Boşanma Davası Nasıl Açılır? En İyi Boşanma Avukatı Nasıl Seçilir ?

Boşanma, tarafların kurmuş olduğu evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesidir. Evliliğin taraflarının birlikte veya evliliğe devam etmek istemeyen bir tarafın mahkemeye boşanma sebeplerini ileri sürerek dava açması boşanma davasının meydana gelmesi sonucunu doğurur.

Boşanma Davası Nasıl Açılır? En İyi Boşanma Avukatı Nasıl Seçilir ?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Boşanma Davası Nedir ?

Boşanma, tarafların kurmuş olduğu evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesidir. Evliliğin taraflarının birlikte veya evliliğe devam etmek istemeyen bir tarafın mahkemeye boşanma sebeplerini ileri sürerek dava açması boşanma davasının meydana gelmesi sonucunu doğurur.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası tarafların birlikte veya evliliğe devam etmek istemeyen tarafın tek başına, bir dilekçe ile mahkemeye başvurması ve dava harç ve masraflarını mahkeme veznesine yatırmasıyla açılır.

Boşanma Davasında Avukat Zorunlu Mudur?

Kural olarak boşanma davasında avukat ile temsil zorunlu değildir. Ancak yargılamanın daha sağlık yürümesi, kesin sürelerin kaçırılmaması, delillerin mahkemeye bildirilmesi ve diğer işlemlerin usulüne uygun yürüyebilmesi için boşanma avukatı ile temsil tarafların yararına olacaktır. Silivri boşanma avukatı Ezgi Merve Sapmaz boşanma davalarında davacı ve davalı vekilliğini en iyi şekilde üstlenmektedir.

En İyi Boşanma Avukatı Nasıl Seçilir?

Boşanma davası alanında faaliyet gösteren avukatlar kişilerin problem ve taleplerini en iyi şekilde analiz edip boşanma davasını hangi nedenle açıp devam edeceğine karar verir. En iyi boşanma avukatı olarak kişilerin arayış içine girdiği avukatlar aslında alanında tecrübe sahibi olmuş ağırlıklı olarak boşanma, nafaka, velayet, mal rejimi ve tazminat davası alanında faaliyet gösteren  iyi hukukçulardır. En iyi boşanma avukatı tabiri insanların kullandığı bir yakıştırma olsa da avukatlar arasında böyle bir ayrım bulunmamaktadır. En iyi boşanma avukatı diye bir tabir kullanılması avukatlık etik ve meslek kurallarına aykırılık oluşturur. Bu sebeple kendisini en iyi boşanma avukatı olarak tanıtan avukatlardan uzak durulmasını önermekteyiz. Bir boşanma davasında en iyi boşanma avukatı, müvekkili ile iyi iletişim kurabilen, dava sürecini usulüne uygun bir şekilde takip edebilen ve boşanma konusunda hukuki bilgisi ile deneyimi yüksek olan avukattır. Silivri’de boşanma konusunda hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak için Silivri Boşanma Avukatı Ezgi Merve Sapmaz ile iletişime geçebilirsiniz.

Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Şayet  bir yerde aile mahkemesi bulunmuyorsa görevlendirilen Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla boşanma davasını yürütmekle görevli mahkeme olacaktır. Silivri’de Aile Mahkemesi bulunduğu için Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlendirilmesi söz konusu değildir.

Boşanma davalarında yetkili mahkeme belirlenirken ise iki çeşit durum söz konusu olmaktadır. Anlaşmalı boşanma davası için herhangi bir yetki şartı bulunmamaktadır. Tercih edilen herhangi bir adliyede dava açılabilir. Ancak çekişmeli boşanma davası açısından Türk Medeni Kanunu genel yetki kuralının yanı sıra özel bir yetki kuralı öngörmüştür. Türk Medeni Kanunu’nun 168. Maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri ya da davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi yetkili mahkeme olarak kanunda belirlenmiştir. Ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 9. maddesine göre davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesi de genel yetki kuralı çerçevesinde yetkili mahkeme olarak belirlenmiştir.

Boşanma Davası Açmanın Masrafı Ne Kadardır?

Yukarıda belirttiğimiz üzere, mahkeme harç ve masraflarının mahkeme veznesine yatırılması ile boşanma davası açılmış sayılır. Bu harç ve masraflar yatırılmaksızın davanın açılması söz konusu olmamaktadır. Eksik yatırılan harç ve masraf olması halinde ise mahkeme, eksikliğin giderilmesi için taraflara kesin süre verir. Bu süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Dava harç ve masraflarını karşılayamayacak durumda bulunan kişiler mahkemece istenilen, harç ve giderleri karşılayamayacak durumda olduğunu gösteren belgeleri temin ederek adli yardım kurumundan yararlanabilirler.

Boşanma davası açılmasının masrafı ise dava dilekçesinde istenilen taleplere, dinlenecek tanık sayısına, bilirkişi incelemesi yapılıp yapılmayacağına veya keşif yapılıp yapılmayacağına göre değişiklik gösterebilir. Mahkeme veznesine yatırılan meblağ ortalama 400-500 TL civarındadır.

Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma davasının söz konusu olması durumunda dava en fazla 2-3 ayda sonuçlanmakta ve kesinleşmektedir. Ancak çekişmeli boşanma davasında taleplerin azlığı veya çokluğu durumlarında dava süresi uzayıp kısalabilir. Bir çekişmeli boşanma davası ortalama 1-2 senede sonuçlanabilmektedir.

Boşanma Davası Çeşitleri Nelerdir?

Evlilik birliğinin sonlandırılması amacıyla açılan boşanma davası 2 çeşit olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar Anlaşmalı Boşanma Davası ve Çekişmeli Boşanma Davasıdır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?  Anlaşmalı Boşanma Davasının Koşulları Nelerdir?

TMK m.166/3’e göre evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Anlaşmalı boşanma olarak da anılan bu boşanmada bir protokol düzenlenir ve burada, evliliğin sona ermesi ile birlikte müşterek çocukları var ise velayet-nafaka-tazminat vs her türlü konuda eşlerin mutabık kalması gerekir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmesi için bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar;

-Evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması

-Eşlerin birlikte mahkemeye başvurması veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi

-Tarafların boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu ile ilgili olarak bir düzenleme üzerinde anlaşmaları ve hakimin de düzenlemeyi uygun bulması

Hakimin tarafları bizzat dinlemesi ve iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesidir.

Kanun maddesinde açıklandığı üzere, anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evlilik birliğinin en az 1 (bir) yıl sürmesi gerekmektedir. Bir yıldan az sürmüş evliliklerde anlaşmalı boşanma yoluna başvurulamaz. Bu halde tarafların diğer boşanma sebeplerine dayanarak boşanma davası açması gerekir. Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için tarafların boşanmanın tüm mali sonuçları ve varsa çocukların durumu ile ilgili bir düzenleme yapmaları gerekir. Boşanmanın mali sonuçlarından anlaşılması gereken nafaka, maddi-manevi tazminat gibi taleplerdir. Ayrıca varsa müşterek çocukların velayetinin de düzenlenmesi gerekir. Önemle belirtilmesi gereken bir husus da tarafların yapmış olduğu mali ve çocukların durumuna ilişkin düzenlemelerin hakimce uygun bulunması gerekmektedir. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak tarafların hazırladığı anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Son olarak belirtilmesi gereken nokta anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için hakimin tarafları bizzat dinlemesi şarttır. Taraflar davada kendilerini vekil ile temsil etseler, duruşma sırasında iradelerini bizzat bildirmeleri gerekmektedir.

Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?

Tarafların özel boşanma sebepleri ya da genel boşanma sebeplerinden bir veya birkaçına dayanılarak açılan karşı tarafın kusurunu veya özel boşanma sebeplerini ispatlamak koşuluyla açılan boşanma davasıdır.

Genel Boşanma Sebebi Nedir?

Kanun, genel boşanma sebeplerini ismen düzenlemiş ancak bu kavrama tam olarak nelerin girdiği hâkimin takdirine bırakılmıştır. Genel boşanma sebeplerine örnek olarak güven sarsıcı davranışlar, geçimsizlik, hayata bakış anlamında farklılıklar, saygının ortadan kaldırılması gösterilebilir.

Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Özel boşanma sebepleri Zina, Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, Terk ve Akıl Hastalığı’dır.

Zina – Aldatma Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.161)

Zina, eşlerden birisinin sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak başkasıyla birliktelik yaşaması anlamına gelmektedir. Evli olan bir kadın ya da erkeğin karşı cinsten biri ile cinsel ilişkiye girmesidir. Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Zinanın söz konusu olabilmesi için cinsel ilişkinin karşı cinsle yapılmış olması gerekir. Ayni cinsten kişilerle ilişkiye girmek zina sayılmaz. Eşlerden birinin kendi cinsiyetiyle yaşadığı cinsel ilişki zinaya sebebiyet vermemekle birlikte bu durumda diğer eş haysiyetsiz hayat sürme gerekçesi ile boşanma davası açabilir. Cinsel ilişkinin zina sayılması için bir kere gerçekleşmiş olması yeterlidir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı söz konusu olmamaktadır.

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.162)

Hayata kast; bir eşin diğer eşin yaşam hakkına yönelik eylemler anlamına gelmektedir. Hayata kast sebebiyle açılacak boşanma davasında ceza mahkemesinin mahkumiyet hükmü aranmaz. Aile Mahkemesi boşanma kararı verebilir. Pek kötü veya onur kırıcı davranış; eşin bedensel ve ruhsal sağlığını tehlikeye düşürecek davranış, eşe yapılan kötü muameleler anlamını taşımaktadır. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle açılacak boşanma davalarında da, zinada olduğu gibi 6 aylık ve 5 yıllık hak düşürücü süreler söz konusudur. Yine hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle eşini affeden diğer eşin dava hakkı söz konusu olmayacaktır.

Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.163)

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu nedenlerden onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Bu özel boşanma sebebinde herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu olmayıp, boşanma davasının her zaman açılabilmesi mümkündür. Eşlerden birinin diğerini bu sebeplerden dolayı affetmiş olması boşanma davası açmasına engel teşkil etmeyecektir. Suç işleme sebebiyle boşanma davasında, hayata kast sebebiyle boşanma davasında olduğu gibi bir ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı aranmayacaktır.

Terk Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.164)

Eşlerden biri evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadı ile evi terk eden eşe, en az dört ay geçtikten sonra ihtar çekilir. İhtarla beraber en az iki ay süre verilir ve ayrıca eşin eve dönebilmesi için gerekli koşullar sağlanır. Türk Medeni Kanununa göre ihtar ancak hakim veya noter tarafından çekilmelidir. İhtar yapılmadan boşanma davasının açılması halinde ihtarı mahkeme kendisi yapacaktır. Terk sebebiyle boşanma davasında dikkat edilmesi gereken hususlar evin terk edilme nedeninin “evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmeme” olması ve fiili olarak evi terk eden eşin, haklı nedene dayanması durumunda geride kalan eşin terk etmiş sayılacağıdır.

Akıl Hastalığı Sebebine Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası (TMK m.165)

Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, diğer eş için evliliğin çekilmez hale gelmesi gerekmektedir.

Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması Nedeniyle Çekişmeli Boşanma Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinin 4. Fıkrası özel bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenleme uyarınca herhangi bir sebeple açılmış olan boşanma davasının mahkemece reddine karar verilmesi ve verilen bu mahkeme kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren üç yıl geçmesine rağmen, müşterek hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve taraflardan herhangi birinin talebi üzerine boşanma kararı verilir. Bunun için boşanma davasının özel veya genel boşanma sebebine dayalı açılmasının bir önemi bulunmamaktadır. Tarafların geçici bir süreliğine ancak ortak hayatı yeniden kurma iradesi gütmeden bir araya gelmiş olmaları ortak hayatın yeniden kurulduğu anlamına gelmemektedir.