bazı gelişmiş ülkelerde çocuk gelişimine ve toplum sağlığına katkıda bulunmak amacıyla, günlük ihtiyaç miktarlarında, sütlere ilave edilmektedir.” diyen Yıllar, “Havuç gibi renkli bitkisel besinler, yeşil sebzeler ve meyveler içinde A vitamini öncü maddeleri olan karotenoid pigmentler (A provitaminleri) bulunmaktadır. Bunların arasında en etkili olan ve en fazla miktarda bulunanı B-karoten’dir. Bu madde, vücutta oksidatif kopma sonucu iki molekül retinal’e dönüşür; retinol ve retinal, hücrelerde birbirlerine dönüşerek bir denge halinde bulunur. Karotenler, suda çözünebildikleri için, hayvansal kaynaklı A vitaminleri (retinol) gibi vücutta birikmezler” ifadeleriyle A vitamini ile B-Karoten’in ilişkisine dair önemli tespitlerde bulundu.

B-karoten’in, vücutta A vitamini ön maddesi olması yanında, hücre düzeyinde toksik serbest oksijen radikallerinin oluşumunu engellediği için antioksidan etkinliğinin olduğunu da bildiren Yıllar, bu yaklaşımın B-karoten’in kanser önleyici bir ajan olarak kullanılmasına yol açtığını ifade etti ve sözlerine devam etti:

“Ancak, bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar, tartışmalı sonuçları ortaya çıkarmıştır. B-Karoten, günümüzde dermatolojide ilaç olarak, ışığa duyarlılık gibi deri rahatsızlıklarını azaltmak için kullanılmaktadır. 2003 yılında yapılan bir çalışma, B-karoten’in insanlarda deri kanserlerinin önlenmesinde belirgin bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Hatta bazı araştırmalarda sigara içenlerde, B-karoten’in akciğer kanseri riskini arttırdığı bildirilmiştir. Bunun üzerine, konuyu aydınlatmak amacıyla geniş çaplı çalışmalar başlatılmıştır.”

B-karoten araştırmaları

B-karoten’in insan vücudu etkisi üzerindeki araştırmalardan birinin Finlandiya’da yapıldığını belirten Yıllar, araştırmaya sigara içen ve yaşları 50-69 arası olan 29.133 Finlandiyalı erkek gönüllünün katıldığını ifade etti. Sigara içtikleri için kanser riski yükselen bu kişi grubunda B-karoten’in kanser riskini azaltıp-azaltmadığını değerlendirebilmek amacıyla, deneklerin iki gruba ayrıldığı araştırmada, bir gruba B-karoten/alfa tokoferol takviyesi, diğer gruba da placebo (boş ilaç) verildiğini ve bu iki grubun yaklaşık olarak 6 yıl takip edildiğini belirten Yıllar, araştırma sonuçlarını paylaştı:

Çalışmanın 18. ayında yapılan değerlendirmeye göre, B-karoten/alfa tokoferol takviyesi alanlarda akciğer, prostat ve mide kanseri sıklığı, istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Günde 1 paket ve daha fazla sigara içenlerdeki akciğer kanseri riski, daha az içenlere göre daha yüksek bulunmuştur

Başka bir araştırmada, B-Karoten takviyesi alanlarla, plasebo grubu karşılaştırıldığında; kolorektal kanser, kolon polip’i tekrarlaması, pankreas kanseri, mesane kanseri ve karaciğer kanseri oranlarında bir fark görülmemiştir

Başlangıç tarihi 1985 olan bir başka çalışmaya (Caret çalışması) yaşları 46-74 arası değişen, sigara kullanan ve asbeste maruz kalmış 18.314 ABD’linin katıldığını belirten Yıllar, araştırmada hastalarını iki gruba ayrılmıştır; bir gruba B-karoten/retinol verilirken, kontrol grubu olan diğer gruba da placebo verildiğini söyleyip bu araştırmayla alakalı verileri de paylaştı:

B-karoten/retinol alan grup, placebo grubu ile karşılaştırıldığında, birinci grupta akciğer kanseri sıklığında artış görülmüştür.

Asbeste maruz kalanlarda ve ağır sigara içenlerde ise placebo ile karşılaştırıldığında, yükselmiş akciğer kanseri riski görülmemiştir.

B-karoten/retinol takviyesi alan grup, plasebo grubu ile karşılaştırıldığında; prostat kanseri riskinde herhangi bir artış görülmemiştir.

Akciğer kanseri ile ilişkili ölümler ise, B-karoten/retinol alan grupta, placebo grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur.

CARET çalışmasının, ölümlerin olması nedeniyle 1996’da erken kapatıldığını. 2010 yılında yapılan bir diğer çalışmada ise, B-karoten desteğinin özellikle sigara kullananlara tavsiye edilmemesinin vurgulandığının altını çizen Yıllar, “Bu konudaki ilginç araştırmalardan birini de ABD’li doktorlar, kendilerini denek olarak kullanarak. Yaşları 40-94 arasında değişen 22.071 erkek doktor araştırmaya katılmış ve biri ilaç, diğeri de kontrol grubu olmak üzere, rastgele olarak iki gruba ayrılmışlar ve 12 yıl boyunca, bir gruba B-karoten (günde 50 mg) verilirken, kontrol grubuna placebo verilmiştir. Çalışmaya katılan doktorların yüzde 11’inin aktif sigara kullanan, yüzde 30’unun da eski sigara kullanıcısı olduğu bildirilmiştir.” dedi ve ABD’li doktorların araştırması neticesinde ortaya çıkan verileri aktardı:

“Araştırma sonucunda B-karoten takviyesi alımının, kanser sıklığını istatistiksel olarak anlamlı derecede yükseltmediği, B-karoten alanlarda yalnızca, mesane ve tiroid kanseri riskinde bir miktar artış olmasına rağmen, bu artışın da istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirtilmiştir. ABD’li doktorların çalışmasının bir alt grup analizinde, radyoterapi tedavisi alan ileri prostat kanserli olanlarda, B-karoten desteği verilmesinin etkisi değerlendirilmiştir. Bu araştırmada da B-karoten takviyesinin hastalık nüksüne ve yaşam sürelerine bir katkısı bulunmadığı bildirilmiştir.”

’’B-karoten’in kansere karşı kesin koruyuculuğu yok’’

Araştırmalardan elde edilen verilere göre, tartışılan hiçbir çalışmada B-karoten takviyesinin, placebo ile karşılaştırıldığında kansere karşı koruyucu bir etkisi olduğunun bulunmadığını aktaran Yıllar, aksine, bazı çalışmaların özellikle sigara kullananların akciğer kanserine yakalanma riskinin, B-karoten ile yükseldiğini gösterdiği konusunda uyardı.

Bu çalışmalar sonucunda, A vitamini ve benzerlerinin zararlı etkilerinin olduğu yargısına da varılmaması gerektiğini söyleyen Yıllar, “Aksine, vücudun ihtiyacı kadar alınması, normal fonksiyonlarımızın başarılması için son derece önemlidir. Ancak, çelişkili de olsa, yukarıdaki çalışmalardan çıkarılacak ders; gereksiz doğal takviyelerin, normal olmayan yüksek dozlarda alınması, organizmamıza yarar yerine zarar verebileceğidir. Başka bir problem ise, takviye olarak alınan ürünlerin, kullanılan ilaçlarla etkileşebilme ihtimalidir. En iyisi, bir doktora danışmadan takviyelerin alınmamasıdır. Ayrıca, incelenen literatürlere dayanarak, tütün ürünleri kullanan kişilere B-karoten takviyesi verilmemesini öneririz. Normal beslenme sırasında alınan A vitamini üyeleri, vücut için yeterlidir” dedi.