Hasbi Demirtaş

Olumlu Düşünmek

Hasbi Demirtaş

Yaşlı bir bilge ile yardımcısı bir köyden geçerken; bir köylü ile karşılaşmışlar ve köylü:

“Sen ne kadar bunak bir ihtiyarsın” demiş.

Bunu duyan yardımcısı çok üzülmüş lakin bilge:

“Eyvallah!” deyip geçmiş.

Aradan bir zaman geçtikten sonra başka bir köylü ile karşılaşmışlar. O da bilge hakkında fikrini söylemiş:

“Siz ne kadar değerli bir insansınız… Allah sizi başımızdan eksik etmesin!”

Yaşlı bilge ona da aynı cevabı vermiş:

“Eyvallah!”

Birlikte yürüdüğü yardımcısının kafası karışmış ve yaşlı bilgeye sormuş:

“Efendim, ilk karşılaştığımız adam size hakaret etti, ‘Eyvallah!’ dediniz. İkinci karşılaştığımız adam size övgü dolu sözcükler söyledi, ona da aynı cevabı verdiniz. Ben olsam ikincisine sarılırdım, birincisine de saldırır gerekli cevabı verirdim.

Neden ikisine de ‘Eyvallah’ dediniz?”

Yaşlı bilge yardımcısına dönerek şöyle karşılık vermiş:

“Ben onlara sadece aynalık yaptım…”

İçinizde sadece olumsuzluk barındırıyorsanız karşınızdaki insanda büyük ihtimalle o olumsuzlukları görürsünüz.

Nasıl ki; hayatında hiç yumurta yemeyen, yumurta görmeyen ve yumurta hakkında bir bilgisi olmayan birinin yumurtanın içinin ne renk olduğunu bilmesi mümkün değildir. Karşınızdaki kişinin olumsuzluklarını neden görüyorsunuz, nereden biliyorsunuz? Tabii ki bir benzerini deneyimlediğiniz için. Benzeri sizde olduğu için…   Testinin içinde ne varsa dışına o sızar (Mevlana) sözünde olduğu gibi dışımıza yansıttıklarımız içimizde var ettiklerimizdir. İnsan içinde gizlediği iyilik ve güzelliği ya da olumsuzluk ve kötü biçimlendirmeleri karşısındaki insana izafe eder.           Aynaya bakan her insan ‘mutlak’ kendisini görür.

Karşınızdaki insan size kıskanç ve ketum geliyorsa, muhtemelen bu duygu sende var demektir. Karşınızdaki insanın size yalan söyleyip söylemediğini, siz yalan söylemiyorsanız, yalan olup olmadığını anlayamazsınız. İnsan yaşam penceresinden baktığında ne görüyorsa, kendi gönlünde ve içinde ne biriktirdiyse, dışa yansıyan, şekil bulan, anlam kazanan da bu paradigmadır.

Biri hakkında düşünceleriniz ona giydirdiğiniz, yakıştırdığınız kıyafetler gibidir. O kıyafetleri düşsel anlamda siz giydirirsiniz, daha sonrada yakışmadığını çok sakil göründüğünü belirtirsiniz. Sakil olarak beğenmediğiniz kıyafetler size aittir. Düşüncelerinizi olumluya dönüştürerek bu paradokstan kurtulun.

Hoca hocayı tekkede, hacı hacıyı Mekke’de, deli deliyi dakkada bulur söylemi mucibince hayatın içinde herkes kendi eşdeğerini bulur. İçimizde hayata dair neyi besleyip büyütürsek, paradigmatik olarak geri dönüşü de aynı olacaktır. Ne ekersen onu biçersin gibi… Sevgi tohumlarını etrafınıza saçın, zira sevgi eken sevgi biçer.

Kendini uyanık zanneden açıkgöz insanlar sizi duygularınızdan yakalar, akıllı insanlar ise sizi mantığınızdan yakalar. Hisleri güçlü insanlar kendilerini koruyabilenlerdir.

Şayet karşımızdaki kişinin hep olumsuzluklarına odaklanıyorsanız, kendi içinizde de olumsuzluklar yaşıyorsunuz demektir. İçinizdeki bütün olumsuzlukları olumluya dönüştürmek üzere telkin ve tedavi edin. Göreceksiniz sizdeki değişimin olumlu yansıması karşınızdaki kişilerde de belirgin olacaktır. Yüreğinizi sevgi ikliminin sağanak yağışlarıyla besleyin, besleyin ki; yüreğinizdeki sevgi coştukça coşsun. Sevgiyle bakın sevgiyi görün… Kazanan hep sevgi olsun.

Hasbi Demirtaş

Yazarın Diğer Yazıları