Prof. Dr. Öztürk: "Maske takmak insani bir vatandaşlık görevidir"

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ VE SAĞLIK BAKANLIĞI KORONAVİRÜS BİLİM KURULU ÜYESİ PROF. DR. RECEP ÖZTÜRK, 'MASKE TAKMAK İNSANİ BİR VATANDAŞLIK GÖREVİDİR, DOĞRU KULLANILMADIĞI TAKDİRDE BİR AKSESUARDAN ÖTE GEÇMEZ.' DEDİ.

Prof. Dr. Öztürk: &quotMaske takmak insani bir vatandaşlık görevidir"
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Maske takmayanlara uygulanacak ceza ve yeni normal dönemle alakalı açıklama yapan İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, “Maske takmak insani bir vatandaşlık görevidir, doğru kullanılmadığı takdirde bir aksesuardan öte geçmez.” dedi.

Koronavirüs (kovid-19) salgını ile mücadele önlemleri kapsamında maske takma zorunluluğu olan iller İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelge ile belirlendi. İlk olarak bazı illerde zorunlu kılınan maske yasağı yeni genelge ile 81 ilin valiliğine gönderilerek Türkiye genelini kapsadı. Maske takma zorunluluğuna uymayanlara 22 Haziran’dan (bugün) itibaren geçerli olmak üzere 900 lira ceza kesilecek. Peki maskeyi yanlış kullananlarda ceza ödeyecek mi? Tedbirlere uyulmadığı takdirde başa döner miyiz? Bu noktada İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, açıklamalarda bulundu.

Önemli olanın maskeyi doğru ve yerinde takmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztürk, "Özellikle fiziki mesafenin bozulduğu kapalı alanlarda maske takmak zorundayız. Maske, doğru kullanılmadığı takdirde bir aksesuardan öte geçmez." dedi.

"Vatandaşlık bilinciyle maske takmalıyız"

Prof. Dr. Öztürk, maskeyi doğru kullanmamanın cezayı kapsayıp kapsamayacağının ise yöneticilerin takdirinde olduğunu söyledi. Maskenin vatandaşlık bilinciyle takılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, "Kurallar çok açık ve net. Görevlilerin halk sağlığını koruma adına Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ndan alınan yetkilerle bir denetim yapma zarureti var. Denetimler esnasında maskesizlik veya yanlış kullanım bir cezai yaptırım gerektirecektir. Maske takmak insani bir görevdir, bu dönemde dünyanın sağlığına katkı vermek anlamını taşıyor. Ben gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın zoraki değil de vatandaşlık bilinciyle hareket ederek bunu yapacaklarına inanıyorum. Kovid-19 gençleri daha hafif ve sessiz etkiliyor ancak gençler evlerine gittiklerinde aile büyükleriyle bir araya geliyor. Bu nedenle gençlerimiz parklarda bahçelerde daha dikkatli olmalı, hepimizin hassas olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Aşı için en az 4-5 aya ihtiyaç var"

Kurallara uymak dışında çıkar bir yolun olmadığını kaydeden Prof. Dr. Recep Öztürk, aşı çalışmalarında sonuca ulaşmanın ise en az 4-5 ayı bulacağını söyledi. Dünyadaki vaka sayılarında bir azalma olmadığını ifade eden Prof. Dr. Öztürk, şunları söyledi: "Dünyanın farklı ülkelerinde artışlar var. Dünya, geçtiğimiz günlerde 176 bin ile bir gündeki en yüksek vaka sayısına ulaştı. Sadece Türkiye’de salgının bitmesi tek başına anlam taşımıyor. Uluslararası insan trafiği de başlıyor. Bu sebeple sayıların dünyada da azalması gerekiyor. Biz her konuda hassas olmak zorundayız. Birbirimizi nezaketle uyarmak ve uyarılara teşekkür ederek uymak zorundayız. Bunun dışında çıkar yolumuz yok. Bu nedenlerle hastalığa yakalanmamak için kendimizi ve yakınlarımızı temel kurallara uyarak korumalıyız."

"Rehavete kapılmadan kurallara uymalıyız"

Kovid-19 geçirenlerin de kurallara kesinlikle uyması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Öztürk, istisnasız herkesin kurallara uyması gerektiğini söyledi. Vaka sayılarındaki artışın kuralların ihlal edilmesiyle doğru orantılı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztürk şöyle dedi: "Kademeli serbestlik başladığından itibaren Sağlık bakanlığı başta olmak üzere bütün yetkililer "normale değil, yeni normale geçiyoruz" diye çok sık bir şekilde vurguladılar. Kurallara uymayanlar rehavet içindedirler. Bu hastalığın bulaşma yolları belli. Her duruma uygun kural tek tek belirlenmiş. Kurallara uyulduğu dönemde ülkedeki rakamlar beş binlerden binin altına inmişti. Rehavete kapılmadan kurallara uymalıyız. Kurallara uyulmazsa bulaşması beklenen bir sonuç."