'Yüzde 1'lik anne olma ihtimalinin peşinden koştu, başardı'

Erken menopoz teşhisi konulan Ebru Çolak, altın yumurta olarak tabir edilen son yumurtası ile hayaline kavuştu ve kızı 'Sare' yi kucağına aldı. Tedaviyi gerçekleştiren Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu hastanın sürecini anlattı.

'Yüzde 1'lik anne olma ihtimalinin peşinden koştu, başardı'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kadınların bir kısmında beklenmedik bir şekilde yumurta rezervi genç yaşlardayken azalmaktadır. Bunun sebebi birçok kadında anlaşılamamakla birlikte geçirilen bazı ameliyatlar, hastalıklar veya sigara içmek sayılabilecek problemler arasındadır. 20’li yaşlarda bile görülebilen yumurta rezerv azlığı ile karşı karşıya kalan kadınlar erken menopoz sürecine girebilirler. Bu sorunla karşılaşan çiftlerden biri de 2008 yılında dünya evine giren Ebru-Adem Çolak çifti. Çift, evliliklerinin ilk yılında çocuk sahibi oldu ve oğulları Kerem Uras dünyaya geldi. En büyük hayalleri büyük bir aile olmaktı ve bunun için vakit kaybetmeden ikinci çocuk planları yapmaya başladılar fakat hayatları planladıkları gibi ilerlemedi. Ebru Çolak ilk çocuğunu doğurduktan hemen sonra henüz 27 yaşındayken yumurta rezervi çok ciddi oranda azaldı, hatta erken menopoz teşhisi konuldu. Artık “çocuğun olmaz” denilen Ebru Çolak tam 10 yıl boyunca 2 kez tüp bebek tedavisi gördü. Tüm çabaları başarısızlıkla sonuçlanan çift son olarak Bahçeci Fulya Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu’nun kapısını çalarak yüzde 1’lik anne-baba olma ihtimalinin peşinden gitti. Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu’nun anlattıklarına göre hızlıca tedaviye alındılar ve Ebru Çolak’ın ‘altın yumurta’ olarak tabir edilen son 1 yumurtasıyla kızları ‘Sare’ dünyaya geldi.

Doç. Dr. Asoğlu; kadınların bir kısmında yumurta rezervi beklenmedik bir şekilde çok genç yaşlarda azalmaktadır ve bu durum çocuk sahibi olmayı zorlaştırmaktadır. Doğru değerlendirme ve tedavi ile bu sorunu yaşayan kadınların gebe kalması mümkün. Ayrıca; doğal yollarla elde edilen ilk bebek ikincinin garantisi değildir” şeklinde belirtti.

“Doğal yollarla elde edilen ilk bebek ikincinin garantisi değildir”

Yumurta rezervi ciddi oranda azalmış olan Ebru Çolak’ın tedavi sürecini başarıyla yürüten Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu; “menopoz süresine yakın bile olsa doğru değerlendirme ve tedavi ile gebelik elde edilebilir. Ebru hanımın yumurta rezervi testi yani AMH testi değeri 0.03 ng/ml olmasına rağmen yapılan değerlendirmede kişiselleştirilmiş tedavi ile basari elde ettik ve belli bir hazırlık süresinden sonra tedaviye başladık. Bu tür hastalar çok yakından takip edilmeli, doğru zamanda yumurta toplama ve transfer işleminin yapılması oldukça önemlidir. Tabi ki şunu da vurgulamak isterim ki, tedavinin uygulandığı tüp bebek merkezi de çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü; donanımlı bir laboratuvar başarı için olmazsa olmazlarımızdan. Tek bir yumurta ile gebelik elde etmek istiyorsak, laboratuvarımızın bu yumurtaya gereken özeni göstermesi gerekiyor. Deneyimli embriyologların varlığı bu aşamada çok önemli. Başarı gerçek anlamda bir ekip işidir, hasta da bu ekibin bir parçası haline gelir” dedi.

Hangi durumlarda yumurta rezervi düşük olarak değerlendirilir?

“Yumurta rezervi; bir kadının yumurtalıklarında bulunan yumurta hücrelerinin toplam sayısı olarak tanımlanır. Bir kadın en yüksek yumurta sayısına daha anne karnındayken sahiptir. Bu sayı doğuma kadar kısmen azalır ve doğumdan menopoza kadar her geçen gün yumurta sayısı azalmaktadır. Yumurta hücreleri tükendiği zaman kadın menopoz dönemine girmektedir. Özetle; yumurta rezervi artış göstermez, aksine hayat boyu azalmaktadır. İlerleyen yaşla birlikte sadece yumurta sayısı değil aynı zamanda yumurta kalitesi de önemli oranda azalmaktadır” diyen Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu; “Özellikle 35 yaşından sonra yumurta sayı ve kalitesi ciddi oranda azalmaya baslar. 40 yaşında sonra ise bu durum çok daha aşikâr hale gelmektedir. Vurgulamak gerekir ki; çok daha erken yaşlarda da yumurta rezervi azalabilir. Yumurta rezervini değerlendirmek için hormon testleri veya ultrasonografi muayenesi yapılabilir. Ultrasonografi muayenesinde yumurtalıklarda bulunan küçük foliküller sayılır ve bu sayi 6‘nin altında ise azalmış yumurtalık rezervinden bahsedilebilir. Kanda ölçülen AMH düzeyinin 1 ng/ml’nin altında olması yine düşük yumurtalık rezervi olarak değerlendirilir” şeklinde konuştu.

“Sigara içmek yumurta rezervine ve kalitesine ciddi ölçüde zarar verir”

Yumurta rezervini ve kalitesini artırmanın sağlıklı bir yaşam tarzıyla mümkün olabileceğini belirten Doç. Dr. Mehmet Reşit Asoğlu; “Olmazsa olmazlardan biri sigaradan uzak durmak. Sigara içmenin yumurta rezervine ve kalitesine ciddi ölçüde zarar verdiği net olarak biliniyor. Yine aşırı alkol tüketimi ve çevresel toksinlere maruziyet olumsuz faktörler arasında sayılabilir. Pozitif faktörler olarak düzenli beslenme, egzersiz yapmak, düzenli uyumak ve stresten uzak durmak gelmektedir. Akdeniz tipi beslenme yani sebze, meyve ve beyaz et ağırlıklı bir beslenme şeklinin hem genel sağlık hem üreme sağlığı üzerine olumlu etkileri vardır. Buna ek olarak haftada 3-4 gün her defasında 30-60 dakika olacak şekilde egzersiz yapmak, uyku düzeni ve hijyenine dikkat etmek, sessiz ve hafif serin bir odada uyumak sayılabilir. Özetle; negatif veya olumsuz alışkanlıkları terk etmeliyiz, pozitif veya olumlu alışkanlıkları kazanmalıyız” şeklinde ifade etti.