Yetersiz su tüketme, zihin bulanıklığına kadar gidebiliyor

TÜRK BÖBREK VAKFI BAŞKANI TİMUR ERK, 'BİZLER SADECE SICAK HAVALARDA DEĞİL, HER MEVSİM YETERLİ SU TÜKETİME VURGU YAPIYOR VE BU KONUYA ÖNEM VERİYORUZ FAKAT BU ÇALIŞMANIN SONUÇLARI ÖZELLİKLE İLERİ YAŞLI KİMSELER İÇİN SON DERECE KRİTİK. ÇALIŞMADA ÖNE ÇIKAN, DEHİDRASYONUN YANİ VÜCUTTA SIVI KAYBININ, BİLİŞSEL BOZUKLUĞU VE FONKSİYONEL YETENEK DEĞİŞİKLİKLERİ OLANLARDA DAHA YAYGIN OLDUĞU YÖNÜNDE. SU, İDRAR YOLLARININ VE BÖBREKLERİN SAĞLIKLI OLMASINA YARDIMCI OLUR. SIVI ALIMI AZALDIĞINDA İSE İDRAR YOLU ENFEKSİYONU VE BÖBREK TAŞI OLUŞMA RİSKİ ARTAR VE YETERSİZ SIVI ALIMI, AKUT BÖBREK HASARININ ANA NEDENLERİNDEN BİRİ OLARAK KARŞIMIZA ÇIKAR' DEDİ.

Yetersiz su tüketme, zihin bulanıklığına kadar gidebiliyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Susuzluk her yaş grubu için vücudun normal dengesini bozacak bir durumken, ileri yaşlı kimseler için ise yaşlanma sürecindeki fizyolojik değişikliklerden dolayı daha tehlikeli bir hal alabiliyor.

Yaz aylarının en sıcak günlerinin yaşandığı bu dönemde, uzmanlar, “Hafif şekilde ortaya çıkan sıvı kaybı bile zihinsel durumu olumsuz etkiliyor ve yorgunluk hissini arttırıyor. Etkilenen zihinsel işlevler ise sırasıyla hafıza, dikkat ve konsantrasyon olarak öne çıkıyor” diyor.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Bizler sadece sıcak havalarda değil, her mevsim yeterli su tüketime vurgu yapıyor ve bu konuya önem veriyoruz fakat bu çalışmanın sonuçları özellikle ileri yaşlı kimseler için son derece kritik. Çalışmada öne çıkan, dehidrasyonun yani vücutta sıvı kaybının, bilişsel bozukluğu ve fonksiyonel yetenek değişiklikleri olanlarda daha yaygın olduğu yönünde. Su, idrar yollarının ve böbreklerin sağlıklı olmasına yardımcı olur. Sıvı alımı azaldığında ise idrar yolu enfeksiyonu ve böbrek taşı oluşma riski artar ve yetersiz sıvı alımı, akut böbrek hasarının ana nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkar” dedi.

Erk, “Yetişkin bir bireyin günde 2- 2,5 litre su tüketmesi gerekiyor. Sıvı kaybı ihtimali, idrar söktürücüler, çeşitli müshiller ve ilaçlarla daha da artarken, idrarını tutamayan insanların sıvı alımını azaltması onları dehidrasyona daha yatkın hale getiriyor” dedi.

Yetersiz su tüketimine bağlı yaşanan sıvı kaybı sonrası, düşük tansiyon, halsizlik, baş dönmesi ve düşme riski de söz konusu. Ayrıca bası yaraları ve cilt hastalıkları geliştirme ihtimali de daha yüksek görülebiliyor. Kabızlığında en yaygın nedenlerinden bir olarak görülen sıvı kaybı, idrar çıkışıyla da anlaşılabiliyor.

Türk Böbrek Vakfı Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın ise “Günlük olması gereken miktar 2-2,5 litre su tüketimidir. Bu konuda zorlananlar için alternatif olarak suların içerisine meyve parçaları, nane ve maydanoz gibi yeşillikler doğranabilir ve tarçın gibi baharatlarla lezzetlendirilebilir. Bu şekilde daha fazla su tüketmek mümkün olacaktır. Ayrıca özellikle dikkat edilmesi gereken önemli konulardan bir diğeri de sıvı alımına eşdeğer tutulan ve içerdiği yüksek şeker oranları ile hayli tehlikeli olan soğuk çaylar ve gazlı içecekler. Serinlemek isterken bir kutu gazlı içecekten 10 adet küp şeker alıyor olmak, farkında dahi olunmadan şeker tüketimini arttırmış oluyor. Şeker konusunda üzerine konuşulacak ve ferahlatıcı özelliğinden dolayı yaz aylarında sık tüketilen karpuz için de aynı tehlike söz konusu. Karpuz, yüksek su içeriği sayesinde terle atılan sıvının karşılanmasını sağlar. Ancak karpuzun aşırı tüketimi yüksek şeker içeriğinden dolayı doğru değildir" dedi.